Cumhurbaşkanlığı seçiminin 2. Turu için yarın tekrar sandığa giderek Recep Tayyip Erdoğan ile Kemal Kılıçdaroğlu arasında tercihimizi yapacağız.
Tercihiniz kimden yana olursa olsun.
Oy kullanmak vatandaşlık görevi. 'Benim bir oyumla ne olacak? Veya benim bir oyumla seçim mi kazanacak?' diye düşünmeyelim.
Evet bir oyla seçim kazanılır.
Çünkü pazar günü yapılacak cumhurbaşkanlığı 2. Tur seçiminde 50+1 değil bir oy bile fazla alan oy alan aday cumhurbaşkanı seçilecek.
O nedenle sandığa giderek oyunuzu kullanın.
* * *
Gelelim yazımın başlığına. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ve AK Parti Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez, Eskişehir'deki Sivil Toplum Kuruluşları Buluşması'nda Eskişehir'le ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN ÇALIŞMAYA DEVAM
Eskişehir'in sanayisiyle, tarımıyla, kültürüyle ve dinamik nüfusuyla Türkiye'nin önde gelen şehirlerinden biri. İlk yerli otomobilimiz Devrim'in ayak izleri burada. Kıymetli şairimiz Hak aşığı Yunus Emre'nin ayak izleri burada. İlk yerli buharlı lokomotifimizin ana vatanı bu topraklar. Bugün de ilk elektrikli ana hat lokomotifi yine Eskişehir'imizde üretildi. Gıdadan tekstile, makineden çimentoya kadar pek çok öncü firmamız Eskişehir'de üretimlerine devam ediyor. Eskişehir üretmeye devam ediyor. Ülkemize değer katmaya devam ediyor. Türkiye'nin yarınları için, büyük ve güçlü Türkiye için çalışmaya devam edecek.
'Türkiye'nin enerjisini
Eskişehir'de depolayacağız'
Eskişehir'in sanayinin yanında yeraltı kaynakları bakımından da çok zengin bir kent. Biliyorsunuz bor madeninin önemli bir kısmını Eskişehir'imizden üretiyoruz. Kırka'daki tesisimizde işliyoruz. Bor cevherinin kaynağı bu şehirde. Son derece kaliteli. Dünyanın en kaliteli bor cevheri burada. Yine Kırka'da lityum üreten pilot tesisimizi açmıştık. Bu yıl içinde inşallah endüstriyel tesisimizin temelini de atacağız. Yıllık yaklaşık 600 tonluk bu tesis üretime geçtiğinde ithalatımızın yarı yarıya azalmasını sağlayacak. Biz ağırlık olarak pil üretiminde kullanmak üzere yılda 1200 ton civarında bir lityum ithalatı yapıyoruz. Başka bir ifadeyle Türkiye'nin enerjisini Eskişehir'de depolayacağız.Beylikova'da Nadir Toprak Elementleri pilot tesisini hizmete aldıklarını anımsatan Dönmez, 'Dünyanın ikinci büyük nadir toprak elementleri rezervi Eskişehir'de. En kıymetli madenler Eskişehir'imizi kalkındıracak, istihdam sağlayacak. Önümüzdeki dönemde Eskişehir'imize yatırım yapmaya duraksamaksızın devam edeceğiz. Sanayiden teknolojiye, tarımdan kültüre her alanda projelerimiz var. Şehrimizin potansiyelini kullanacağız, marka şehir yapacağız.
'VİRAJI ALAMAYACAK ARABAYI
ŞARAMBOLE DEVİRECEK'
'Şimdi Bay Kemal baktı ki pabuç pahalı biraz milliyetçi oyları almamız lazım' diyen Dönmez, şunları kaydetti:
'Tam gaz giderken aniden direksiyonu sağa kırdı. O virajı alamayacak arabayı şarampole devirecek. Bay Kemal olacak, bay bay Kemal. Ne yapacağını şaşırdı. Van'a gidiyor, zafer işareti yapıyor. Milliyetçi kentlere gidiyor, bozkurt işareti yapıyor. Aklına geleni söylüyor. Hani meşhur bir laf var 'Klavyedeki bütün tuşlara basmak', tüm tuşlara bastı. Ne çıkacak, o da bilmiyor. Bunlar tabi samimi olsa bu hatalarından ders çıkartmak mümkün ama nafile. Millete rağmen siyaset yapanların sonunu bu millet gördü. Hazin sonlarını gördü. Çareyi millette, meşruluğu millette arayacaklarına gittiler Kandil'den, Avrupa'nın başkentlerinden medet umdular. Buradan muhalefete sesleniyoruz. Çok uzağa gitmeyin. İşte Eskişehir, Mardin, Adıyaman, Van, Bilecik, Urfa burada. Gelin burada arayın meşruluğunuzu oralarda değil. Gelin milli iradede arayın meşruluğunuzu. Elin teröristinden, elin kırk kat yabancısından medet ummak, onlara el avuç açmak hangi akla, hangi izana sığar Allah aşkına?'.
* * *
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ve Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez'in bu söylemlerine herhangi bir yorum yapmıyorum.
Bakan Dönmez'in bu söylemlerine inananlar veya inanmayanlar yarın sandıkta gereğini yapacaklar.
* * *
SEN, BEN, BİZİM OĞLAN!
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt,'Siyasi partiler kendi kahvelerinde nutuk atmaktan vaz geçmeli' demiş.
Çok doğru söylemiş.
Bende yıllardır siyasi partilerin yönetimlerinde görev alan arkadaşlarıma aynı şeyi söylüyorum.
Yıllarca bir siyasi partide aktif siyaset yaptım.
Hatta Belediye Meclis Üyeliği de.
O yıllarda seçim dönemlerinde her akşam 4-5 kahveye giderdik.
