Anne ve baba tutumları, genel hatlarıyla çocuğun yetiştirilme sürecinde ebeveynlerin başvurmuş olduğu sözsel ve fiziksel davranışları kapsar.
Benimsenen bu tutum ve davranışlar, çocuğun doğduğu andan itibaren süregelen yaşamında psikolojiksel ve kişiliksel gelişimine yön verir. Anne ve babanın, aile ortamı içerisinde takındığı tutum ve davranışlar çocuğun karakter gelişimindeki en temel ve kalıcı etmenlerdir. Psikolojisi düzgün olan bir bireydeki en temel etmen ailedeki ebeveynlerin sergiledikleri sağlıklı tutumlardır. Anne ve babası ile sağlıklı bir ilişki içerisinde olan bireylere bakıldığında genel olarak girişken, düşüncelerini özgürce ifade edebilen ve son derece özgüvenli oldukları görülmektedir.
Anne ve babalar tarafından çocuklara karşı uygulanan durum ve tutumların temel sınıflandırılması şu şekildedir:
1- Baskıcı ve Otoriter Anne-Baba Tutumu
Ailede otoriter ya da baskıcı anne- baba var ise çocuklar çekingen, özgüvensiz, ürkek ve başkaları tarafından kolayca yönlendirilebilen bir karakter yapısına sahip olabilir.
2- Aşırı Hoşgörülü Anne-Baba Tutumu
Bu tip ebevyenlerin bulunmuş olduğu ortamlarda aile, sadece ama sadece kendi rahatlarını ve başlarının ağrımamalarını düşünmektedir. Her ne kadar çocuklarının dilediği şeyi yapmasına izin vererek iyi bir şey yapıyormuş gibi gözükselerde aslında durum asla böyle dışarıdan gördüldüğü gibi iyi değildir. Çünkü buradaki ailelerin tek amaçları "çocuk bizi hiçbir şekilde ellemesinde ne yaparsa yapsın"dır. Ama ne yazık ki işin sonucunda bu tutumlara maruz kalan çocuklar; gelecekte bencil, kendilerini başkalarından üstün gören ve aşırı otoriter olabilirler.
3- Kararsız ve Dengesiz Anne-Baba Tutumu
Bu bahsi geçen tutum içerisinde ise ailedeki anne ve babalar çocuk yetiştirme konusunda tamamen karasızlar ve bir çelişki içerisindelerdir. Adeta biri ak derken diğeri bunun tam zıttı olan karayı söylemektedir. Ve bu tutuma maruz kalan çocuklar ise ailelerin göstermiş oldukları davranışlar sonucunda her konuda hep çıkmaza girmektedirler. Bu, çocuk üzerinde oldukça olumsuz bir etki bırakmaktadır. Çünkü bu tip ailelerde yetişen çocuklar; kararsız, ne istediğini bilmeyen ve kolayca yönlendirilen bir karakter yapısına sahip bireylere dönüşebilirler.
4- Aşırı Koruyucu Anne-Baba Tutumu
Bu aile yapısında, ne yazık ki dışarıdaki hayat kesinlikle hiçbir konuda güven barındırmadığı için tüm kontrol anne ve babadadır. Çocuk bu tutum karşısında hiçbir şekilde kendi özgür iradesiyle karar verememektedir. Zira aşırı koruyucu anne baba tutumu sebebiyle çocuklar, özgüveni olmayan, karar verme sürecinde başkalarına bağımlı ve yönlendirilmeye açık bir karaktere sahip olabilirler. Bu bağımlılık hali, yetişkinlikte de devam edebilmekte, evlilikte veya karşı cinsle ilişkide de bu tür beklentiler oluşabilmektedir.
5- Hoşgörülü ve Güven Verici Anne-Baba Tutumu
Bu aile tiplemesine bakılacak olursa eğer tamamen ideal aile ortamını oluşturduğu hiç şüphesiz söylenebilir. Bu tür aile davranışları içerisinde yetişen birey, kendi düşünceleri çerçevesinde uygun olduğu şekilde özgür bir devamlılıkta kelimenin tam anlamıyla bir "birey" olmanın farkındalığı ile yaşamaktadır. Kendi kararlarını, kendi yollarını yine kendileri seçmektedir. Bu tür çocukların özgüvenleri tamdır ve sosyal ilişki kurarken sorun yaşamazlar.
6- Şiddetle Reddedici Anne-Baba Tutumu
Bu tutum, çocuk açısından her anlamda ciddi şekilde en olumsuz tutum olarak değerlendirilebilir. Çünkü karşısında ne fikirle giderse gitsin reddedecek bir aile yapısı vardır. Hatta maalesef ki sadece reddetmeyle kalmayacak belki de -bu dünyadaki her toplumun istisnasız tepki göstereceği bir olayla yani şiddetle- kendi küçüklüklerinden itibaren nasıl büyüdüklerine bağlı olarak bu reddetmenin yanında çocuklarına şiddet uygulayacak ebeveynler vardır. Bu tür çocukların kendilerine güvenleri olmadığı gibi karşılarındaki bireylere de güvenemezler ve önlerine gelen herkesten acaba evde yaşananlar burada da yaşanacak mı diye korkarak yaşarlar.
7- Mükemmeliyetçi Anne-Baba Tutumu
Bu tür aileler, kendi zamanlarında maddi durum yetersizliği ya da hiçbir şeyi bilmeme sebeplerinden ötürü yaşayamadıkları hayatı çocuklarına tamamen her şey yerli yerinde ve mükemmel olacak bir biçimde yaşatma eğilimindedirler. Ame maalesf ki bu durumda aşırı derecede sağlıksızdır. Çünkü çocuk her zaman kendisini merkezde görerek büyüdüğü için ilerde de bu algısını, hem ikili ilişkilerinde hem de sosyal ilişkilerinde sürdürmek isteyecek ve bu durum birçok problem yaşamasına sebep olabilecektedir.
Sonuca gelindiğinde ise; anne ve babaların takınmış oldukları tutumları çocuklar üzerinde sergilemeleri çocukların o andan itibaren kişilik ve karakter gelişimindeki kalıcılık için çok büyük bir öneme sahiptir. Üstelik ebeveynlerin çocuklarına karşı takındıkları tutumlar, onların ilerdeki ebeveynliklerini de etkileyecektir. Bu nedenle de atılan her adımda dikkatle ve özenle davranılması gerekmektedir.