CHP'de ilçe kongreleri tamamlandı. Artık tüm gözler yapılacak İl Kongresine çevrildi. İl Kongresi'nden Odunpazarı'ndan '291', Tepebaşı'ndan '239 İl delegesi' oy kullanacak.

ODUNPAZARI 61-0
ÖNDEBAŞLAYACAK
600 İl delegesinin 530'u 'Odunpazarı ve Tepebaşı ilçelerinden' gelecek. 12 kırsal ilçeden de '70 il delegesi' seçilecek. Seyitgazi'den 10, Sivrihisar'dan 9, Çifteler'den 6 il delegesi gelecek. Alpu, Beylikova, Günyüzü, Han, İnönü, Mahmudiye, Mihalgazi, Mihalıççık, Sarıcaka'dan 'beşer delege' il kongresinde oy kullanacak. Mevcut İl Yönetimi 'atama olduğu için' İl Kongresi'nde oy kullanamayacak. Sinan Özkar ile birlikte seçilen '9 kişilik İl Disiplin Kurulu doğal delege olacakları' için İl Kongresinde oy kullanacak. Odunpazarı İlçe Tepebaşı'ndan 52 delege fazla çıkaracak. Buna 9 tabi delege de eklendiğinde aradaki fark 61'e çıkacak. Kongrede 609 delege oy kullanacak. Delegenin yüzde 10'unun (61) imzasını toplayanlar İl Başkan adayı olabilecek.

ÇARŞAF LİSTEYLE YAPILMALI
Kemal Kılıçdaroğlu'nun istediği gibi İl Kongresi tek adaylı mı olacak? Yılmaz Büyükerşen, Kazım Kurt ve Ahmet Ataç ortak bir il başkan adayında uzlaşabilecek mi? Büyükerşen'in işaret ettiği Sevgi Akmen veya Recep Taşel'den birisi mi ortak il başkan adayı olacak? Daha önce adaylıklarını açıklayan Ali Ünal ile Metin Tomsuk; başkanlar ortak bir adayda birleşirse; nasıl tavır takınacaklar? Kazım Kurt, Yılmaz Hoca'nın istemediği bir adayı çıkarması durumunda; Ahmet Ataç hangi hamleyi yapacak? Kurt'un adayının karşısına Abdülkadir Adar'ımı yoksa Atilay Dalgıç'ı mı çıkaracak? Bu soruların bir çoğunun yanıtını üç-beş gün içerisinde öğreneceğiz. Tek aday derken, il Kongresi dört adaylı da olabilir. Ayhan Aydıner olarak, kongrenin tek adaylı olmayacağını düşünüyorum. CHP yıllar sonra bir ilki yaparak; İl Kongresini çarşa listeyle yapmasını istiyorum. Parti içi demokrasinin daha güçlü bir şekilde hayata geçmesi için mutlaka çarşaf liste olmalı...
------------------------------------------------
EN AKTİF YÖK ÜYESİ

2013-2018 yılları arasında Eskişehir Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü yapan Naci Gündoğan, Aralık 2018'de sekiz kişilik YÖK (Yüksek Öğretim Kurumları) Yürütme Kuruluna seçilmişti. Bir yılı aşkın süredir YÖK'te başarılı projelere imza atan Gündoğan kentimizi başarıyla temsil ediyor. YÖK adına projeler üreten ve hep elini taşın altına sokan Gündoğan şu anda Yürütme Kurulu'nun en aktif üyesi konumunda. Gündoğan hep eğitim öğretimde kalite ve çeşitlilik açısından bölgesel kalkınmanın önemli olduğunu vurgu yapıyor. Hazırladığı 'Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması Projesi' ile üniversiteler, eğitim öğretim ve araştırma dışında bulunduğu bölgenin potansiyelini etkin kullanma, bölgenin ihtiyaç duyacağı insan kaynağını değerlendirme gibi olanaklar sağlıyor. Projeye dahil olan üniversitelerin bir kısmı eğitim, bir kısmı araştırma, bir kısmı ise bölgesel kalkınma alanlarında ülkemize katkı sunuyor. Çalışkanlığı ve vizyonuyla öne çıkan Gündoğan'ın yarın başarılarına yenilerini ekleyeceğine inanıyorum.

--------------------------------------------------
BOZKIRIN HIRÇIN ÇOCUĞU

Eskişehir'in yetiştirdiği duayen gazetecilerinden olan Mustafa Metin yeni yazdığı 'Bozkırın Hırçın Çocuğu Cevdet Selvi' adlı kitabını imzalayarak, bana gönderdi. Yaptığı bu ince davranışından dolayı kendisine teşekkür ediyorum.