Önce il başkanı ardından da belediye başkanı veya milletvekili adayları kahvedekilere nutuk! Atarlardı.
İnsanlar kahveye kağıt veya taş oynayarak stres atmaya! Gelmişler.
Nezaketen önce oyunu bırakıp ilk konuşmacıyı dinlemiş gibi yaparlardı.
İkinci konuşmacı konuşmaya başladığında tekrar oyunlarına dönerlerdi.
Zaten kahvedekileri sağdan saysan 10-15, soldan saysan yine 10-15 kişi.
Kahveye il başkanı, belediye başkan veya milletvekili adayları girdimi, arkalarından yönetim kurulu üyeleri, adayların abisi, kardeşi, akrabası derken 20-25 kişi olurdu.
Peşlerinden de kahvenin bulunduğu sokakta o partiye gönül vermiş 10-15 kişide girdimi içerisi dolardı.
Sözde hatipler mahallenin sakinlerine kendilerini tanıtacak, projelerinden bahsedecekler.
Konuşan da dinleyenlerde sen, ben bizim oğlan.
Kazanan kahveci oluyordu.
* * *
Kazım Kurt, 'Siyasi partiler için önemli olan düşüncelerini başka fikre sahip insanlara anlatabilmektir. Sadece kendi partisinin topladığı adamlara, düşüncesini anlatıp, alkış almak gibi bir hastalığı 2022 yılında bırakmamız gerekiyor' demiş.
Aynen katılıyorum.
Kahvelere gitmek yerine haftada bir TV programlarına çok değil 30 dakika konuşsalar 2 aylık propaganda süreci içerisinde Eskişehir'in tümüne seslerini duyurmuş olurlar.
* * *
2023 de cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri yapılacak.
Bırakın kahve kahve dolaşma hastalığını.
Hem zaman hem de boşa harcanan para israfı.
Kendi sosyal medyanızdan bile propaganda yapsanız dahi daha çok kitleye ulaşırsınız.
* * *
Not: Bu yazıyı 2 Temmuz 2022'de yazmıştım. Gerek 14 Mayıs gerekse pazar günü yapılacak cumhurbaşkanlığı 2. Tur seçimleri öncesi propaganda çalışmaları sırasında siyasi partilerin bu eski alışkanlıklarından kurtulmuş olduklarını gördüm.
Onun yerine STK, esnaf, ev ziyaretleri yaptılar.
Kapı kapı dolaştılar.
TV programlarına çıkarak 30-40 kişi yerine milyonlarca seçmene partilerinin iktidara gelirse ve cumhurbaşkanı adaylarının seçilmesi halinde gerek Eskişehir'e gerekse ülkeye yapılacak hizmetleri anlattılar.
Hem dahafaydalı oldu hem de daha çok seçmene ulaştılar.
* * *
DÜŞMANI KENDİ SİLAHI İLE YEN
Adamın biri Afrika'da safariye çıkarken, yanına köpeğini de almış.
Köpek bir gün ormanda dolaşıp, kelebekleri kovalar, çiçekleri koklarken kaybolduğunu fark etmiş.
Ne yapacağını düşünürken bir de bakmış ki karşıdan bir leopar geliyor ve belli ki günlük yiyeceğini arıyor.
'Şimdi başım dertte' diye düşünmüş köpek.
Etrafına bakmış yerde kemik parçalarını görmüş.
Hemen arkasını leoparın geldiği yere dönerek kemikleri kemirmeye başlamış, bu arada da arkadaki hareketi kestirmeye çalışıyormuş.
Leopar tam saldıracakken köpek kendi kendine konuşmuş:
'Ne kadar lezzetli bir leoparmış. Acaba etrafta bundan bir tane daha var mı?'.
Bunu duyan leopar bir anda donmuş kalmış ve en yakındaki ağaca tırmanarak dalların arasına saklanmış:
Leopar 'tam zamanında kurtardım yoksa bu köpeğe yem olacaktım' diye düşünmüş.
Bütün bunlar olup biterken bir başka ağacın üstündeki bir maymun olanları izliyormuş. Bildiklerini kullanarak bundan sonra kendisini leopardan kurtaracağını düşünmüş.
Leoparın yanına giderek neler olduğunu anlatmış.
Leopar köpeğin yaptıklarına çok sinirlenmiş ve maymuna:
'Atla sırtıma, gidip şunu yakalayalım' demiş.
Az önceki yerde bekleyen köpek, bakmış kızgın leopar sırtında maymunla birlikte süratle kendisine yaklaştığını fark etmiş.
Ne yapacağını düşünürken, kaçmaya da kalkmamış.
Bunun yerine arkasını leoparın geldiği yöne dönerek kemikleri kemirmeye devam etmiş.
Tam leopar saldıracakken, yine kendi kendine konuşarak leopara duyurmuş:
'Şu aptal maymun da nerede kaldı?Yarım saat önce bir leopar daha getirsin diye gönderdim hala haber yok…'
- - - - - - - - -
Diplomasi denen şey bu.
Yapabiliyorsan hızlı düşün.
Sakin ol.
Güçlü görün.
Düşmanını kendi silahı ile yen..
(alıntı)
* * *
FOTO ŞAKA:
Önceki gün her ikisinide ziyaret ettim ve başarılar diledim. İkisi de seçimin fair-play ruhu içinde geçeceğini ve kazanın Türk Milleti olacağını söylediler.
FIKRA GİRMESE DE OLUR
FIKRA:
Otel Koridoru
Adamın biri otele gelir:
- Burada bir gece kalmak istiyorum. Fakat oda istemiyorum.
- Oda istemiyor musunuz?
- Hayır ben uyur gezerim. Uzun bir koridorunuz varsa, mesele yoktur. Sabaha kadar dolaşır dururum.
* * *