Türkiye bir seçimi daha geride bıraktı. Yaşanan ekonomik kriz başta olmak üzere pek çok sıkıntılardan yakınan seçmen sandıkta tercihini yine AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan'dan yana kullandı.
21 yıldır iktidarda olan Erdoğan, 27 milyon 725 bin 131 kişinin oyunu aldı.
Yüzde 52,16'lık oy oranıyla rakibi Kemal Kılıçdaroğlu'na 2 milyon 292 bin 180 fark atarak tekrar makamını korudu.
Ortaya çıkan sonuç, muhalefetin muhasebe zamanının gelip hatta geçtiğini gösteriyor.
Yıpranmış iktidara rağmen muhalefet nerede yanlış yapıyor, neden kazanamıyor?
Bunun nedeni ORC Araştırma Genel Müdürü Mehmet Pösteki nasıl yorumluyor:
'Erdoğan'ın Cumhur İttifakı'nın bileşenlerini sandığa götürmeyi başardığı için kazandı.Kılıçdaroğlu ikinci turdan önce kurmuş olduğu yeni ittifakla ilk turda kendisine oy veren seçmenleri, özellikle Doğu ve Güneydoğu'daki seçmenlerin bir kısmını küstürdüğü, seçmenlerini motivasyonla sandığa götüremediği için kaybetti.'
Doğru söylüyor.
Orta Anadolu'daki milliyetçi muhafazakar seçmenler iktidarın yapmış olduğu propagandalara ve muhalefete güvenemediği için tercihini Erdoğan'dan yana kullandı.
Örneğin Gelecek Partisi, DEVA Partisi ve Saadet Partisi'nin muhafazakar seçmen üzerinde yaratacağı etkiyi Erdoğan, Yeniden Refah Partisi'ni saflarına katarak engelledi. Kılıçdaroğlu muhafazakar seçmenden yeterince oy alamadığı için, ilaveten 2 milyon civarında olduğu söylenen yabancı uyruklu seçmenlerin Erdoğan'a olan katkısı ve de sürecin son noktasında milliyetçilik söyleminin artması halkta daha fazla karşılık bulması Erdoğan'a kazandırdı.
Millet İttifakı birinci tur seçim sonuçlarının okunmasında yetersiz kaldı.
Cumhurbaşkanı ve Cumhur İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan, ikinci turda Sinan Oğan'ı ikna etmişken 'biz de mutlaka aynı taraftan Ümit Özdağ'ı kendi cephemize çekmeliyiz' şeklinde bir yaklaşım sergiledi.
Oysa, Kılıçdaroğlu CHP'den kopan ve cumhurbaşkanı adayı olarak seçime giren Muharrem İnce'yi muhatap almadı.
Kılıçdaroğlu, İnce'yi ikna edip Millet İttifakı'nın içerisine çekebilseydi Gelecek, Deva Partilerin oylarına ihtiyaç duymadan ilk turda seçimi kazanabilirdi.
Kılıçdaroğlu ikinci turdan önce kurmuş olduğu yeni ittifakla ilk turda kendisine oy veren seçmenleri, özellikle Doğu ve Güneydoğu'daki seçmenlerin bir kısmını küstürdüğü, seçmenlerini motivasyonla sandığa götüremediği için kaybetti.
2024'de yapılacak yerel seçimlere kadar CHP, 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin mağlubiyeti üzerinden atamaz yeni strateji geliştiremezse yine hüsrana uğrayabilir.
'ÖRGÜTSEL YAPI GELİŞTİRİLMELİ'
CHP'li Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Sonhaber Gazetesinden Meltem Karakaş'a seçim sonuçlarını değerlendirdi.
Kazım Başkanın şu söylemi kayda değer:'CHP yeniden kendi öz kimliğine dönmeli. Örgütsel yapısını geliştirmeli. Eksik olan yerlerde yeni örgütlenme çalışmalarını gerçekleştirmelidir. Bunun yapılabilmesi için şu ana kadarki parti içi uygulamaların gözden geçirilmesinde yarar olduğunu düşünüyorum.'
Katılıyorum.
Yukarıda yazdım.
CHP'de seçim sonuçları ve seçmenin verdiği mesaj değerlendirilecek.
Bu üç aşamada yapılmalı.
Birincisi; 14 Mayıs'ta seçilen milletvekilleri ve parti üst yönetimin katılacağı toplantı.
İkincisi ise, belediye başkanları ve yine parti üst yönetimin birlikte yapacakları toplantı.
Üçüncüsüde, tüm il başkanları, hatta büyükşehirlerdeki merkez ilçelerin ilçe başkanlarının katılacağı geniş çaplı toplandı.
Üçüncü toplantı bir güne sığdırılmamalı.
