Siz bakmayın yazının başlığına…
Ekonomi tıkırında, Orhan Veli’nin bir şiirinin adı…
Onun dışında ekonomi tıkırında falan değil…
Kasım ayının sonlarına yaklaşıyoruz…
Hem asgari ücret hem de emekli maaşlarına yapılacak artışlar konusunda herkes pür dikkat kesilmiş bekliyor…
Zira ülke nüfusunun yarıdan fazlası,
Ya en düşük emekli maaşı ile ya da asgari ücretle geçiniyor…
En düşük emekli maaşı 16 bin 800,
Asgari ücret ise 22 bin 100 TL ya da o civarda…
Yeni asgari ücret yıl sonuna doğru,
Emekli maaşları ise 3 Ocak 2026’da 2025 Aralık ayı enflasyonu açıklandıktan sonra belirlenecek…
***
Çarşamba günü akşamı ESTV haberlerinde vardı…
Vatandaşa mikrofon uzatılıyor ve şu soruluyor…
‘Asgari ücret sizce ne kadar olmalı?’
40 bin TL’nin altında rakam veren kimse yok…
Hatta 50 bin TL diyenler var…
Peki gerçekten böyle bir umutları var mı?
Maalesef yok…
Vatandaş olması gerekeni söylüyor ama olmayacağını da biliyor…
***
Emekli maaşları ve asgari ücret açıklandığında,
Bugüne kadar hep olduğu gibi, 2002 yılı baz alınacak ve o zamanla bugün nominal yani rakamlar üzerinden kıyaslamalar duyacağız…
‘Biz iktidara geldiğimizde asgari ücret 184 lira idi…
Nominal olarak 119 kat, reel olarak yüzde 242 artış sağladık’ diyecekler…
Hep dedikleri gibi, yalnızca rakamlar değişecek…
İyi de,
Emekli veya asgari ücretlinin satın alma gücü gerçekten arttı mı?
2002’deki 184 lira ile 2025’deki 22 bin 104 liranın alım gücü aynı mı?
Ya da hangisi daha yüksek?
Kaldı ki,
Beklenen 23 yılda insanların yaşam biçimlerinin ve kalitelerinin artması değil midir beklenen…
***
Almanya’da brüt asgari ücret 2 bin 300 Euro,
Bulgaristan 551 Euro, Macaristan 707, Romanya 814 Euro…
1 Euro 49 TL, gerisini varın siz hesaplayın…
SGK Başkanının dediği gibi,
Türkiye nüfusu 85 milyon değil de 35 milyon olsaydı, siz o zaman görürdünüz bizi…
Ekonomi belki o zaman tıkırında olurdu…