İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukçuoğlu'nun geçtiğimiz hafta içerisinde göndermiş olduğu maile dün bakabildim.

Daha doğrusu 'istenmeyen maillere' düşmüş.

Mail kutumu temizlerken gördüm.

Dikkat çeken bir açıklama.

AK Parti'nin en hassas olduğu ve üzerine toz kondurmadığı kurumlardan bir tanesi Diyanet İşleri Başkanlığı.

Zaman zaman Diyanet İşleri Başkanları eleştirildiğinde partinin tüm ileri gelenleri toptan savunmaya geçerler.

* * *

Kabukçuoğlu'nun göndermiş olduğu mailin tamamını okudum.

Gelin birlikte göz atalım.

Diyanet İşleri Başkanlığı ile ilgili iki araştırma yapılmış.

Sosyolojik araştırma sonuçlarında da Diyanet İşleri Başkanlığının durumu iyi değildir.

Örneğin, 2014 KONDA araştırmasında Diyanet İşleri Başkanlığından memnuniyet yüzde 66.

Kadir Has Üniversitesi araştırma verisinde ise Diyanet İşleri Başkanlığının güven derecesi 2017'de yüzde 45 iken, 2018'de yüzde 43'e düşmüş.

* * *

2017 yılında Kadir Has Üniversitesi'nin yapmış olduğu başka bir araştırmada polise, jandarmaya, orduya güven yüzde 60 iken, yargıya güven yüzde 48, diyanete güven yine yüzde 42 çıkmış.

2019 yılı IPSOS araştırmasına baktığımızda en güvenilen mesleklerin sıralaması şöyle:

Bilim insanlarına güven yüzde 70, doktorlara güven yüzde 51, öğretmenlere güven yüzde 59, din adamlarına güven yüzde 12 -beterin beteri var- politikacılara güven ise yüzde 11 çıkmış.

* * *

Arslan Kabukçuoğlu bu konudaki açıklaması şöyle:

'Diyanet İşleri Başkanlığının ülkemizdeki çok parçalı görünümdeki dinî dağılımın toparlanması için öncelik etmesi, vatandaşların birlik ve beraberliği için son derece önemlidir. Geçmişte gördüğümüz inanç anlaşmazlıklarının ortadan kaldırılması polisiye tedbirlerle değil, toplumsal konsensüsle olmalıdır. İşte, burada, nüfusun yüzde 99'unun Müslüman olduğu ülkede Diyanet İşleri Başkanlığına büyük görevler düşmektedir. Bizim kültürümüzde din adamlarına güvenilir, inanılır ve sözüne önem verilir. Din adamları dürüsttürler, Rabbimizin kulları için emrettiği şeyleri söylerler, nasihatleri dinlenir. Bu kimlikleriyle din adamları toplumda fazla açığa çıkmayan mikro anlaşmazlıkları çözer, huzursuzlukları giderir ve kırgınlıkların ortadan kalkmasını sağlar. Diyanet İşleri Başkanlığı hem kendi müktesebatı hem de Anayasa'mızda yazılı şekliyle 'Laiklik' ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşüncelerin dışında kalarak, milletçe dayanışmayı ve bütünleşmeyi amaç edinerek çalışır. Bu, unutulmamalı ve yerine getirilmelidir ama maalesef günümüzde bunun çalıştığını söylemek çok zor. Bütün siyasi görüş ve düşüncelerin dışında kalmıyorlar. Oysaki Türk toplumuna daha iyi hizmette bulunacak başka bir anayasal kuruluş da maalesef yoktur.'

* * *

İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukçuoğlu açıklamasını şu ifadelerle tamamlamış:

'Maalesef AK Parti'nin siyaset hırsı, siyasi düşünceleri, Diyaneti yedi bitirdi.'

* * *

Bu konuda yorum yapmıyorum.

Yorumu size bırakıyorum.

Eğer yorumlarınızı kendinizde saklamayıp bana da gönderirseniz köşemde yer veririm.

* * *

Çakırözer ve Kabukçuoğlu bir numara!

CHP Milletvekili Utku Çakırözer ile İYİ Parti Milletvekili Arslan Kabukçuoğlu Eskişehir'in en çalışkan ve gerek şehir gerekse ülke sorunlarını yakından takip eden iki isim.

Her iki milletvekiline '10 üzerinden kaç puan verirsin?' diye bir soru gelse.

Hiç tereddüt etmeden '10 tam puan' veririm.

'Peki, ikinci sırada kim geliyor?' diye soranlara cevabım şu:

Bildiğiniz gibi bu dönem parlamentoda Eskişehir'i temsil eden 9 milletvekilinden ikisi kadın.

AK Parti'den Emine Nur Günay, CHP'den Jale Nur Süllü.

Emine Hoca'nın 2. Dönemi, Jale Hanım 2 yıllık.

