Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Salı günü düzenlediği basın toplantısına, Nasrettin Hoca'nın bir fıkrasıyla başladı…

'Nasrettin Hoca, kızından çeşmeye gidip bir desti su getirmesini istemiş…

Giderken de kızın ensesine okkalı bir tokat patlatmış…

Karısı atılmış oradan;

Efendi ne diye vuruyorsun kıza, ne kabahat işledi?

Hoca Nasrettin cevaplamış;

Desti kırıldıktan sonra vurmanın bir anlamı yok…

Destiyi kırmasın diye vurdum….'

***

Büyükerşen'in anlattığı fıkra,

O günkü basın toplantısının ana fikrini çok iyi veriyordu…

Karayolları, Gündoğdu Mahallesi ile şehri birleştirecek alt geçit çalışmasını birkaç gün önce başlattı…

Ancak güzergah çok sağlıklı değildi…

Vergi Dairesinin önünden Borsa Caddesi'ne çıkacak trafik, burada Odunpazarı, Devlet Dairesi ve Küçük Sanayi Çarşısından gelen trafikle birleşecekti…

Bu noktaya bir sinyalizasyon daha kurulması demekti aynı zamanda…

Başka bir çıkış yolu da yoktu…

Büyükerşen,

İnşaat çalışmasının henüz başladığını ve yol yakınken değiştirilmesi gerektiğini belirtiyordu…

Nasrettin Hoca'nın fıkrasını da bu nedenle anlatmıştı…

Sonrasındaysa,

Gazetecilerin soruları üzerine, diğer konularla ilgili düşüncelerini de aktardı…

Ancak dün gördük ki,

Bazı gazeteler ve gazeteciler ve dahi köşe yazarları;

Çevre Yolundan girmiş, yeni stadın yollarından dolanıp, Küçük Sanayi Çarşısına çıkmışlar…

Her şeyi Hoca Nasrettin'e bağlamışlar…

Ve Büyükerşen'in anlattığı fıkraya…

Görüyorsunuz ya,

Çaresizlik nelere kadir…

***

Bir kere Nasrettin Hoca,

Tüm İslam ve Türk coğrafyasında çok iyi bilinen anonim bir halk kahramanıdır…

Ona atfedilen olay ve anlatıların hemen tümünde, komiklikten ziyade ince bir zekanın pırıltıları vardır…

Yaşamış, anlamış, bilmiş bir filozoftur…

Kendisi asla komik veya zayıf duruma düşmez…

Karşısındakini de düşürmez ama ders verir…

Gerçeğin ve düşün buğulandırdığı bir pencerenin arkasından bakar hepimize…

***

O nedenledir ki,

Nasrettin Hoca gibi olmak;

Olsa olsa bir erdemdir…