Hayat şartları her geçen gün daha ağırlaşıyor.
Bir hafta önce marketten, pazardan aldığınız ürünün etiketinin bir hafta sonra değişmiş olduğunu görüyoruz.
Birkaç örnek verecek olursam.
Ayçiçek yağı.
Geçen yılın başlarında 5 kilogramı 70-90 TL arasında idi.
Bugün aynı marka yağların 5 kilogramı 150-175 TL oldu.
Beyaz peynir.
Kilosu ortalama 90-100 TL idi.
Bugün 150-160 TL'ye yükseldi.
Mandıradaki sütün litresi geçen yıl 10 TL idi.
Bir ay önce 13-14 lira 50 iken bugün ise 22-25 TL.
Gerekçesini sorduğumda, yem fiyatlarına yüzde 100'ün üzerinde zam geldiğini söylüyorlar.
Nohut geçen yıl önce kilosu 13-15 TL'ye satılıyordu. Şimdi ise 22-25 TL.
Kuru fasulyenin fiyatı cinsine göre değişiyordu.
15 TL'ye bir kilogram alına biliniyordu. Şimdi ise 25 ile 30 TL arasında.
Örnekleri çoğaltmak mümkün…
* * *
Gelelim pazara…
Pırasa 15 TL, Ispanak 15TL, Karnabahar 15 TL, Domates 20 TL, Salatalık 15 TL, Havuç 10 TL, yemeklik kabak 15, patlıcan 15 TL. Fiyatları sabitlemişler.
Yüzüne kimse bakmazken, pandemi döneminde uzmanların bağışıklık sistemi güçlendiren besinler arasında gösterdikleri kırmızı pancarın kilosu geçen yılın son üç ayında kilosu 6 TL idi. Bugün 10-12 TL.
Kereviz de aldı başını gidiyor. Kilosu 6 ile 8 TL arasında değişiyordu bugün kilosu 15 TL.
* * *
Portakal ve mandalinanın en bol olduğu dönem…
Geçen yıl kilosu en fazla 6-7 TL idi.
Bugün ise yenilebilir mandalina ile portakalın kilosu 15 TL.
* * *
Artan fiyatlara yetişmek mümkün değil.
Sebze ve meyve fiyatları marketlerde daha da pahalı…
Hani sözde fiyatları sabitlemişlerdi.
Tarım Kredi Kooperatifi marketlerindeki ürünlerin etiketlerine bakıyorum. Hani sözde piyasadan daha ucuz idi. Bazı ürünler bir iki zincir markette Tarım Kredi Kooperatifinin marketlerinden daha ucuz.
* * *
Geçen yıl bu aylarda pazarda iki file ortalama 100 TL'ye doluyordu. Bugün ise 200 TL'ye doluyor. Fiyatlar yüzde 100'e yakın arttı.
Pazarcılara bunun gerekçesini sorduğumda yüzde 150-200 oranında artan mazot, gübre, işçilik maliyetleri olduğunu söylüyorlar.
* * *
Artık dar gelirliler ve emekliler akşamüzeri, yani pazarın kapanacağına yakın alışverişe gidiyor.
Çünkü pazarcı esnafı elindeki ürünü o saatlerde tezgahta kalmasın diye nerede ise alış fiyatına satıyor.
Benim gündüz 200 TL'ye doldurduğum iki fileyi 150 TL'ye dolduruyor.
O nedenle pazar alışverişini akşam saatlerine bırakıyor.
Bu arada akşama doğru çürüme, ezilme gibi nedenlerle atılan sebze ve meyveleri toplayanları görünce yüreğimizin ne kadar burkulduğunu da ifade etmek isterim.
* * *
Ülkeyi yönetenler 2023 yılında uygulanacak memur ve emekli maaşlarına yüzde 30 zam yaptılar. Önceki gün İYİ Parti'nin 'en düşük emekli maaşı asgari üvret kadar olsun' teklifi TBMM'de AK Parti ve İYİ Partili milletvekillerinin oylarıyla ret edildi.
Emeklilerin aldıkları maaşları enflasyon ve market ile pazarlardaki etiket artışlarından dolayı yetmez oldu. Emekli maaşları ile geçinemeyen emekliler iş aramaya başladılar. 30-35 yıl çalışmış, emekli olmuş. Tam rahat edeceklerken ellerine geçen emekli maaşları ile ayın sonuna yetişemiyorlar. İş bulsalar çalışacaklar.
* * *
Hayat pahalılığı aldı başını gidiyor.
Maliye ve Hazine Bakanın çağrısı üzerine zincir marketler sözde fiyatları sabitlediler. 2022 yılının son bir haftasında almış olduğum ürünlere 2023'ün Ocak ayının ilk günlerinde yüzde 50 ile 75 arasında zam geldi. Bir örnek vereyim. 25 TL'ye aldığım üçlü havlu kağıt fiyatı 49.90 TL olmuş. Önce zam yaptılar, ardından da sözde fiyatları sabitlediler. Bu zamlara ne çalışan ne de emekliler yetişemiyor.
Görmesi gerekenler ise ya görmezden geliyor ya da 'artan fiyatlara yetişemiyoruz' diye bağıranların sesine, kulaklarını tıkadıkları için duyamıyorlar!