Bana göre ikinci sırada Emine Nur Günay ile Jale Nur Süllü var.

Emine Hoca, Eskişehir'in ilçelerinden sorumlu milletvekili…

Daha çok ilçeleri ziyaret ederek, belediye başkanları, kaymakamlar ve vatandaşlarla bir araya gelerek ilçenin sorunlarını dinliyor.

Daha sonra her ilçenin sorunları hakkında hazırladığı raporları önce parti genel merkezine sonra da hangi bakanlığı ilgilendiriyor ise bakanlara da ayrı ayrı takdim ediyor.

* * *

Jale Nur Süllü ise her ne kadar belediye meclis üyeliği yapmış olsa da parlamento farklı.

Ama kısa süre de TBMM'ye de ısındı.

Geçen hafta TBMM kürsüsünden yaptığı konuşmasını izledim.

AK Partili milletvekillerinin sataşmalarına ve tahriklere rağmen konuyu dağıtmadan konuşmasını tamamladı.

* * *

Eğer 2021 veya 2022 yılında erken seçim olmaz ise 2023 de yapılacak milletvekili seçimlerinde Utku Çakırözer ile Arslan Kabukçuoğlu sıralamada yerlerini korur yeniden seçilirlerse kimse yadırgamaz.

* * *

AK Parti milletvekilleri arasındaki kopukluk partiye zarar veriyor.

2019 seçimlerinde üç milletvekilini yan yana görmedik.

Seçimden sonra da…

Ne zaman bir araya gelirler?

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ne zaman Eskişehir'e gelirse anca o zaman.

Üç milletvekili çeşitli platformlarda yan yana gelmez ise şehrin sorunlarını bakanlara iletmek de ya Emine Nur Günay'a kalıyor ya da İl Başkanı Zihni Çalışkan'a.

Milletvekilinin isteğini yerine getirmeyen bakanlar il başkanının bildirdiği sorunla mı ilgilenecek?

* * *

BİZDE GURUR DUYDUK

Eskişehir'de son bir ay içerisinde iki önemli gelişme yaşandı.

Yaşanan bu iki gelişme Eskişehir'in adını tem Türkiye'ye hem de dünyaya duyurdu.

Biz de Eskişehirliler olarak gururlandık.

* * *

Hatırlayacağınız üzere Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın canlı bağlantıyla katıldığı, Türkiye'nin ilk milli helikopter motoru TEİ-TS1400'ün teslim töreninin ardından TUSAŞ Motor Sanayii AŞ (TEİ) tarafından il protokol üyelerinin katılımıyla hatıra günü etkinliği düzenlendi.

Ardından da Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, yerli elektrikli otomobilin pil yapımında önemli bir girdi olarak kullanılacak Lityum karbonat üretimi ile ilgili Eskişehir Kırka Eti Maden tesislerinde pilot üretime başlandığını açıkladı.

* * *

Borun madencilik aşamasında Pamukkale travertenlerine benzer bir manzara ile karşılaşıyor Eskişehir'deki Kırka tesislerine gidenler.

Meraklısı dışında çok da bilinmeyen bu beyaz altın için -sanayinin tuzu tabiri de kullanılıyor- üretmek, çıkarmak ve işlemek zor olduğu kadar da karlı.

Dünyaya 300 yıl yetecek kadar yoğun bir stoktan bahsedilen Eskişehir'de bordan yaratılacak yeni ürünler için uluslararası standartlarda bir Ar-Ge merkezi de açılmış.

Dünya'nın en kıymetli madeni olan Bor'un biz Türkiye olarak farklı alanlarda kullanabilmeyi yeni yeni akıl etmeye başladık.

* * *

Sanayide kullanılan ürünler dışında bireysel ürünlerde de atılımlar var. Bordan üretilen çamaşır deterjanı boron, tezgahlarda yerini aldı. Üretim tesisinde boron üretimi yoğun bir şekilde devam ediyor. Küçük paketleri de yakında tezgahlardaki yerini alacak. Ancak yeni yeni ürünler de yolda. Çamaşır deterjanı Boron'un sıvı hali ve ayrıca bir de bulaşık deterjanı da piyasaya çıktı.

Yıllık 3 milyon tonluk kapasiteye sahip Eskişehir Kırka Bor İşletmeleri'ndeki Ar-Ge Merkezi'nde, diğer yeni ürünler için de bir laboratuvar oluşturulmuş. Ürünlerin üretim süreci için maket üzerinden testler yapılıyor. Kırka'da açık ocak yöntemiyle yapılan madencilikle tinkal, boraks pentahidrat, boraks dekahidrat, susuz boraks, kalsine tinkal ve borlu temizlik ürünleri geliştiriliyor.

