Bir süredir sosyal medyada tartışılıyor.
Sosyal medyaya yasaklar getirilmeli mi, getirilmemeli mi?
Sosyal medya kısıtlanmalı mı, kısıtlanmamalı mı?
Kontrol altına alınmalı mı, alınmamalı mı?
Bu yapılabilir mi, yapılamaz mı?
***
Sosyal medya?
Keşfedilen yeni bir dünya!
Öyle ki…
Günümüzde pek çok insan orada hayat buluyor.
Pek çok insan orada ifade ediyor kendini.
Mesela…
Mesela doğrultup telefonunu kendi fotoğrafını çekiyor.
Sonra da onu sosyal medyada paylaşıyor.
Neden?
Görülmek istiyor.
Fark edilmek…
Hatta öyle ki…
Aldığı beğeni sayısı onu mutlu ediyor.
Birkaç cümleyle o anki duygularını yazıyor mesela.
Paylaşıyor sosyal medya hesabında.
Kaç beğeni aldığına bakıyor.
Kimlerin beğendiğine…
Kimlerin yorum yaptığına…
O da kendini beğenenleri beğeniyor.
Karşılıklı…
Paylaşımlarını beğenmeyenlere içten içe sitem ediyor.
Kızıp öfkeleniyor.
Yani bir başparmak işaretidir gidiyor.
Neye yarıyorsa!
Şiir yazıyor mesela.
Benim diyen şairden daha şair.
Herkes yerine herkez, yalnız yerine yanlız, değil yerine deyil diye yazıyor ama...
Sorun yok!
Yüzlerce beğeni alıyor.
Sosyal medyada meşhur bir sanatçı o!
Mesela canlı yayın yapıyor sosyal medya hesabından.
Bağıra çağıra…
Kıza öfkelene siyasi gündemi yorumluyor.
Ciddi bir iş onunki!
Yılların televizyon yorumcuları halt etmiş yanında!
***
Sonra köye, en ücra köşeye, dağ başına kadar ulaşmış internet, sosyal medya.
İnsanlar oradan sesleniyor dünyanın öbür ucundakine,
'Ben buradayım. Ben de bu dünyada yaşıyorum, ben de varım!' diye.
Onun için, sosyal medyayı sınırlamak, ne olursa olsun, insanı sınırlamaktır.
***
E tabii bunların yanında…
Küfür de hakaret de…
Her türlü entrika da…
Sahtekarlık da var sosyal medyada.
Ama demirden korkan trene binmez!
Sonra…
Sosyal medyanın sahte dünyasında bunları ciddiye almak…
Bunlara takılmak…