Sevgili okurlar,
Birkaç hafta evvel din görevlileri ile ilgili yazdığım (PROMOSYON) ile ilgili yazıdan sonra çok sayıda mesaj aldım. Ama hala bu konu net bir şekilde açıklığa kavuşturulamadı. Herkes bu konuda, Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş hocayı suçlarken bu konuda en üst kurul olan Din İşleri Yüksek Kuruluda maalesef birliği sağlayamadı.
Bazısı haramdır, bazısı, sakınca yok ihtiyacı varsa alıp harcayabilir, çoğunluk ise şüpheli olduğu ve Müslümanın şüpheli şeylerden kaçınması gerektiği konusunda hemfikir oldukları görüldü.Ben de bu konuda zaman zaman Türkiye genelinde seyahatlerimde fetvasına güvenilen il müftülerimizi ziyaret ederek, vatandaşlarımızın aslını öğrenmek istediği konuları kendilerinden öğrenmeye gayret ediyorum.
Uzun yıllardır takip ettiğim ve ilmi kariyerine güvenilen Erzincan, Diyarbakır ve şu anda da Bursa İl Müftülüğü görevine devam eden Yavuz Selim Karabayır hocamıda Bursa'da makamında ziyaret ederek, hem ikramını hemde bu konudaki görüşleri hakkında bilgisine başvurduk.O da bu konunun şüpheli olduğunu ve bir Müslümanın ve özellikle Müslümanlara dini konularda rehberlik eden, din görevlilerinin daha hassas ve dikkatli davranması gerektiği konusunda tavsiyeleri oldu.
Esas konu ise yatırım bankalarının maalesef bu konuda çok katı oldukları ve Diyanetimizin maaşlar konusunda tavsiye kararından sonra adeta Diyanet mensuplarını mecbur hissettirerek, diğer bankalara göre çok cimri davranması diyanet personeline karşı büyük bir ayıp ucubesidir. 42 bin lira promosyonun verildiği bir yerde, hemde personeli diyanet personelinden çok daha az olduğu halde, onların aldığı promosyonun çok çok altında promosyon teklif etmesi tek kelime ile ayıptır.Peki tek suçlu Diyanet İşleri Başkanı mıdır, yatırım bankalarının HİÇ Mİ SUÇU YOK? Yazıkki ne yazık.