81 vilayetin il başkanları ile büyükşehirlerdeki merkez ilçelerin başkanlarına tek tek söz verilerek dinlenmeli.
Hatta il başkanlarından geniş çaplı rapor istenmeli.
Bu raporlar tek tek incelenmeli.
'ENERJİMİZİN TÜMÜNÜ SAHAYA YANSITAMADIĞIMIZ BELLİ'
Kazım Kurt, başka neler söyledi?
'Moral bozukluğu vardır tabi. Çünkü kazanacağımıza çok inandık. Kazanacağımız noktasında inandırıldık. Anketler, kamuoyu yoklamaları ve parti tabanının yaptığı çalışmalar bunu gösteriyordu. Ancak yine de belli konularda enerjimizin tümünü sahaya yansıtamadığımız belli. Bunun da sebepleri geçmişten beri gelen örgütsel yanlışlar, yapılanmada ya da parti yapılaşmasındaki eksiklikler. Öncelikle bunun düzelmesi gerekir. Bu düzelirse sıkıntı ortadan kalkar.
'BAZI DEĞİŞİMLERİN OLMASI GEREKİR'
Farklı bir ortama girebilmek için bazı değişimlerin olması gerekir. Bu konuda acele karar verilmesi doğru değil. Genel başkan ve genel merkezdeki yöneticilerimiz seçim sonuçlarını ellerine alıp bir değerlendirme yapmak zorundadır. Bu değerlendirme de kusur, kabahat kimdeyse o da bunun gereğini yapmalıdır. Ben CHP'nin her zaman değişimi gerçekleştirebileceğini görenlerdenim, bilenlerdenim. Dolayısıyla yanlışta ısrar etmenin bir anlamı olmaz. Gerçekten farklı bir ortama girebilmek için bazı değişimlerin olması gerekir. Bu değişimlere genel başkan dahil midir, genel başkanın dışındaki değişim yeterli midir bu tartışmalar şu anda biraz erken. Sonuçları görmek gerekir. Sonuçları iyi değerlendirmek gerekir.
GENEL BAŞKAN TARTIŞMASI BUGÜN İÇİN YANLIŞ
Cumhurbaşkanlığı yarışının kaybedilmesinden sonra CHP içerisinde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun görevini bırakmasını isteyenler olduğunu duyuyorum.
Seçimin muhasebesi enine boyuna yapılmadan, seçim sonuçları iller bazında sorgulanmadan genel başkan tartışması yanlış.
Birileri İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Kemal Kılıçdaroğlu'nun arasına çomak sokarak karıştırmaya çalışıyorlar.
İmamoğlu'nun CHP Genel Başkanı adayı olmasını fişekleyenler var.
Bunun olması bugün içim mümkün değil.
Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı. Genel Başkan seçilmesi halinde belediye başkanlığından istifa etmesi gerekiyor.
Uzun yıllar sonrası seçimle alınan Büyükşehir Belediye Başkanlığını AK Parti'ye teslim etmek demek.
Buna ne İmamoğlu ne Kılıçdaroğlu nede CHP'liler rıza göstermez.
2024 de yapılacak yerel seçimlerde Ekrem İmamoğlu tekrar başkanlığı kazanır, belediye meclisinde çoğunluk CHP'de olursa o zaman sıkıntı yaşanmaz.
Kurultay delegeleri ve il örgütleri isterlerse İmamoğlu, belediye başkanlığı görevinden istifa ederek Genel Başkanlığa aday olabilir.
* * *

ESKİŞEHİR TÜRKİYE'NİN DÖRTE BİR YAĞIŞINI ALDI
Bu yıl mayıs ayında Eskişehir'de görülmemiş yağmur yağışları oldu. Olmaya da devam ediyor.
Kent merkezinde geçmiş yıllarda aşırı yağmur yağışları oldu. Hatta küçük çaplı seller de oldu ama bugünkü kadar değildi.
Son bir hafta içerisinde Eskişehir ilçelerinde yağan yağmur miktarına göz atalım.
Alpu:AlapınarMahallesi5,0, Beylikova merkez: 3,8- Günyüzü Merkez4,2- GünyüzüKayakent Mevkii 0,5, Han merkez: 31,6- İnönü/THK Tesisleri 0,5-MahmudiyeTİGEM18,0- Mihalgazimerkez 3,1- Mihalıçcıkmerkez 2,0- MihalıçcıkKızıltepe Orman Sahası 4,8-MihalıçcıkÇatacık10,1- Odunpazarı merkez2,6, OdunpazarıKanlıpınar Mahallesi 1,7OdunpazarıKireç Mahallesi 7,3- OdunpazarıTürkmendağı10,5- Sarıcakayamerkez 3,3-Seyitgazimerkez 1,9,Seyitgaziİdrisyayla Mahallesi 20,8- SeyitgaziYenikent Mahallesi 1,3, Sivrihisarmerkez 0,6- SivrihisarKaracakaya Mahallesi 6,7- SivrihisarKaymaz Mahallesi 3,2- Sivrihisar Oğlakçı Mahallesi 10,0-Tepebaşı Anadolu Üniversitesi 4,0- TepebaşıHavalimanı 3,6- TepebaşıBozdağ Mevki 4,9- TepebaşıÇanakkıran Mahallesi 0,5-Çifteler merkez 2,4 mm.
