Şu günlerde sık sorulan bir soru: “Oyunu kime vereceksin? Size de soruluyordur mutlaka.

Ne diyeceksin?

“Kapalı oy, açık sayım.”

“Herkesin hür iradesi.”

“Kimse kimsenin oyunu sorgulayamaz.”

Falan filan…

Faydasız.

Evirip çevirip…

“Oyunu kime vereceksin?” diye soruluyor.

“Sana ne!” de diyemezsin.

***

Sadece bu meraklıların,

“Oyunu kime vereceksin?” soruları mı bunaltıyor insanı?

Başkan adaylarının,

“Şu televizyon kanalında konuşacağım, bu televizyon kanalında konuşacağım,” duyuruları.

“Şurada seçmen irtibat büromuzu açtık, burada seçmen irtibat büromuzu açtık,” mesajları.

Biri de,

“Şu mahallede halka bedava ekmek dağıtacak fırın açtık,” demiyor.

On lira olmuş ekmek.

Sağlığa zararlı olarak görülen beyaz ekmek…

Öyle kepekli, tam buğday, çavdarlı ekmek falan alacağım dersen…

Hele şu köy ekmeği…

Otuz beş, kırk beş.

Şu konuştuğumuz şeye bak!

Konuştuğumuz şey ekmek!

Kuru ekmek!

“Kuru ekmeğe muhtaç olmak,” sözü herhalde böyle günler için söylenmiş.

Bazı mahallelerde insanlar belediyenin ekmek büfelerinin önünde sabahın erken saatlerinde sıra oluşturuyor.

Biraz ucuza ekmek alabilmek için.

O insanlara sormak lazım,

“Oyunu kime vereceksin?” diye.

***

Yani?

Yani koyun can derdinde, kasap et derdinde.

Seçim kimin umurunda?

İnsanlar seçimden sonra enflasyonun ne olacağı, neyi nasıl alabileceği kaygısında.

Tedirginliğinde.

***

Karın doyurmayacak seçim çalışmaları, boş vaatler…

Mesela adaylardan biri de seçildiğinde teleferik yapacağını vaat ediyor.

Nereden aklına geldiyse bu.

İnsanlar şehir merkezine teleferikle gidecekmiş.

Hadi bakalım.

Aklına kuvvet!

Belediye büfesine ekmek almaya teleferikle gideriz artık.

***

Amerika’daki seçimlerde başkan adayı karşısında kalabalığı görünce coşmuş.

Başlamış vaatlerini sıralamaya:

“Başkan olduğumda herkesin helikopteri olacak. Halkım helikopterle seyahat edecek.”

Kalabalıktan biri bağırmış:

“Beyefendi, helikopterle nereye gideceğiz, bu pahalılıkta? Bir kilo et alamaz hale geldik.”

“Tamam işte,” demiş başkan adayı. “Helikopterinize atlayıp et hangi ülkede ucuzsa oradan istediğiniz kadar et alıp geleceksiniz!”

***

Şimdi anladınız mı oyumu kime vereceğimi?