AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan ve bazı AK Partililer, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'i, 'pandemi döneminde belediyeye uğramıyor' diye eleştiriyorlar.

Pandeminin Türkiye'de ilk başgösterdiği aylarda hepimiz ister istemez kendimizi korumak adına evlere kapandık.

Kimimiz evimizin penceresinden burnumuzu bile çıkarmaktan korkuyorduk.

Ama geçtiğimiz yaz aylarında, 'kontrollü normalleşmeye' geçicince yavaş yavaş evden çıkarak çarşıya pazara gitmeye başladık.

Kamu kurum ve kuruluşlarında 'esnek çalışma' dönemi başladı.

Böyle olunca çoğunluğumuz ya işimize gittik ya da kısa süreli de olsa sokaklarda dolaşmaya başladık.

Bu süreçte de Yılmaz Hoca da, az sayıda personelin olduğu Bademlik'deki belediye başkanlığı konutunda çalışmaya başladı.

Zorunluluk halinde ise Büyükşehir Belediyesindeki makamına giderek çalışmalarını orada da sürdürdü.

Son aylarda ise çalışmalarını daha çok Büyükşehir Belediyesinde yürütüyor.

Ziyaretçileri kabul ediyor.

Meclis toplantılarına başkanlık ediyor.

Karşıklık oturup sohbet etmesek de gelen ziyaretçilerle yaptığı görüşmeleri, meclis toplantılarını yakından takip ediyorum.

Ne yalan söyleyeyim benden daha dinç ve sağlıklı görüyorum.

Allah sağlıklı ömürler versin.

'SÜLLÜ, ÇAKIRÖZER VE KABUKÇUOĞLU'NU BAŞARILI BULUYORUM'

Sakarya Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Hakkı Sağlam, geçtiğimiz günlerde Yılmaz Hoca ile Büyükşehir Belediyesindeki başkanlık makamında söyleşi yapmış.

CHP Milletvekilleri Jale Nur Süllü ile Utku Çakırözer'in çalışmalarını nasıl değerlendirdiğini sormuş.

Cevabı şöyle olmuş:

'Utku'nun ikinci dönemi bu nedenle tecrübeli bir isim. Jale Hanım da çabuk ısındı. İkisi de iyi çalışıyor, herkesin sorununu dinliyor, ilçe ilçe geziyorlar. Bu arada İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukçuoğlu'da iyi çalışıyor, Eskişehir'in sorunlarını Meclis'e taşıyor.'

'UMARIM YÜZÜNÜ ESKİTMEZ'

Söyleşi de Gaye Usluer'in CHP'den istifasını nasıl karşıladığı da sorulmuş.

'Gaye Hanım hırslı biridir. CHP'de önemli görevler almak istedi ama olmadı. Memleket Partisi'ne geçerek gayesine ulaştığını düşünüyorum. Parti sözcülüğü gibi önemli bir görev aldı. Ancak gazetelerde ve tv'lerde çok haberinizin çıkması sizi 'Yüz eskimesi' gibi bir tuzağa çeker. Umarım yüzünü eskitmez' demiş.

'Hırsı aklından bir karış yukarıda'

Divan Başkanlığını yaptığı CHP büyük kurultayında Muharrem İnce'yi,'Hırsın aklından bir karış yukarıda olduğu için kazanamıyorsun' diye eleştirmişti.

'Muharrem İnce'nin partisi hakkında ne düşünüyorsunuz' sorusuna,'Partisi hakkında yorumda bulunmak için erken. Fakat kendisi hakkında yine aynı şeyi düşünüyorum' diyerek gönderme yapmış.

'ÇALIŞKAN'IN İL BAŞKANI OLMASI CHP İÇİN BİR ŞANS'

'Eskişehir'deki AK Parti örgütünü nasıl değerlendiriyor, onlar hakkında ne düşünüyorsunuz' sorusuna verdiği cevapta AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan'ı şöyle eleştirmiş:

'Atatürk'ün tavsiye ettiği, Eskişehir'in en önemli değerlerinden biri olan Kalabak Suyumuzu kötülemesi ve rakip sulara çalışması ona yakışmadı. Ancak böyle bir kişinin il başkanı olması, CHP örgütü için bir şans.'