Eti Maden Kırka Bor İşletme Müdürü Ersan Ayten, Kırka ETİ Maden Tesislerinde üretimine başlanan borlu temizlik ürünleri hakkında şu bilgileri verdi:

'Tüm üretim sürecinde beş farklı ürünün çıktığı tesislerde yüzlerce firmaya satış yapıldığını belirterek, 'Sanayi alanında olmazsa olmaz bir ürün bor. Üretimde verimi artırıcı etkileri kadar ürünün kendisinde de istenilen değişimleri yapıyor. O nedenle sanayinin tuzu olarak adlandırılır. Bir yemekte tuzun eksikliği gibi sanayide de olmazsa olmaz. Biz de burada 2 bin 500 çalışanımız ile üretip aklınıza gelebilecek tüm sektörlere satış yapıyoruz'.

* * *

Eskişehir Kırka Eti Maden tesislerinde yerli elektrikli otomobilin pil yapımında önemli bir girdi olarak kullanılacak Lityum karbonat üretimine başlanılmış olması Eskişehir'in Türkiye'de hatta dünya da ne kadar önemli il olduğunun belki de hala bazılarımızın farkında bile değiller.

Her ne kadar bu ürünlerin katma değerinden şehir olarak biz yararlanamayacak olsak da devletin kasasına önemli bir kaynak.

* * *

Gelelim tekrar TEİ'nin ilk milli helikopter motoruna.

Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi (EOSB) Başkan Vekili Metin Saraç, TEİ Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Mahmut Akşit'ten ilk milli helikopter motoru TEİ-TS1400'ün özellikleri hakkında bilgi almış.

Metin Saraç da yeniliklere açık ve yakından takip eden bir sanayici…

Saraç, ilk milli motorun Eskişehir'de üretilmiş olmasının kendilerini gururlandırdığını belirterek, 'İlimizde üretilen ilk milli helikopter motoru olan TEİ-TS1400, ilk yerli genel maksat helikopteri Gökbey ile Türk mühendislerinin imzasını gökyüzüne taşıyacak olması bizleri son derece gururlandırmıştır' demiş.

* * *

Metin Bey gururlanmakla haklı…

Tüm Eskişehir halkı da gururlandı.

Eskişehir havacılık sanayinin kalbi…

Türkiye'nin ilk milli helikopter motorunun Eskişehir'de üretilmiş olmasının Eskişehir'in havacılık sanayinde ne kadar güçlü olduğunun kanıtı.

Sayın Saraç'ın da ifade ettiği gibi, üretilen motor Eskişehir'deki havacılık sanayinin son derece güçlü olduğunu bir kere daha kanıtlamış oldu ve Türkiye'nin havacılık sanayinin merkezi ve kalbinin Eskişehir olduğu bu motorla bir kez daha tescillenmiş oldu.

Motorun üretilmesinde emeği geçen başta TUSAŞ Motor Sanayii AŞ (TEİ) Genel Müdürü Mahmut Akşit olmak üzere, mühendis ve işçileri yürekten kutluyorum.

* * *

İNŞALLAH

Adam bir akşam vakti hanımına:

'Yarın yağmur yağarsa evdeyim. Yok, eğer yağmazsa tarlaya gidip çift süreceğim' demiş.

Hanımı:

'İnşallah de, bey inşallah.'

Adam:

'Ne inşallah hanım, bunun inşallah maşallahı mı var. Ortada iki seçenek var, bir üçüncüsü yok ki. Dedim ya, yağarsa evdeyim, yağmazsa tarladayım' der.

Hasılı hanımı, 'sen yine de inşallah de, bakalım sabah ola hayır ola' diye, ne kadar ısrar etse de, adam inadına demez inşaallah'ı.

Sabah olur, hava açık ve gayet güzeldir. Bizim ki hazırlanır ve yola çıkar. Derken olan olur.

Şöyle ki:

O gece bir suç işlenmiş ve her yerde faili aranıyormuş. Tam o sırada bizimkinin etrafı sarılır ve hiç bir yere gidemezsin derler. Zira tarif edilen hırsız onun tıpatıp aynısı. Her ne kadar ben masumum bu işte bir karışıklık var dese de kar etmez ve içeri alınır. Sorgu sual derken netice olarak, sabaha kadar adam ecel terleri döker.

Yorucu, bir o kadar da meşakkatli geçen bir geceden sonra, gelen bir haberle, gerçek failin yakalandığı ve suçsuz olan bu adamın da derhal serbest bırakılması gerektiği haberi gelir. Ve adam serbest bırakılır.

Adam, başına gelen bunca aksilikten sonra iyice yıkılmış, güç takati kesilmiş, iki büklüm olmuş bir halde evinin kapısını çalar.

Hanımı:

'Kim O? ' diye seslenince Adam:

'Aç kapıyı aç Hanım. İnşallah gelen benim' der

(alıntı)

* * *