1940'lı yıllara ait tarihi fotoğrafta sporcular 'Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü'nün fotoğraflarını taşıyor. Gençlerin arkasında 'Dedikodu Yapma Spor Yap' pankartı dikkat çekiyor.

TÜRK KADININI
AŞAĞILIYORLAR

O yıllarda bu pankartla kadınlara spor yapmaları teşvik ediliyordu. Kurtuluş savaşının yaralarının sarıldığı ve İkinci dünya savaşının yaşandığı yıllarda Genç Türkiye Cumhuriyeti kızların spor yapmalarını teşvik edebiliyordu. 80 yıl sonra 'yandaş televizyonlarda ilahiyatçı, tarihci ve gazeteci adı altında boy gösteren bazı yobazlar' kız çocuklarının okumamasını ve çalıştırılmamasını savunuyor. 'Çocuk yaşta evlendirilmelerinin gerektiğini savunarak, Kurtuluş Savaşı'nda eşiyle birlikte cepheye giden asil Türk kadınını aşağılıyorlar.' Mustafa Kemal Atatürk, 'Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın' sözleriyle Türk kadınının hakkını teslim ediyor. 5 Aralık 1934'te 'Türk kadınına seçme hakkını' verdi. Kendisini 'dünyanın en demokratik ülkesi olarak tanımlayan' Fransa kadınlara Türkiye'den 10 yıl sonra 1944'te seçme ve seçilme hakkını verdi. İtalya 1945, Yunanistan 1952, Belçika 1960, İsviçre 1971'de kendi ülkelerindeki kadınlara bu hakkı verdiler. 'Ne yazık ki kadınlarımız 'kendilerine verilen bu hakkı 85 yıldır layıkıyla' kullanmadı. Veya kullanamadı.'

ÖNCE AHLAK
'Sağlam kafa sağlam vücutta olur' diyen Mustafa Kemal Atatürk 'Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim' sözleriyle gerçek sporcunun nasıl olması gerektiğini bizlere anlatıyor. Medipol Başakşehir'in 1,5 yıl önce Beşiktaş ile sahasında oynadığı karşılaşma öncesi açtığı 18 Mart koreografisi büyük tepkilere yol açmıştı. Ay yıldızlı Türkiye haritası üzerine konulan fotoğraflardan Çanakkale Savaşıyla ilintili tek kişinin fotoğrafı vardı. Bir tek Seyit Onbaşıya yer verilimişti. Mustafa Kemal Atatürk ve Cevat Paşa'nın olmadığı koreografide Atatürk'ün 'zeki, çevik ve ahlaklı tarifine uymayan' Emre Belözoğlu ve Arda Turan'a afişte yer verilmişti. Ben de 20 Mart 2018'de Görünüm'de kaleme aldığım 'Emre'nin Olduğu Yerde Zaten Atatürk Olmaz' başlıklı yazımda şu ifadeleri kullanmıştım; 'Ben bu koreografiyi hazırlayanları kutluyorum(!) 'Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim'diyen Mustafa Kemal Atatürk, Emre Belözoğlu'nun olduğu bir koreografide zaten yer almayı istemezdi. Bu koreografiyi hazırlayanlar bilerek yada bilmeyerek Büyük Önder'in fotoğrafını koymayarak, doğru bir işe imza atmış oldular(!)' Bu koreografi olayından 6,5 ay sonra Arda Turan sanatçı Berkay'ın 'burnunu kırarak ve hastanede silahla ateş ederek' ne kadar ahlaklı(!) bir sporcu olduğunu göstermişti. Ülkemizi 'uluslararası müsabakalarda temsil edilecek milli sporcuları seçenler sadece zeki ve çevik kriterlerine göre' hareket etmemeli. Atatürk'ün dediği gibi 'ahlaklı sporcularla dünya sahnesine' çıkmalıyız.

------------------------

NOSTALJİ
50 BİN KİŞİLİK STADYUMU HAYAL EDEN VALİ


Yıl 1964. 55 yıl önce Dönemin Eskişehir İktisadi ve İdari İlimler Akademisi Başkanı Prof. Dr. Orhan Oğuz eşi Güler Oğuz, dönemin Eskişehir Valisi İhsan Tekin, eşi ve kızı ve damadıyla bir etkinlikte birlikteler.

İSTANBUL VALİSİ OLDU
1962-1966 yılları arasında Eskişehir Valiliği yapan İhsan Tekin daha sonra 12 yıl merkez valiliği yaptı. Tekin, 12 yılın ardından Şubat 1978- 9 Nisan 1979 yılları arasında İstanbul Valiliği görevinde de bulundu. Tekin 24 Mayıs 1965'de Eskişehir'de Eskişehirspor takımının kurulması için Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü Federasyon Başkanlığına Eskişehir Valisi ve Bölge Başkanı sıfatıyla ilk başvuru yazısını yazan kişidir.

