Tarım ve Orman Bakanı Ekrem Pakdemirli'nin 13 Temmuz tarihli gazetelerde bir açıklaması var...
Diyor ki;
'Çakmak çaksalar, haberimiz oluyor...'
Bir de öğrenelim sonra;
Muğla'da Mezbaha müdürlüğü ile nikah memurluğu yapan zatı,
Muğla Tarım Orman İl Müdürü yapmışlar...
Fatih Altaylı güzel söylemiş;
'Muğla yanmasın da kim yansın...'
Hem trajik, hem komik...
Trajikomik yani...
***
Ateş...
Ne çektik bu ateşten...
Önceki yıllarda;
Sivas Madımak'ta...
Heybeliada'da...
Çanakkale'de...
Oysa,
Uygarlığın ilk ışığıydı ateş...
Karanlığı aydınlatıyor,
İnsanları ısıtıyor,
Yiyeceklerini pişirmelerini sağlıyordu...
Ateşi insan bulmadı elbet...
Ateş insanı buldu...
İnsanın keşfettiği şey ise,
Ateşi taşımaktı...
İlkel insan;
Çeşitli doğa olaylarıyla ortaya çıkan ateşi, kendisi yakmayı bilmiyordu...
O yüzden yanlarında hep,
Hiç sönmeyen bir ateş taşırlardı...
O ateşe gözü gibi bakarlar,
Kimi zaman da birbirlerinden çalmak için birbirlerini öldürürlerdi...
***
İnsan ateşi yakmayı öğrenip, daha çok kullanmaya başladıkça 'yangın' diye bir şey icat oldu kendi kendine...
İnsan üretiyor, ekiyor biçiyor, yetiştiriyor, yapıyordu...
Ateş yangın haline gelip hepsini alıp gidiyordu...
Çaresizce izliyorlardı yalnızca...
Kova, tas ve benzeri kaplarla söndürmeye çalışırlardı...
Söndüremeyince de,
Karşısına geçip, alevlerin dans edişini izler,
Ondan kendilerince çeşitli ritüeller, büyü ve dans figürleri üretirlerdi...
Bu, on binlerce hatta yüz binlerce yıl önceydi...
***
Ama anladık ki,
Bizim ülkemizde hala öyle...
***
Bu arada son bir not;
Kardeş ülke Azerbaycan'ın Baku Tv kanalına internetten ulaşabilirseniz;
Yangın tayyareleriyle nasıl övündüklerini görürsünüz...
Savaşacak öyle aman aman silahları yok belki ama,
Gelin gibi, yangın tayyareleri var...