Bakalım Yılmaz Büyükerşen'in bu eleştirisine AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan cevap verecek mi?

Ben olsam okumamış gibi davranır cevap vermem.

Çünkü Yılmaz Hoca'ya Eskişehirliler toz kondurmuyorlar.

Onu çok seviyorlar.

Yılmaz Hoca'ya yaptıkları eleştiriler aynı bumerang gibi dönüp kendilerini vuruyor.

Yılmaz Hoca'nın canını acıtmak isterlerken kendilerinin canı yanıyor.

'GELECEĞİN NE OLACAĞI ŞİMDİDEN BİLİNMEZ'

Yılmaz Hoca her zaman temkinli konuşur.

Hani bir ata sözü var:

'Erken öten horozun başını keserler' diye.

Bu nedenle önümüzdeki aylar, yıllar ne getirecek ne götürecek bugünden kestirmek zor.

'Tekrar aday olmayı düşünüyormusunuz?' sorusunu,'Geleceğin ne olacağı şimdiden belli olmaz' diye cevaplamış.

Tecrübeli ve deneyimli siyasetçinin vereceği en doğru cevap.

'BARIŞTIRMAK İÇİN ÇOK UĞRAŞTIM'

CHP'nin il başkanlığı seçimlerinde yaşananlar ve Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ın kurultay delegesi listesine yazılmamasından sonra Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ile aralarına 'kara kedi' girmişti.

O kongreden beri bir birleriyle konuşmuyorlar.

Yılmaz Büyükerşen'in bununla ilgili soruyu ise şöyle cevaplamış:

'Barıştırmak için çok uğraştım ama ikisi de istemiyor. Kavgayı bıraksınlar, hizmete baksınlar'.

* * *


'İnşaat sektöründe KDV indirimine gidilmeli'

İş dünyası ve vergi mükelleflerinin beklediği borçların yeniden yapılandırılması, matrah ve vergi artırımının yeniden düzenlenmesini kapsayan kanun teklifi TBMM Başkanlığı'na sunuldu.

AK Parti'nin sunduğu 15 maddelik kanun teklifi milyonlarca vatandaşı ilgilendiriyor.

Torba Yasası'nın TBMM'den geçmeden önce iş dünyasından siyasilere torbanın içine alınması gereken öneriler sunuluyor.

TBMM gündemine gelmesi beklenen ve uzun süredir üzerinde çalışmalar yapılan yeni Torba Yasa Teklifi, 14 aydır süren ve şirketlerin ekonomik dengelerini derinden etkileyen Covid-19'un etkilerini hafifletmeyi amaçlıyor.

'TORBA YASADA İNŞAAT SEKTÖRÜNÜ UNUTMAYALIM'

Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Başkanı Nadir Küpeli, reel sektörün geçen yıl ekim ayından bu yana talep ettiği, iş dünyasına nefes aldıracak olan matrah ve vergi artırımı ile diğer birçok mali ve vergisel düzenlemelere ek olarak, inşaat sektörünü canlandıracak şekilde belli süreli KDV indirimi yapılmasıyla, tapu harçları ve diğer masraflarda indirime gidilmesinin ekonomiye canlılık ve hareket getireceğini ifade etti.

Küpeli, 'Yasa teklifi birçok alanda düzenlemeler yaparak pandeminin yaratmış olduğu mali yüklerin, devletimize karşı olan vergisel yükümlülüklerin daha makul bir dönemde ödenmesine imkan sağlayacak. Yasa teklifi iş dünyasında çok geniş kesimlerin sorunlarına çare olabilecek düzenlemeler içeriyor. Bu yasa teklifini destekliyor ve çok olumlu buluyoruz. Kısa sürede iş dünyasından gelen isteklerinde göz önünde bulundurularak ve yasa içeriğine dahil edilerek yasalaşmasını bekliyoruz. Bu kapsamda mevcut tekliflerin içeriğine ek olarak inşaat sektörüne de kolaylıklar sağlayacak şekilde belli bir süreyi kapsamak üzere inşaat sektöründe KDV indirimine gidilmeli, yine belli bir süreyle tapu harçları ve diğer masraflarda da indirim yapılması hem sanayi inşaatları hem de konut inşaatlarının hızlanması bakımından çok büyük yarar sağlayacak, sektöre derin bir nefes aldıracaktır' diye siyasi partilere çağrıda bulundu.