* * *
Bu tabloya baktığımda yağmurdan en çok etkilenen Tepebaşı, Seyitgazi, Sivrihisar ilçeleri olduğu görülmekte.
DS tarafından yapılan hesaplara göre Türkiye'deki yıllık ortalama yağış tutarı yaklaşık 643 mm'dir. Bu yağış miktarı ile Türkiye'nin yüzölçümü çarpıldığında 501 milyar m3 yıllık yağış toplamı elde edilmektedir.
Eskişehir kent merkezi ile ilçelerine son bir hafta yağan yağmur miktarı ise toplam 186.3 mm. Yani ortalama Türkiye'deki yıllık yağış miktarının nerede ise 4'de bir oranında yağış gerçekleşti.
Bu da özellikle bazı ilçelerde hem yerleşim merkezlerinde hem de ekili alanlarda ciddi sıkıntılar yarattı.
* * *
Eskişehir'in Seyitgazi ilçesinde meydana gelen sel felaketinde Çatören Mahallesi'nde 3 ev yıkıldı. Ölen ya da yaralının olmadığı mahallede çok sayıda hayvan telef oldu.
Eskişehir'e 63 kilometre uzaklıkta olan Çatören mahallesi adeta sele teslim oldu. Köy yakınlarında bulunan Seydi Çayı üzerinde sulama amacıyla yapılan Çatören Barajının yanı sıra çevre dağlardan gelen sel suları köy içinden geçen büyük bir sele sebep oldu. Sel köyü adeta ikiye bölerken, suların birden fazla evin yıkılmasına sebep olduğu bildiriliyor. Vatandaşları büyük bir korku ve endişeye sevk eden sel suları, mahalle yolunda tahrip etti, tarım arazilerinde de zarara yol açtı. Köylüler, en büyük endişelerinin, yakınlardaki Çatören Barajının taşma ihtimalinin olduğunu belirttiler.
Seyitgazi ilçesinde 2 gündür etkili olan sağanak yağışın ardından bazı mahallelerde sel meydana geldi. Selden en çok etkilenen mahallelerden birisi olan Çatören Mahallesi'nde sel suları önüne ne çıktıysa alıp götürdü. Yaşanan sel felaketi sonucu mahallede bulunan 3 ev yıkıldı. Ölen ya da yaralının olmadığı mahallede çok sayıda hayvan telef oldu.
'ÇOCUKLUĞUMDAN BU YANA BÖYLE BİR YAĞIŞ VE SEL GÖRMEDİM'
Seyitgazi Belediye Başkanı Uğur Tepe, 'Benim çocukluğum buralarda geçti, çocukluğumdan bu yana böyle bir yağış ve sel görmedim. Büyüklerimizden de duyduğumuza göre 50 yıldır böyle bir yağış ve sel akışının olmadığını söylediler. Benim temennim can kaybının olmaması' dedi.
* * *
Bu yıl özellikle mayıs ayında yağan yağmur elbette başta üreticileri olmak üzere şehir halkı olarak hepimizi sevindirdi.
Çünkü barajlar doldu. Susuzluk tehlikesi ortadan kalktı.
Selden etkilenen üreticilerin zararlarını devletimizin telefi edeceğine inanıyorum.
6-7 aylık emekleri boşa gittiği gibi ciddi maddi kayba uğradı.


FIKRA:

40 Yılı Daha
Yaşlı ve çirkin bir kadın ölümü beklerken Azrail gelmiş, kadın Azrail'e;
-'Hadi benim canımı al' demiş.
Azrail;
-'Hayır sen 40 yıl daha yaşayacaksın' demiş.
Kadın buna çok sevinmiş, içini bir yaşama hevesi kaplamış ve estetik ameliyatı yaptırmış, 40 yaş gençleşmiş. Ertesi gün arabada giderken kadın ölmüş kadın Azrail'e demiş ki;
- 'Hani ben 40 yıl daha yaşayacaktım'.
Azrail de;
-'Ha sen o kadın mıydın? Ben de seni karıştırdım' demiş.
* * *