KANLI 1 MAYIS
Mehmet Cevdet Selvi'nin 'sendikacılıkta ve siyasette dolu dolu 50 yılının anlatıldığı' kitap zengin içeriyle tarihe tanıklık ediyor. Kitapta anlatılanlar gerçekliğe dayanıyor. Anlatılanların içeriğini Cevdet Selvi ile yapılan söyleşi, yazarın dönemsel olarak tanık olduğu olaylar, gözlemler ve zamanın tanıkları tarafından aktarılan bilgilerden oluşuyor. Mustafa Metin kitabın önsözünde; 'Eserde, Cevdet Selvi'nin mücadeleci kişiliği üzerinden, yaşam öyküsü etrafında örgütlenen toplumsal olaylara bir pencere aralamaya çaba gösterdim. Bunların başlıklar altında ama bütünlük içinde roman gibi de algılanabilecek bir biçimde sunmaya çalıştım. Keyifli okumalar dilerim' diye yazmış. Çocukluğu Kızıltoprak (Bugünkü adıyla Kırmızıtoprak) Mahallesinde geçen Selvi'nin lakabı 'Asker'miş. Selvi, kitapta tarihe Kanlı 1 Mayıs olarak geçen 1977'de Taksim Meydanı'nda '34 kişinin yaşamını yitirdiği olayları canlı bir tanık olarak' anlatıyor.

İŞÇİYE VERGİ PLAKETİ
Petrol-İş Sendikası tarafından yapılan başta açlık olmak üzere yapılan büyük grevler Selvi'nin ağzından anlatılıyor. 1978 yılında Ecevit'ten gelen 'CHP İstanbul İl Başkanlığı teklifini' ret etmesi, 11 Eylül 1980'de 'kendisine yönelik yapılan suikast girişimi de' kitapta yer alıyor. Eserde geçen bir olay, onun nasıl bir pratik zekası olduğunu ortaya koyuyor. Olay şöyle geçiyor; 'Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Cevdet Selvi vergi rekortmenlerine plaket verileceğini belirterek basını davet ediyor. Basın toplantısının yapılacağı salondakılar arasında gecekonduda yaşayan bir işçi, çocuklarıyla birlikte ailecek yer almıştı. İşçinin ödediği vergiler kuruş kuruş hesaplandı ve basın toplantısını izleyen gazetecilere açıklandı. Haber, sonraki gün gazetelerde fotoğraflarla birlikte geniş yer buldu. Selvi boş durup, hiçbir şey yapmamaktansa vergi adaletsizliğine dikkat çekmenin yolunu bulmuştu.' Gazeteci büyüğüm Mustafa Metin büyük emekler vererek kalema aldığı kitabı özellikle 'bugün sendikacılık yaptıklarını zannedenler' dikkatlice okumalı. 1963 yılında Eskişehir'de doğan Mustafa Metin 1984-1988 yılları arasında Eskişehir yerel basınında çalıştı. TRT'de muhabir, yapıncı ve yönetmen olarak görevler aldı. 2018 yılında TRT'den emekli oldu.
--------------------------------------------------------------
NOSTALJİ
BAL KAYMAKLI BARIŞ


Yıl 2000. 20 yıl önce. O yıllarda CHP İl Başkanı Sevgi Akmen ile Merkez İlçe Başkanı İbrahim Arslan arasında büyük kavgalar yaşanıyordu. Her toplantıda bu ikili arasında söz düelloları yaşanıyordu. Hüner İş Merkezindeki eski parti binasında odaları yan yana olmasına rağmen, her ikisi ayrı ayrı sekreterlerle çalışıyordu. Bu ortamda dönemin CHP'li İnönü Belediye Başkanı İsmail Karaköse, Belediye ve CHP İnönü Kadın Kolları iş birliğinde Eskişehir'de sergi açtı.
Karaköse sergide Akmen ve Arslan'a İnönü'nün meşhur Bal Kaymağını yedirdi. Karaköse, 'Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım. Siz artık aranızdaki kavgayı bitirin' dedi.
Sevgi Akmen ve İbrahim Arslan, Karaköse'nin bu sözlerini tebessümle karşıladılar. Bu etkinlikten sonra 'Akmen-Arslan kavgasında tansiyon' biraz düştü. Ancak yine de bu ikili hiçbir zaman uyumlu çalışamadılar.
Fotoğrafta Sevgi Akmen, İbrahim Arslan, İsmail Karaköse, Kaymaz Belediye Başkanı merhum Veysel Uyar, İl Sekreteri Metin Tezerer, Merkez İlçe Kadın Kolları Başkanı Cahide Tetik ve Melihat Süder yer alıyor.
-----------------------------------------------------
FIKRA
BİR TANIK GÖTÜRMELİYİM

Vinç operatörünün yanlış bir hareketi yüzünden vinç zincirlerine bağlı bulunan kocaman, köklerinden sökülmüş bir ağaç birden kayar ve yol üzerinde harekete hazır bekleyen otomobilin kenarına çarpar.
Otomobildeki sarışın hışımla dışarı fırlar ve bağırır:
- Benimle birlikte gelin ve bu olayı kocama anlatın!
Sarışın yatıştırılmaya ve vinç sahibi şirketin gerekli sigorta ödemesini yapmaya hazır olduğu anlatılmaya çalışılır ama sarışın ısrar eder :
- Olmaz.. Her şeyden önce, kocamın karşısına bu kez benim bir ağaca değil, ağacın bana çarptığını doğrulayacak bir tanık götürmeliyim.