İnşaat sektörü, çimentodan hazır betona, tuğladan makineye, boyadan kapıya, seramikten elektrik tesisatına kadar 200'den fazla alt sektörle bağlantısı bulunan bir sektör.

Nadir Küpeli'nin de vurguladığı gibi bu sektör, bu sektörün hareketlenmesi buna bağlı olarak birçok sanayi sektörünün de ciddi oranda üretim yapmasına ve istihdam sağlamasına katkı sağlayacaktır.

Bütün sektörlere bir canlılık kazandırmak amacıyla inşaat sektörünü düzenleyecek belli bir zaman dilimini kapsayacak bazı vergisel indirimlere gidilmesi ekonomiye büyük katkı sağlayacak, işletmeler ve birçok esnafımız bundan olumlu olarak faydalanacaktır.

* * *

Siyasi partilerin genel başkanları, bakanlar, milletvekilleri ve bürokratlar bakalım bu önerilere sanayicilerin bu sesine kulak verecekler mi?

Yasa teklifi TBMM Genel Kurulu'na gelince öğreneceğiz.

CHP Milletvekili Utku Çakırözer ile görüştüm.

'Torba yasada Nadir Beyin bu önerileri var mı yok mu bilmiyorum. Yoksa biz yasa görüşülürken alınması konusunda önerge veririz. Yeter ki AKP ve MHP'de kabul etsin' dedi.

* * *

Nadir Küpeli'nin bu önerileri mantıklı ve haklı.

İnşaat sektörü ciddi oranda durağanlaştı.

Bu sektör canlanırsa ekonomi de istenilen şekilde canlanır.

* * *

ASTROLOG DEYİP GEÇMEYİN

Yaklaşık son bir aydır sosyal medyadan Astrologların yaptıkları yorumları üç-beş dakika da olsa dinliyorum.

Kimileri ise bir takım yazılar paylaşıyorlar.

Astrologların yaptıkları yorumları düzenli olarak dinlemediğim ve paylaşımlarını okumadığım için önceden takip edenlerin, 'Bunların yaptıkları yorumlar, tahminler ile ileride neler olacakları biliyorlar' diye anlattıklarında, 'O kadar yer ve gök bilimcileri var. Yıllardır siyasetin içerisinde olanlar var. Yıllarca yüzlerce makale okumuşlar, araştırmalar yapmışlar, çoğu da uzmanlıkları alanında kitaplar yazmış. Onlardan daha iyi mi bilecekler' diye eleştirirdim.

* * *

İnsanlık tarihinin başlangıcından beri gökyüzü ve hareketleri insanların dikkatini çekmiş, adeta büyük bir sistemin dişlilerinden biri olarak değerlendirilmiştir.

Yıldızların konumu üzerinden insan yaşamını yönlendirme eğilimi çok eski yıllara dayanır. Yıldızların konumu üzerinden ortaya konulan öngörülerin birçok kez doğruluk payı ya da neticedeki netliği kişiden kişiye değişse de meraklılarına daima rehberlik etmiştir.

Astroloji, 'Gökte ne varsa yerde de o vardır' prensibinden yola çıkarak ilk etapta gökyüzündeki Güneş'i, Ay'ı ve tüm gezegenleri, cisimleri ve göksel kavramları inceler.

Bu incelemelerin ışığında da astrolojiyle ilgilenen ve bunu meslek haline dönüştüren astrologlar, insanların geleceğe dönük meraklarına cevap vermek adına düşüncelerini paylaşırlar.

