Parti, bir bütünün parçası, toplantı yeri, güncel anlamları da esas olarak;

Bir politik program etrafında bir araya gelmiş, hedefinde seçim ile “iktidar”a gelmek, yani siyasi gücü eline geçirmek ve paylaşmak amacı olan, sürekli bir örgüte-teşkilata sahip kuruluşlar parti olarak tanımlanır.

Osmanlı döneminde “fırka” olarak adlandırılır, “fırka” eski dilde “omurga kemiği” diye geçmiş.

Anlıyoruz ki, batı dillerinden Türkçeye geçen “parti” için genelde toplanma yeri demek daha kolay. “Fırka”nın eski dildeki “omurga kemiği” anlamı çok dikkat çekici.

Bu kısa bilgilerden sonra, bu kuruluşları oluşturanlara ve parti tüzüğünü kabul ederek katılanlara da parti üyesi denir

Parti üyelerini belli gruplar halinde incelemek mümkün.

Örneğin, gerçek parti üyesi “partili”, “partizan”,

Parti ile gönül bağı olmayan, çeşitli nedenlerle partiye üye olanlar, “naylon üye”,

Veya belli çıkar amaçları için partiye bilinçli olarak üye olan “partici”ler.

Daha önceki yazılarımda belirttiğim üzere, insanların siyaset içinde bulunma gerekçeleri siyaset bilimi incelemiş ve gruplara halinde açıklamıştım.

Partili olanlar,

 Siyaset için yaşarlar.

Hayatların amacı olan bir dava peşinde koşarlar, bunlara “partili” denir.

Partili, parti program ve tüzüğüne sadık, parti disipline uyan kimselerdir. Parti nerede görev verirse oraya gider, parti adına çalışma yapar, gerektiğinde her şeyi göze alabilir, gerektiğinde parti programa uygun tek başına politik tavırlar geliştirir, gerektiğinde tek başına mücadeleyi göze alandır.

Partinin tüm etkinlik ve programlarına gönüllü olarak katılır, destek verirler.

Bir de “gerçek partili”, “partizan” diye adlandırılır. Partizan kelimesi, savaşta ülkesini korumak için savaşan kimse demektir.

Tabi yıllar içinde, “partizan” bizde, kendi partisi dışında kimseye faydası olamayan, hatta kamu hizmetlerinde bile ayrım yapan kişilere denir diye olumsuz bir anlam da kazanmıştır.

Parti ile hiçbir gönül bağı olmayanlar, (naylon üyeler)

Parti ile bir ilişkileri olduğu pek söylenemez.

Bu tip kişiler, sebebi, işe girmek veya birinin siyasi amacı için (delege, ön seçim) hatıra üye olan kimselerdir.

Bu kimseler, bırakın parti üyeliğini anlaması, partinin program ve tüzüğünü bilmesini, partinin binasını bile bilmezler. Bunlar gerek, parti içi “delege seçimi”, aday belirleme de “ön seçim” gibi durumlarda sayısal üstünlük sağlayabilmek için, başkaları tarafından üye yapılmış kimselerdir. Bu tip seçimlerde evlerinden alınıp seçime götürülür, kime oy verdiğini bile bilmeden görevi tamamlatılır ve evine yollanır.

Üye oldukları partiye oy verdikleri bile şüphelidir.

Particiler,

Siyaset bilimine göre, bu kimseler, “siyasetten yaşayanlar” olarak tanımlanır.

Siyasetin sırtından geçinmek temel hedefleridir.

Bu kimseler partiye, bilinçli olarak, siyasetten ekonomik gelir elde etmek, yani “çıkar” sağlamak için üye olanlardır.

Hata bu kişiler için halk dilinde ilginç tanımlamalar da vardır.

Örneğin, “yağan yağmura göre, tarlasının yerini bile değiştirebilen” kimseler denir. Böyle bir tanımlama, ne akıllılıkla, ne beceri ile açıklanamaz. Olsa olsa akla hayale sığmaz yöntemleri bile bulabilen, çıkarı için her şeyi göze alan kimseler diye açıklanabilir.

Sonuç olarak, Türkiye’de “partili” ve “partici” ayrımını fark edebilecek, partiyi daha doğru ve gerçekçi üyeler ile çoğaltmak için, aşağıdan yukarıya kadar, parti yönetici ve yönetimlerine ihtiyaç vardır, üstelik muhalefette olan parti isen.

Değilse, örnekleri çoğalan “particiler” tarafından kuşatılman kaçınılmazdır ve çıkarcılar, çıkara göre parti değiştirdikleri için hep aynı yerde sayman da kaçınılmazdır!..