Sayın Cumhurbaşkanı, Osmanlı döneminin bazı padişahları gibi tebdili kıyafetle bir gün pazara giderse halkın aldığı maaşla nasıl geçinmeye çalıştıklarını gözlerinle görecek, kendilerinin hal hatırını sorduklarına kulaklarıyla şahit olacak.
* * *
millet ittifakı önde
MAK Araştırma, ocak ayında yaptığı son seçim anketinin sonuçlarını paylaştı.
Türkiye seçimlere doğru giderken araştırma şirketleri de anketlere hız verdi. MAK Araştırma, 61 ilde 5 bin 700 kişiyle görüşülerek ocak ayında yapılan son anketin sonuçlarını açıkladı.
AK PARTİ AÇIK ARA ÖNDE
Buna göre kararsız/protesto oylar dağıtıldığında partilerin dağılımı şöyle:
AKParti : Yüzde 34,3
CHP : Yüzde 25
İYİ Parti : Yüzde 15,6
HDP : Yüzde 8,4
MHP : Yüzde 6,3
DEVA : Yüzde 2,5
Y. Refah Partisi : Yüzde 1,3
Gelecek Partisi : Yüzde 1,2
BTP : Yüzde 1,2
Zafer Partisi : Yüzde 1
Saadet Partisi : Yüzde 0,9
HÜDA Par : Yüzde 0,8
Demokrat Parti : Yüzde 0,4
Memleket : Yüzde 0,2
TDP : Yüzde 0,1
Diğer : Yüzde 0,4
Buna göre, 'altılı masa' yüzde 45,6, 'cumhur ittifakı' yüzde 40,6 seviyesinde.
İTTİFAK ANKETİ
'Hangi ittifaka yakın hissediyorsunuz' sorusu yöneltilen katılımcılar şöyle yanıt verdi:
Cumhur ittifakı : Yüzde 40
Millet ittifakı : Yüzde 45
İki ittifaka da yakın hissetmiyorum: Yüzde 14
Kararsız : Yüzde 4
Muhalefet sorunları çözer mi?
Ankete katılanların büyük çoğunluğu 'altılı masa'nın iktidara gelmesi durumunda sorunları çözebileceğine inanıyor.
'Muhalefet (altılı masa) seçimi kazanırsa sorunlar çözebilir mi' sorusuna verilen yanıtların dağılımı şöyle:
Evet : Yüzde 33
Kısmen çözebilir : Yüzde 25
Hayır : Yüzde 34
Kararsız : Yüzde 8
* * *
kıssadan hisse:
Ben Onları Çok Sevdim
Bir bilim adamı yoksul bir köyde yaşayan çocukları ziyaret etmiş. Onların evlerine ve okuluna gitmiş.
Gördükleri bilim adamını çok üzmüş. Çünkü bu çocukların yaşadıkları şartlar çok kötüymüş. Bir kalem alacak parayı bile zor buluyorlarmış. Okulları çok küçük ve eskiymiş. Üstelik iyi ısınamadığı için çok soğukmuş.
Bilim adamı kendi kendine;
'Ne yazık ki bu çocukların geleceği çok kötü olacak!' demiş.
Sonra bu bilgileri not etmiş.
Aradan yirmi yıl geçmiş. Bilim adamı bir gün bu çocukları merak etmiş.
'Acaba ne yapıyorlar bunu mutlaka araştırmalıyım' diye düşünmüş.
Günlerce, o yoksul çocukları aramış. Sonunda hemen hemen hepsini bulmuş. Öğrenmiş ki hepsi de büyümüş, başka yerlere taşınmışlar. Daha ilginci bu çocuklar doktor, öğretmen, mühendis, avukat ya da iş adamı olmuşlar.
Bilim adamı bu durumdan çok etkilenmiş. Onlara;
–'Siz çok kötü şartlarda yaşıyordunuz. Nasıl bu kadar başarılı oldunuz?' diye sormuş.
Hepsi de;'köy okulundaki öğretmenimiz sayesinde' diye cevap vermişler.Bilim adamı öğretmeni merak etmiş hayatta olduğunu öğrenmiş ve öğretmene sormuş:'Bu işin sırrı ne?'.
'Çok basit demiş' öğretmen BEN ONLARI ÇOK SEVDİM.
* * *
FIKRA:
Evlilik İlanı
Kızı 29 yaşını geçtiği halde evlenemediğini görüp telaşlanan kadıncağız en son çare olarak gazetelere kızının kimliğini gizleyerek şöyle bir ilan verdi:
'Sarışın, cazip ve gelecekte büyük bir servetin varisi olan genç kız kalbinin aradığı erkekle tanışmak istiyor.'
İlan çıktıktan bir hafta sonra annesi kızına sordu:
-'Nasıl, cevaplar gelmeye başladı mı?'
- Sadece bir tanecik anneciğim!
- 'Yaa! Kimden?'
- Söyleyemem...
- 'Nasıl olur? Hem bu fikri annen olarak sana ben verdim! Bana söylemeyip kime söyleyeceksin?'.
Cevap kimden geldi bakayım?
-'Babamdan!'.
* * *