Orhan Veli'nin 'Anlatamıyorum' şiiri aşağıdaki satırlarla bitiyor...
'Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.'
Aslına bakarsanız, son derece romantik bir şiir...
Hatta Orhan Veli'nin en yürek yakan şiirlerinden biri...
Şair aşk acısından söz ediyor, ama benim niyetim de öyle...
Ama bu bir insana duyulan aşk değil;
Eskişehirspor aşkı...
Eskişehir'de yaşayan herkesin içindeki aşk...
'Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum...'
*************
Eskişehirspor,
Lige yine yenilgilerle başladı...
Gerçi henüz ikinci hafta maçları tamamlandı ama takımın hali kimselere ümit vermiyor...
Son 3-4 yıldır yakamıza yapışan 'yenilme psikolojisi' takımın içinde öylesine yer etmiş ki;
Takım 'kesin yine yenileceğiz' psikolojisiyle sahaya çıkıyor...
Hal öyle olunca da,
Ne motivasyon, ne hırs, ne istek kalıyor...
Taraftarın aklından geçen de bunlar...
Üstelik takımı yenilemenin, takviye yapmanın imkanı yok...
Tüm kapılar kapalı...
Yapılacak tek şey;
Altyapıdan gelecek oyuncularda...
Onlardan da, yürümeden koşmalarını isteyince, verim alınamıyor...
*************
Bunlar herkesin malumu...
Peki ne olacak?
Böylesine 'karamsar' bir tablo çizmek için, henüz çok erkenmiş gibi gelse de, dediğim gibi 3-4 yıldır içinde bulunduğumuz psikoloji bizi direk böyle düşünmeye itiyor...
Bu ligden de düşersek, artık amatör bir takım olacak Eskişehirspor...
Yani 1965'in öncesine döneceğiz...
O durumda da belki, kulüp tamamen kapatılacak yani feshedilecek...
Böyle bir durumun,
Hem şehirde, hem taraftarda derin bir travma yaratacağı açık...
Herkes,
Eskişehir Futbol Kulübünün tarihin tozlu raflarına kaldırılmasını kolay kolay hazmetmeyecek...
Önemli tartışmaların yaşanacağı kesin...
Belki bu konuda uzlaşma sağlanamaması, örneklerini liglerimizde gördüğümüz kimi modellerin hayata geçirilmesine de engel olacak...
*************
Yani demem o ki,
Takım bu sene de amatöre düşerse, hatta kapatılmak zorunda kalınırsa;
Şirketleşerek, yeni bir takım ortaya çıkarmak ve sağlam bir finansmanla yukarıya doğru çıkarmak, yapılabilecek son şeymiş gibi geliyor bana...
Peki bunu yapıyor olmak,
Hepimizin alındaki, gönlündeki Eskişehirspor ruhuna zarar verir mi?
Azaltır mı?
1965 yılından bu tarafa kazanılan başarılar, kupalar yeni takımla birlikte anılmayacak belki ama;
Bazı durumlarda,
Yapılacak başka bir şey kalmayınca, 'en son seçenek' istemeye istemeye de olsa, hayata geçirilmek zorunda kalınabilir...
Sanırım artık bunları konuşmanın zamanı geldi...
En azından şehirde ve taraftarlarda böyle bir yapılanma için altyapı oluşturulmalı...
Uzlaşma sağlanmalı...
Takım kümede kalır ve bir şekilde 'Eskişehirspor' olarak içinde bulunduğu borç batağından çıkıp, yeniden yukarıya tırmanmaya başlarsa, ne ala...
Ama umduğumuz gibi olmazsa,
Her şeye hazırlıklı olmalıyız...
Hayatın kendisi de böyle bir şey değil mi zaten...