Geleceğinin ve yarınının, neler olacağını merak eden herkes mutlaka okur ve ona göre moral bulur ya da vehme kapılır. Daha çok meraklı olanları özel olarak astrologlardan danışmanlık alır ve yaşamlarını ona göre şekillendirirler

Sadece insanların hayatlarına yön vermez astroloji bilimi, astrologlar aynı zamanda ülkelerin haritalarını da inceler ve bu konuda da fikir de beyan ederler.

* * *

Gelelim yazımın konusuna.

Dedim ya yaklaşık bir aydan beri bazı astrologları kısa kısa dinliyor ve paylaşımlarının tamamını olmasa da bazen üç-beş satır, bazende ilgimi çeken olursa sonuna kadar okuyorum.

Türkiye de ve dünya da ileriki günlerde neler yaşanacağı konusunda öngörülerini dinlediğimde 'yok artık' diyordum.

-İsrail'in Filistin'i bombalayacağını yaklaşık bir ay kadar önce söylemişlerdi.

-Siyasi partilerin liderlerine karşı fiziki ve sözlü saldırıların olacağını.

-İzmir depremini.

-Seçimlerde hangi partilerin yaklaşık ne kadar oy alacaklarını, hatta cumhur ittifakının adayı Recep Tayyip Erdoğan'ın çok az farkla seçileceği yorumladığında bazılarının, 'kamuoyu araştırmacısı mısın? Kaç şehirde kaç kişiye sordun?' diye eleştirdiklerini, seçimler sonunda bu kişilerin kendisinden özür dilediklerini söylüyorlar.

* * *

2022'DE ERKEN SEÇİM OLACAK DİYORLAR

Her gün olmasada bazılarını kısa süreli de olsa dinleme fırsatı buluyorum.

Dinlediklerimin hemen hemen hepsi 2022 yılında erken seçim olacağını yorumluyorlar.

Bu seçimde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk turda seçilemeyeceğini, AK Parti'nin de TBMM'de çoğunluğunu kaybedeceğini iddia ediyorlar.

'Millet İttifakı' adayının ikinci turda cumhurbaşkanlığı seçimi kazanacağını öngörüyorlar.

Pandeminin 2022 yılında da etkisini azaltsa da süreceğini, önümüzdeki aylarda Türkiye'nin önemli bir ilinde büyük bir deprem yaşanacağını iddia ediyorlar.

* * *

Hatta bazıları takipçilerini canlı yayına alıyor.

Onlara birkaç soru yönelterek ya aile içerisinde yaşadığı sorunları ya da var olan mevcut bir hastalığını biliyorlar.

Takipçisi de, 'Aynen doğru söylüyorsunuz' diyerek şaşkınlığını ifade ediyor.

Bunlar falcı değil, insanlarla yüz yüze görüşmüyorlar.

Yaptıkları işin karşılığında insanlardan para da istemiyorlar.

* * *

Birkaçının gelecek de yaşanacaklar için yaptıkları yorumlardan notlar aldım.

Özellikle takip edeceğim.

Bir de 2022'de, 'cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler olacak' dediklerini de.

Eğer gerçekleşir ise, işte o zaman gerçekten inanarak takip edeceğim.

İsterseniz sizde bu astrologların kehanetlerini bir tarafa not alın…

Bakalım hangileri gerçekleşecek…

* * *

İHTİYAR ADAM

İyi huylu geçimli, sevecen bir adamın sürekli birbirleriyle didişen dört oğlu vardı. Adam, oğullarının iyi huylu ve geçimli olmalarını çok istiyordu.

Günün birinde, aklına bir fikir geldi. Oğullarından, bir demet çubuk toplayıp getirmelerini istedi. Sonra, her birine getirdikleri demeti dizleriyle kırmalarını söyledi. Hepsi denedi, ama hiçbiri bunu beceremedi.

Adam demeti çözdü ve çubukları teker teker çocuklarının ellerine vermeye başladı. Çocuklar bütün çubukları bir bir kırıp attılar.

Bunun üzerine:

'Evlatlarım' dedi adam. 'Birlik olursanız, zorlukların üstesinden gelirsiniz. Ayrılırsanız, zorluklar sizi ezer geçer. Birlik kuvvettir.'* * *