Nüfusun büyük bir kısmı telefonla konuşma eğilimine daha çok yönelmiş durumdadır.
İnsanlar, artık iş, sosyal hayat, eğitim, yargı ve hatta sağlık gibi her türlü iletişimini telefon ve çeşitli teknolojik aletlerle sağlandığı bir iletişim ortamına doğru yönelmiştir.
Bu iletişim şeklin de yüz ifadeleri, el kol hareketleri, bedenin duruş gibi sözsüz iletişim olarak adlandırdığımız birçok unsurun kullanılmadığı bir ortamdır. Bu ortamlar giderek çoğalmış ve bir yenisi de yargı sitemi içerisin de gerçekleşmiştir.
Avukatların ve tarafların, hukuk mahkemelerin de gerçekleştirilen duruşmalara, video konferans aracılığıyla katılmalarını sağlayan 'e-Duruşma' ortamları oluşturulmuştur. Oluşturulan e- duruşma ortamın da avukatlar cübbelerini giymiş şekilde, diğer tarafların da hazır olmaları durumunda video konferans aracılığıyla hakimin huzurunda kişiler duruşmaya katılmaktadır.
Normal bir mahkeme salonunu düşündüğümüz zaman hakimin konumu, salonda bulunan herkesten daha üst bir yerdedir. Karşınızda böyle birinin durması o kişinin , yetki olarak sizden daha üst bir konumda olduğunu gözlemlemenize imkan vermektedir.
Fakat e-duruşma sisteminde gerçekleşen bir yargılama sistemin de kişi hakimin o konumunu görmemektedir.
Duruşmalar yüz yüze gerçekleştiğinde, avukatların karşı tarafın müvekkiline soru yöneltirken kullanmış olduğu kelimeleri sözsüz iletişim unsurlarıyla desteklediği zaman, kurulan iletişimin daha sağlıklı bir şekilde gerçekleştiğini söylemek mümkündür.