1 Kasım seçimleri yaklaştıkça ortamın ısınmasını az da olsa bekleyenler sanırım bu beklentilerinin boşa çıkmaya başladığını görüyorlardır. Klasik tabir ile partiler seçim, vatandaş geçim derdinde. Bu atmosfer içerisinde Eskişehir'de 7 Haziran seçimlerinde bir önceki milletvekili seçimlerine istinaden mevzi kaybedip Odunpazarı Belediyesinden sonra bir de milletvekilini yitiren iktidar partisi AKP düşen gardını toparlamak için bir hamle yapıp Harun Karacanı aday yaptı. Harun Karacan ilimizde tanınan, istediği çevreyi oluşturup destek alabilen, geçen yerel seçimlerde de Büyükşehir Belediyesine başkan adayı olan birisi. Eskişehir'de siyaset ile ilgilenen belirli bir çevrenin Harun Karacan ile ilgili birleştiği nokta 'güçlü isim güçlü aday' oldu. Aynı çevrelerce Eskişehir Ticaret Odası'nda göstermiş olduğu başarı ve çalışkanlığı ile siyasi dengeleri Eskişehir'de AKP adına değiştirecek beklentisi içine girildi. Harun Karacan da adeta bu beklentilere karşılık verircesine seçim çalışmalarına hızlı bir giriş yaparak 'kendi ile barışan kendi ile yarışan' sloganı ile 'haydi bismillah' dedi. Giriş yapılmasına giriş yapıldı ama önemli olan bunun karşılık bulması. Açıkçası seçim atmosferine giremeyen ortamda bu girişin güçlü bir etki yaptığı ve karşılık bulduğu söylenemez. Hele hele Eskişehir'in sanki Türkiye'de kendi iç kavgaları ile gündemden düşmeyen dünyaya açılmayan ve dünya ile ilişki kurmayan bir il pozisyonundaymış da bundan kurtaracaklarmış gibi bir slogan kullanmanın karşılık bulamayacağını anlamak için siyasetçi olmaya bile gerek yok. Bu sloganı sürekli kardeş şehir teklifi alan, yurtiçi ve yurtdışında adından övgü ile söz ettiren ve bu nedenle sürekli turist çeken bir ilde kullanmak yerine başka bir yerde kullansalar daha iyi olurmuş. Seçim koordinasyonunu kimler yapıyorsa baltayı taşa vurarak yapmışlar. Harun Karacan'ın ismine güçlü diyenler ve siyasi dengeyi değiştirir diyenler taşa vurulan baltayla birlikte son 15 yılda Eskişehir'deki değişimi ve başarıyı göz ardı edip bu başarıların mimarı Yılmaz Büyükerşen'i de görmezden geliyorlar galiba. CHP Eskişehir'de seçime kalan bu kısa sürede ciddi bir hata yapmaz ise Yılmaz Büyükerşen'in ismi ile zaten istediği sonucu alacaktır. CHP'nin değişen örgüt yapısı da şu an için bu sonuca katkı sağlayacak bir yönetim anlayışı sergiliyor. Gerek Türkiye'de yaşanan genel ortam dikkate alındığında gerekse Eskişehir'deki durum dikkate alındığında Harun Karacan'ın bir denge değiştiremeyeceği açıktır. Sadece iyi niyetle yapmış olduğu çalışmalar en fazla kendisini vekil çıkartmaya fayda sağlayacaktır. Büyük beklentiler içine girenler bu beklentilerini bence askıya almalıdırlar. Görünen köye kılavuz bulduk diye sevinmelerine pek gerek yok. !!