'TALİMATINIZA İNTİZARDAYIZ'
Tekin bu tarihi mektupta Eskişehirspor'un kurulması ile ilgili şu görüşleri ifade etti; 'Yıldan yıla büyük nüfus artışı , iktisadi, içtimai ve sosyal ilerlemelerle Orta Anadolu'nun en büyük illerinden birisi olan Eskişehir, son yıllarda açılmış bulunan İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'yle daha büyük bir şehir vasfını almış olup; bu kerede Eskişehir'de kurulmasına karar verilen ve kanunlaşmak üzere bulunan üniversitenin açılmasıyla da artık İstanbul – Ankara ayarında önem taşıyacaktır. Eski yıllardaki vaki ricalarımız da nazara alınırsa artık Eskişehir'de Profesyonel futbol kulübünün kurulmasına bir zaruret vardır, denilebilir. Eskişehirliler (PROFESYONEL ESKİŞEHİRSPOR) namı altında bir futbol kulübü kurulması için karar vermiş durumdadırlar. Sayın makamınızda müspet mütala ve cevap alındığı taktirde derhal:
1- Bölgemizi temsil edecek kuvvette yeterli bir kulüp olması için mevcut kulüplerden istenildiği kadar eleman alınabilecektir. Mevcut kulüpler ESKİŞEHİRSPOR kulübüne iltihaka rıza göstermektedirler. Bu hususun böylece kabulünü ehemmiyetle rica ederim.
2- Bu amacımızın tahakkuku için federasyonumuzdan sadece müsaade buyurulmasını arz ve rica ediyoruz. Federasyondan maddi talepte bulunmayacağız. Gerek maddi gerek araç gereç, otel ve lokanta bakımından hiç endişe edilmeyecek yegane şehir Eskişehir'dir. Bütün bu maruzatlarımızın ardında Eskişehirlilerin en gencinden en yaşlısına kadar birer nebzede olsa Profesyonel Eskişehirspor'un kurulması için temenni, rica ve istirhamları bulunduğunu sayın makamınıza arz etmek vazifesini ciddi olarak hissetmiş bulunuyorum. En kısa zamanda müspet cevap ve yapılması icap eden hususlar için kat'i talimatınıza intizardayız. (beklemekteyiz)'

CEM'AN 50 BİN KİŞİ
Vali Tekin Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü'ne Eskişehir Stadyumu ile ilgili yazdığı yazıda da 'Halen 1500 kişilik kapalı, 15 bin kişilik açık seyirci alabilecek Şeker Stadı ile bugün kafi gelecek saha ve stad mevcuttur. Ayrıca Atatürk Stadı'nın tevsi (genişletilmesi) için gereken istimlaklar yapılmış olup, yine yüksek yardımlarınızla 5 yıllık plana alınması ve ilk yıllara konması halinde Eskişehir'deki kapalı tribünler 12 bin, açık tribünler de 38 bin kişi, Cem'an (toplam) 50 bin seyirci alabilecek kudret ve büyüklükte olacaktır' demiş. Tekin, bu yazıdan yaklaşık 1 yıl sonra Eskişehir Valiliği görevinden alınarak, Merkez Valisi oldu. Vali Tekin 55 yıl önce Eskişehirspor'un 50 bin kişilik stadyumda oynamasını hayal etmişti. Ancak görev süresinin yetmediği için bu hayali gerçekleştiremedi.
------------------------
FOTO ŞAKA

Eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım: Beratçığım hane başına düşen gelirin üç kat arttığını söylemişsin
Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak: Dedim abi.
TBMM Başkanı Binali Yıldırım: Vatandaş bana 'Gelirim üç kat artmışsa neden doğalgaz, elektrik faturını ödeyemiyorum' diye soruyor.
Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak: Yapılan zamlar dış güçlerin işi olduğunu söyle. Algı operasyonu de geç abi(!)
------------------------
FIKRA
AÇ KALIRSIN!

Bir zamanlar maddi bakımdan sıkıntı çeken ünlü Macar şairi Petofi bir nehirden karşıya geçmek mecburiyetinde olduğu halde kıyıda oturmuş düşünüyormuş. Sandalcı şaire bakarak; 'Beyim siz karşıya geçmeyecek misiniz?' diye sormuş. Petrofi biraz düşündükten sonra, 'arkadaş' diye söze başlamış; 'Karşıya geçmek istiyorum fakat sana para veremeyeceğim, bunun yerine senin çok işine yarayacak mükemmel bir nasihat verebilirim' demiş. Petrofi, kayıkçıyı ikna etmeyi başarmış ve karşıya ulaştıklarında, merakı son haddine varmış olan adamın omzunu bir dost edasıyla sıvazlayarak; 'Bana yaptığını sakın başkalarına yapma' demiş. 'Çünkü aç kalırsın!'