Bugün sizlerle paylaşacağım kitabın adı: 'ÇİFTELER KÖY ENSTİTÜSÜ: Anılar- İzlenimler'
Bu kitap, 'Tepebaşı Belediyesi' tarafından basıldı ve Köy Enstitülerinin 74. Kuruluş Yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde 20 Nisan 2014 Perşembe günü tanıtımı yapıldı.
Kitabın editörü 'Doç. Dr. Kemal YAKUT'
Amacım elbette sizlere 'öykü anlatmak' ya da kendi öznel görüşlerimi ortaya koymak değil, bu kitabın ortaya çıkış sürecindeki somut gerçekleri ortaya koyarak, KESİT köşesinin olanakları ölçüsünde 'tarihe kayıt düşmektir…'
'Söz Uçar, Yazı Kalır…'
Bu anlamlı özdeyiş, bugün elimizdeki bu sıcacık kitabı çok güzel anlatıyor.
Çünkü 1990 yılından bugüne değin Eskişehir'de Köy Enstitüleriyle ilgili onlarca etkinlik yapıldı. Çoğu Türkiye'de bir 'ilk' özelliği taşıyan bu etkinliklerde onlarca seçkin konuşmacı yüzlerce sunum yaptı ve o sunumlarda binlerce söz söylendi…
Ancak ne yazık ki o sözlerin çoğu kalıcı (yazılı) hale getirilemedi ve uçtu gitti… O 24 yıllık süreçten bugün elimizde olan sadece bazı görsel belgeler ve çeşitli alıntılardan oluşturulmuş 'broşür' özelliğindeki birkaç yazılı belgedir.
Bu bağlamda 'Çifteler Köy Enstitüsü: Anılar- İzlenimler' kitabı, 'Çifteler Köy Enstitüsüyle ilgili ayrıntılı olarak hazırlanmış ilk kitap' olarak geleceğe kalmıştır.
Bu Kitap Bir 'Kurumsal Ürün'dür
Söz konusu kitabın ön hazırlıklarının başladığı 'Kasım 2012' tarihinden bu yana geçen 1,5 yıldan sonra geriye baktığımızda, ne yazık ki bazı sözlerin uçup gittiğini ya da bugünkü havalara göre duruşlar sergilendiğini görüyoruz…
Mademki 'Söz uçar, yazı kalır…' diye söze başladık, ben sizlere bu kitabın oluşum süreciyle ilgili olarak o günlerde KESİT köşesinde yer almış 'bazı yazılardan alıntılar' sunmak istiyorum.
1. (11 Nisan 2013 tarihli Sakarya/ Kesit):
'EĞİT-DER'liler olarak Köy Enstitülerinin kaynağı olan Eskişehir'de 'enstitü mezunu olan ak saçlı delikanlılarımızın anılarını ve düşüncelerini kayıt altına almak' projesi, uzun yıllardan beri hep aklımızda olan ama bir türlü uygulamaya koyamadığımız bir düşünceydi…'
' Geçtiğimiz Kasım ayında (2012) Anadolu Üniversitesi'nde katıldığımız bir toplantıdan sonra; ben, İlyas KÜÇÜKCAN, Doç. DR. Kemal YAKUT ve Emin DAĞLI arkadaşımız kahve sohbeti yaparken bu düşünce yine gündeme geldi ve somut bir öneri gelişti:
'Şu anda Eskişehir'de yaşamakta olan enstitü mezunlarıyla yapılacak röportajların video kayıtlarından bir 'sözlü tarih belgeliği' oluşturmalı…'
'Aralık (2012) başlarında bu öneriyi Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet ATAÇ'la paylaştık ve destek istedik. Sayın ATAÇ önerimizi ilgiyle karşıladı…' (Bu görüşmede anı olarak çekilen ve Başkan ATAÇ ve EĞİT-DER yönetim kurulu üyeleriyle birlikte Kemal YAKUT'un yer aldığı fotoğraf lokalimizde asılıdır.)
2. ( 29 Kasım 2012 tarihli Sakarya/ Kesit):
'EĞİT- DER'in danışmanlığında yapılacak bu çalışmanın çekim ve ulaşım olanaklarını Tepebaşı Belediyesi sağlayacak. Doç. Dr. Kemal YAKUT da sorularıyla çekimleri yönlendirecek…'
3. (22 Nisan 2013 tarihli Sakarya/ Kesit):
'… Söyleşi sonunda 'Çifteler Köy Enstitüsü Mezunları Sözlü Tarih Çalışması kapsamında çekimleri yapılan 28 kişiye kasetleri verildi…' (Bu kasetlerin üzerinde Tepebaşı Belediyesi ve EĞİT- DER logoları yer almaktadır.)
Daha sonra 2013 Aralık ayında 'EĞİT- DER başkanı olarak ben, yönetim kurulu üyemiz Emin DAĞLI ve Doç. Dr. Kemal YAKUT, çalışmanın kitap haline getirilmesi konusunda Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet ATAÇ ile görüştük. Kitabın 30 Mart'tan önce ya da en geç 17 Nisan'da hazır olması görüşü benimsendi…'
EĞİT-DER'in Örgütsel Katkısı Yok Sayılamaz
Yukarıda özetlemeye çalıştığımız gibi söz konusu kitap gerçek anlamda bir 'kurumsal/örgütsel ürün'dür.
Elbette ki bireylerle örgüt arasında diyalektik bir ilişki vardır. Tıpkı Tepebaşı örneğinde olduğu gibi, bireysel başarılar/ katkılar örgütün başarısını da arttırır. Ama belirleyici, kalıcı ve önemli olan 'örgütsel/ kurumsal başarıdır…'
Bu bağlamda değerlendirince bu kitabı yaratan iki kurum; 'Tepebaşı Belediyesi' ve 'EĞİT- DER Eskişehir Şubesi'dir.
Bu çalışmaya bir kurum adına değil 'bağımsız akademisyen kimliğiyle' katılan Doç. Dr. Kemal YAKUT ve asistanları dışındaki belediye ve dernek elemanları örgütleri adına görev yapmışlardır. Emeği geçen herkese teşekkür borcumuz vardır.
Bu ürünün ortaya çıkmasındaki büyük payın Tepebaşı Belediyesi'ne ait olduğu elbette ki yadsınamaz.
Ancak bu çalışmada EĞİT- DER Eskişehir Şubesi'nin örgütsel katkısı da yok sayılamaz. Özellikle kendi örgütünü yok sayanlar, aslında kendilerini yok saymış olurlar…
Bu bağlamda çalışmanın çeşitli süreçlerinde defalarca kararlaştırıldığı halde 'kitabın baş tarafında EĞİT- DER tüzel kişiliği adına bir sunuş yazısı ya da bir işaretçik konulmaması benim ve birçok EĞİT- DER üyesinin yüreğini incitmiştir…'
Ancak biz biliyoruz ki, yüzyılı aşkın bir süredir uzun ve ince bir yolda ilerleyen demokratik öğretmen hareketi zincirinin önemli bir halkası olan EĞİT-DER'in Köy Enstitüleri düşüncesine geçmişte nasıl sahip çıktığını Eskişehir kamuoyu ve özellikle 'eski kuşak eğitimciler' çok iyi bilirler…
Yine bizler çok iyi biliyoruz ki, demokratik eğitim mücadelesinin gerçek kazanımları popülist yaklaşımlarla değil, demokratik öğretmen hareketi geleneğinden gelen örgütlerin 'yeni kuşakları' tarafından sağlanacaktır… Yani mevsimlik seller geçtiğinde geride kumlar kalacaktır…
Sevgiyle dostlukla.