Kadir Has Üniversitesi tarafından her yıl gerçekleştirilen 'Türkiye Sosyal- Siyasal Eğilimler Araştırması'nın 2013 yılı sonuçları, Türkiye'de değişen kamuoyu nabzını ortaya koymaya devam etti.

Aralık ayı sonunda yapılan araştırmaya göre 'Türkiye'de muhafazakarlık (tutuculuk) artıyor…'

Bu araştırmanın verilerinin ayrıntılarına geçmeden, kavram karışıklığına neden olmasın diye konuyla ilgili bazı sözcüklerin anlamlarını anımsatmak istiyorum:

Muhafazakarlık (tutuculuk): Toplumsal ve siyasal düzeni olduğu gibi sürdürme görüşü, tutumu.

İlericilik: Yeni ve ileri düzeydeki toplumsal ve siyasal düşünceleri/tutumları benimsemek.

Gericilik: Toplumsal yaşamda çağdaş değerlere karşı çıkarak, eski düzeni geri getirmeye çalışmak.

Demokrasi öğretisinde bu kavramların siyasete yansıması ise genel olarak 'sağ- sol' olarak tanımlanıyor.

Dinsel, etnik ve ekonomik değerler anlamında tutuculuğu ve gericiliği savunan kişiler ve partiler 'sağcı' olarak kabul edilirken, mevcut değerleri değiştirmeyi ve yenilemeyi savunanlar ise 'solcu (sosyal demokrat ve sosyalist)' olarak tanımlanmaktadır.

ARAŞTIRMADAN ÇIKAN UMUT PIRILTILARI

Söz konusu araştırmada katılımcılara sorulan değişik sorulara verilen bazı yanıtlardan umut verici sonuçlar da ortaya çıkıyor. Örneğin:

· 'Olası bir Anayasa değişikliğinde ülkenin yönetim tarzının nasıl olması gerektiğini düşünüyorsunuz?' sorusuna 'yüzde 76,7'si Parlamenter Demokrasi' yanıtını verirken, 'yüzde 14,4'ü Başkanlık Sistemi' diyor.

· Araştırmaya katılanların yüzde 60,1'i 'Gezi Parkı olaylarının Türkiye'de siyaseti etkilediğini' düşünüyor.

· Ankete katılanların yüzde 67,2'si ise 'Türkiye'de yaşamaktan memnun olduğunu' dile getiriyor.

Yani bu sonuçlara göre Türk halkının büyük çoğunluğu AKP'nin istediği 'tek kişi hegemonyasına dayalı güçler birliği sistemi' değil, 'güçler ayrılığına dayalı parlamenter demokrasi' istiyor. 'Gezi ruhu' insanlarımızı umutlandırıyor ve 'halkımızın büyük çoğunluğu bu ülkeyi çok seviyor…'

ARAŞTIRMANIN ORTAYA KOYDUĞU ACI GERÇEK

Ancak bu araştırmanın 'Siyasi Görüş ve Etnik Tanımlama' bölümünde verilen yanıtlara göre ortaya çıkan sonuçlar insanın içini acıtıyor. Şöyle ki:

· 2013 yılında kendini 'muhafazakar, milliyetçi' olarak tanımlayanlar yüzde 60'a ulaşıyor. Oysa bu oran 2011'de yüzde 52'dir, yani 8 puan artış vardır.

· 2013'te kendini 'Cumhuriyetçi, Kemalist, ulusalcı, sosyal demokrat, sosyalist' olarak tanımlayanlar ise yüzde 35 civarındadır. Bu gruptakilerin 2011 toplamı ise yüzde 45 civarındadır, yani 10 puan düşüş görülmektedir.

İşte bu rakamlar 'Türkiye'de tutuculuğun arttığı…' acı gerçeğini önümüze koyuyor. Hatta ülkemizde son 12 yıldan beri iktidarda olan AKP'nin uygulamaları daha çok 'gericilik' tanımlamasına uyduğuna göre, Türkiye'de yükselen tehlike aslında 'gericiliktir…'

Ne yazık ki 'Türkiye'de son aylarda ortaya dökülen ve utanç veren yolsuzluklar…' bile bu siyasal eğilimleri pek fazla etkilemiyor. Ülkemizde 'tutuculuk zihniyeti ve yolsuzluklar can ciğer kuzu sarması olmuş durumda…'

AVRUPA'DAKİ DURUM

Benzer araştırmalar incelendiğinde açıkça görüldüğü gibi AB ülkelerinde yükselen toplumsal değerler 'ilericilik, değişim ve yenilenme' çizgisinde gelişmektedir.

Hadi diyelim ki bu gelişim konusunda 'Kuzey Avrupa ülkelerinde yaşanan ilerici ve özgürlükçü yaşam uç örnektir…'

Ama Fransa, Almanya ve İngiltere gibi geleneklerin ağır bastığı Avrupa ülkelerinde bile 'toplumsal yaşamda radikal tutuculuk/gericilik istemleri yüzde 20'leri geçmiyor…' Birçok Avrupa ülkesinde sosyal demokrat ve sosyalist partilerin toplam oyları yüzde 50'leri aşıyor.

Özgürlük ve demokrasi değerlerinin korunup geliştirilmesi konusunda çok duyarlı olan Avrupa yurttaşları; 'sosyal demokratlar, sosyalistler ve yeşiller dayanışması' çerçevesinde oluşturdukları güçlü siyasal örgütlerle çağdaş toplumsal yaşamı yönlendiriyorlar…

Ne yazık ki Avrupa'ya özgürlük ve demokrasi penceresinden değil de sadece 'dinsel, etnik ve siyasal tutuculuk' pencerelerinden baktığımız için, oralardaki çağdaş yaşam güzelliklerini bir türlü göremiyoruz…

İLERİCİLERİ BEKLEYEN GÖREVLER

Sözün özü, ülkemizde giderek yükselen 'tutuculuk ve gericilik tehlikesi' karşısında, özgürlük ve demokrasiden yana olan tüm yurttaşların yani 'ilericilerin' daha duyarlı ve daha sorumlu davranmaları gerekiyor.

Günümüzdeki gerçekler, 'ülkemizdeki ilericilerin kendi aralarındaki birlikteliği daha da güçlendirerek ve halkla daha güçlü bağlar kurarak siyasal yaşamımıza ağırlıklarını koymalarını bekliyor…'

Görevlerimizin birinci basamağı önümüzdeki yerel seçimlerdedir. Bu yerel seçimlerde Türkiye'yi tutuculuk/gericilik macerasına sürükleyenlere iyi bir ders verilmesi gerekiyor.

EĞİT- DER'İN GENEL KURUL TOPLANTISI

Eğitimciler Derneği (EĞİT- DER) Eskişehir Şubesi'nin olağan genel kurul toplantısı, 15 Şubat 2014 Cumartesi günü, saat 14.00'te dernek lokalinde yapılacak. Üyelerimizle ve dostlarımızla birlikte olmak dileğiyle.

Sevgiyle dostlukla.