Türkiye, en kara günlerinden birini yaşıyor…

Karanlık o kadar kara ki,

Ne ölüm bizi, ne biz ölümü seçebiliyoruz…

Ve her zamanki gibi,

Gerekli önlemleri almak, gerekli yasal ve idari düzenlemeleri yapmak yerine, facia başıma geldikten sonra mucize bekliyoruz…

Türkiye, iş kazalarında Avrupa birincisi…

Dünyada ise üçüncü sırada…

Neymiş efendim, bu tür kayıtları dünya kamuoyuyla paylaşmayan ülkeler varmış; onları hesaba katarsak 10'ncu sıraya kadar inebilirmişiz…

Şimdi diyeceksiniz ki, bu bir teselli mi?

Değil tabi ama, Başbakanın dünyada yaşanan maden kazaları için gösterdiği örnekleri okuyunca, insanın bu teselliyi öpüp başına koyası geliyor…

***

Başbakan Soma belediyesi'nde bir basın toplantısı düzenliyor…

Kendi açıklamalarını yaptıktan sonra, bir gazeteci soruyor…

Soru aynen şöyle;

'Bu kadar tehlikeli iş yapıp da böyle bir kazaya hazırlıklı olmayan bir işletme nasıl olup da faaliyetlerine devam edebildi? Burada sorumluluk kime ait?'

Başbakan yanıtlıyor…

'Bir gazeteci olarak zannediyorum dünyada kömür madenlerinin nasıl çalıştığını yakından takip etmiyorsunuz. Bu şundan kaynaklanıyor olabilir, Katar'da pek kömür madeni yok doğalgaz yok…'

Nasıl yani?

Acaba bu soruyu Katarlı bir gazeteci mi sordu?

Devam ediyor Başbakan…

'İNGİLTERE'DE 1862'DE 204 KİŞİ ÖLDÜ'

'İngiltere'de geçmişe gidiyorum, 1862 bu madende göçük 204 kişi ölmüş.

1866'da 361 kişi ölmüş İngiltere.

İngiltere'de 1894 patlama 290.

Fransa'ya geliyorum 1906 dünya tarihinin en ölümlü ikinci kazası 1099.

Daha yakın dönemlere geleyim diyorum, Japonya 1914'de 687.

Çin 1942, gaz ve kömür karışmanın neden olduğu sayılıyor ölüm sayısı 1549.

Değerli arkadaşlar yine Çin'de 1960 metan gazı patlaması 684.

Ve Japonya'da 1963'te yine kömür tozu patlaması 458.

Hindistan 375. 1975'te metan gazı alev aldı, maden çatısı çöktü ve 372.

Bu ocakların bu noktada bu tür kazaları sürekli olan şeyler.

'BUNLAR OLAĞAN ŞEYLERDİR'

Bakın Amerika. Teknolojisiyle her şeyiyle.

1907'de 361.

Arkadaşlar yani biz bir defa bu tür ocaklarında, kömür ocaklarında bu olanları, lütfen buralarda bu olaylar hiç olmaz diye yorumlamayalım.

Bunlar olağan şeylerdir.

Literatürde iş kazası denilen bir olay vardır.

Bunun yapısında fıtratında bunlar var.

***

Bakar mısınız lütfen;

Türkiye cumhuriyeti Başbakanının insan hayatına verdiği değer yalnızca rakamlardan ibaret…

İngiltere'de 148 yıl önce olmuş bir maden kazasını anlatıyor insanlara…

Fransa'da 108 yıl önce olan bir kazada 1099 kişi ölmüş…

Teknolojisi, her şeyi olan ABD'de bile böyle kazalar oluyormuş…

Birinde de tam 361 kişi ölmüş…

Ne zaman biliyor musunuz; 1907'de…

Yani tamı tamına 107 yıl önce…

2014 yılı Türkiye'sinin Başbakanı ülkeyi 1907 yılındaki ABD ile kıyaslayıp, kamuoyunu yumuşatmaya çalışıyor…

Japonya'da şu kadar, Çin'de şu kadar, Hindistan'da şu kadar…

Verdiği en yakın tarih 1975…

Yer de Hindistan…

2023 yılında Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri yapacağım diyen bir Başbakanın bize sunduğu teselli…



Başbakanın,

'Bunlar olağan şeylerdir.

Literatürde iş kazası denilen bir olay vardır.

Bunun yapısında fıtratında bunlar var' sözlerini ise, üzerine söylenecek bir şey bulamadığım için es geçiyorum…

***

Hani bunlar, bütün ülkeyi ve bu ülkede yaşayan herkesi koyu birer dindar haline getirmeye çalışıyorlar ya;

17 Aralık 2013 sürecinden nasıl sıyrılıp çıktıklarını, böylesine bir faciayı İngiltere'de 148 yıl önce yaşanan faciayla karşılaştırdığını gördükçe;

'ALLAHIM SEN BİZE SABIRLAR VER…' diye günde 5 vakit dualar etmekten başka yapacak bir şeyimiz kalmadığını görüyor ve Yüce Yaradana sığınıyorum…

Çünkü artık hiç ama hiçbir başka şansımızın kalmadığını görüyorum…

Bizleri iyi birer Müslüman yapmak için bu yolları kimler buluyorsa, onları da tebrik ediyorum…