Yolsuzluk ve tele kulak kasetlerinin ortalığı kasıp kavurduğu bir ortamda, sanki 'Aaaa, cambaza bak!...' dercesine yasal düzenlemeler yapılmaya devam ediliyor. Yangından mal kaçırır gibi çıkarılan 'internet' ve 'HSYK' yasalarından sonra sıra 'eğitimimizi torbaya sokmaya' geldi…

'Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'lerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı', 22 Şubat 2014 günü TBMM Milli Eğitim Komisyonu'nda kabul edildikten sonra genel kurula indi. Belki de siz bu yazıyı okuduğunuz sırada o torba tasarı yasalaşmış olacak.

Böylece eğitim sistemimiz yeni bir karmaşaya daha itilmiş olacak…

TORBADA NELER VAR?

AKP iktidarı 12 yıldan beri 'esas niyetlerini halkın gözünden kaçırarak torba yasa çıkarmak…' konusunda çok uzmanlaştı. Gündeme getirilen 'eğitim torbası' da bunun açık bir örneğidir. Onlarca maddeden oluşan karmaşık yasal düzenlemelerin arasına 'can alıcı hükümler sıkıştırılmaktadır…' İşte size örnekler:

1. 'Kamu kaynakları özel okullara aktarılacak…'

Yıllardır paralel yaşadıkları 'cemaat' ile rant paylaşım kavgasına tutuşan AKP, 'sözde özel dershaneleri kapatmak…' görüntüsü altında, özel okullara kıyaklar getiriyor. Şöyle ki:

· 'Kamu arazileri bedelsiz olarak özel okullara tahsis edilebilecek…'

· 'Devlet okulları kiraya verilebilecek…'

· 'Özel okul öğrencilerine devlet tarafından eğitim-öğretim desteği verilebilecek…'

· 'Özel dershane çalışanları sınavsız olarak MEB kadrolarına alınabilecek…'

2. 'Yandaşlara zemin hazırlamak amacıyla mevcut eğitim yöneticileri tasfiye edilecek…'

Torbaya serpiştirilen çeşitli hükümlerle:

· 'Şu an görevde olan okul yöneticilerinin, il ve ilçe milli eğitim yöneticilerinin ve bakanlık üst düzey yöneticilerinin görevleri sona erecek…'

· 'Boşalan kadrolara KPSS' siz ve 'sözlü sınavla' yeni atamalar yapılacak…'

Yani, yöneticilik için evrensel kurallar olan 'liyakat' ve 'yeterlik' ilkeleri yok ediliyor.

3. 'Talim ve Terbiye Kurulu'nun yetkileri kısıtlanacak…'

1926 yılından beri 'eğitim programları ve ders kitapları' konusunda temel kararlar veren TTK, 'bir karar organı olmaktan çıkarılarak danışma organına' dönüştürülecek.

'KESİNTİLİ 4'LÜK SİSTEM' PEKİŞTİRİLİYOR…

AKP'nin geçen yıl çıkardığı '4+4+4 Kesintili Zorunlu Eğitim Sistemi'ni bu köşede birçok kez irdeledik. Anımsanacağı gibi bu sistemin iki temel amacı var:

1. 'Eğitimin içeriğini dinselleştirmek…': Bu doğrultuda yapılan yasal düzenlemelerle, evrensel boyutta temel olarak kabul edilen 'laik, bilimsel ve demokratik eğitim' ilkeleri ülkemizde yok denecek düzeye indirilmiştir.

2. Eğitimin 'kamusal' özelliğini zayıflatarak 'özelleştirmek…'

Dünya ve Türkiye gerçeklerine tamamen aykırı olan bu amaçların gerçekleştirilebilmesi için 'koşullandırılmış yandaş kadrolar' gerekiyordu… İşte söz konusu torba yasayla bu kadrolar hazırlanmaya çalışılıyor.

HAYDİ ÇOCUKLAR 'HEP BERABER!...'

Eğitim sistemimizi torbalamayı amaçlayan yasanın gündeme gelmesinden beri 'AKP güdümlü olmayan duyarlı eğitim sendikaları' ayaktalar. Günlerden beri bu konuda kamuoyunu aydınlatmaya çalışıyorlar.

EĞİTİM SEN, TÜRK EĞİTİM SEN ve EĞİTİM İŞ sendikalarının 26 Şubat 2014 Çarşamba günü birlikte yaptıkları 'GREV' ise bence tarihsel boyutta bir önem taşıyor.

Çünkü bu grev, eğitim alanındaki sorunların gerçek çözümü için 'hep beraber olmak gerektiği' gerçeğini bir kez daha ortaya koymuştur…

Ayrıca bu birliktelik, ' güdümlü sendikacılığın ne kadar yanlış olduğu' gerçeğini de bir kez daha gözler önüne sermiştir…

Bu bağlamda, kurtuluşu AKP yandaşlığında arayan sendikacıların ve eğitimcilerin halkımızın yüzüne bakacak halleri yoktur…

Dilerim bu grevden gerekli dersler çıkarılır ve ülkemizde 'sendikal birlik' daha güçlü hale getirilir.

Son 45 yılını demokratik öğretmen örgütlenmesi içinde yaşayan bir emekli eğitimci olarak genç eğitimci kardeşlerime seslenmek istiyorum:

'Çözüm, bilim ve demokrasi yolunda güçlerimizi birleştirmektedir…'

Elbette 'kurtulmak yok tek başına…' Ama 'hiç birimiz…' diyerek karamsarlık ve bencillik tuzaklarına düşmek de yok…

Yani 'Ya hep beraber, Ya hep beraber!...'

İşte o zaman Nazım'ın dediğince; 'Güzel günler göreceğiz çocuklar…'

Sevgiyle dostlukla.