Bilindiği gibi Köy Enstitüleri sisteminin öğrencilere kazandırdığı temel davranışlardan birisi de 'imece' bilincidir. Yani 'işlerin BİRLİKTE ve SIRAYLA yapılmasıdır…'
Günümüzün değerleriyle baktığımızda bu davranışın özünde 'toplumsal sorumluluk yüklenme ve demokratik paylaşma…' vardır.
Demokratik paylaşma ışığı, tüm sorunlarda olduğu gibi günümüzdeki eğitim sorunlarının da nasıl çözülmesi gerektiğini de aydınlatıyor. Çözüm:'Eğitim alanındaki tüm toplamsal aktörlerin BİRLİKTE çözüm üretmeleridir…'
Çok aktörlü bir toplamsal etkinlik olan eğitimin 'üç temel kurumu' ise şunlardır:
· Eğitimbilimi çevreleri (üniversitelerin eğitim fakülteleri)
· Eğitimle ilgili kamu yönetimi birimleri (eğitim bakanlığı merkez ve taşra birimleri ile yerel yönetimler)
· Eğitimle ilgili STK'lar (başta eğitim sendikaları olmak üzere, dernekler, vakıflar)
Bugün dünyanın gelişmiş toplumlarında eğitimle ilgili bu üç temel kurum 'demokratik uzlaşma kültürünü işleterek ve uyumlu bir eşgüdüm içinde BİRLİKTE çözümler üreterek…' eğitim sorunlarını çözmektedirler.
Ancak ne yazık ki ülkemizde çok uzun yıllardan beri MEB, üniversiteler, belediyeler ve eğitim örgütleri gibi eğitim alanının temel kurumları birbirinden kopuktur.
Eskişehir'de Oluşan Güzel Gelenek
Eğitimle ilgili toplumsal kurumların 'birlikte çözüm üretme' konusunda küçük ama anlamlı bir birliktelik artık Eskişehir'de gelenekleşti.
Eskişehir'de 1990 yılında Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi ve EĞİT- DER'in birlikte başlattıkları bir 'ilk'ten sonra özellikle son 10 yıldan beri, 'Köy Enstitülerinin Kuruluş Yıldönümlerinde eğitim örgütleri, üniversiteler ve belediyelerimizin birlikte hazırladıkları etkinlikler yapılıyor…'
Bu bağlamda, Köy Enstitülerinin 74. Kuruluş Yıldönümü dolayısıyla bu yıl Eskişehir'de EĞİT- DER, TEÖ- DER ve YKKED tarafından birlikte düzenlenen ve AÜ. Eğitim Fakültesi, Büyükşehir Belediyesi ve Tepebaşı Belediyesi tarafından desteklenen etkinlikler sürüyor.
17 Nisan 2014 günü saat 09.30'da Vilayet alanındaki Atatürk Anıtı'na çelenk koyma töreninde onlarca ak saçlı delikanlı eğitimci bayramlık giysileriyle ve bayram sevinci içinde birlikteydiler.
Aynı gün saat 10.30'da AÜ. Sinema Salonu'nda yapılan etkinliğin sunuş konuşmalarında EĞİT- DER Şube Başkanı Emin DAĞLI, AÜ. Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gül DURMUŞOĞLU KÖSE, Vali Yardımcısı Ömer Faruk GÜNAY, AÜ. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Adnan ÖZCAN ve Hocaların Hocası Prof. Dr. Orhan OĞUZ günün anlamıyla ilgili güzel konuşmalar yaptılar.
Açılış konuşmalarından sonra yapılan ve Prof. Dr. Kıymet SELVİ tarafından yönetilen 'Çifteler Köy Enstitüsü ve Rauf İNAN' başlıklı panelde; Yrd. Doç: Dr. Turan Akman ERKILIÇ, Eğitimci İlyas KÜÇÜKCAN, Eğitimci Şahin GÜRDOĞAN, Doç. Dr. Erdoğan KAYA ve Öğrenci Hatice KAYACAN özlü ve nitelikli sunumlar yaptılar.
Programdan sonra AÜ Yemekhanesi'nde birlikte yenilen geleneksel öğle yemeğinde ise yine umutlar damaklarda kaldı…
Dileğimiz bu güzel demokratik paylaşma geleneğinin gelecek yıllarda da sürdürülmesidir.
EĞİT- DER '2014 Eğitim Emek Ödülü'
EĞİT-DER Eskişehir Şubesi tarafından üç yıl önce başlatılan ve 'EĞİT- DER'in sürdürmekte olduğu demokratik eğitim mücadelesine katkılarınız için teşekkürlerimizi ve saygılarımızı sunarız…' sunumuyla her yıl 17 Nisan'da verilen 'Eğitim Emek Ödülü' plaketi geleneği sürüyor.
Geçtiğimiz yıllarda İlyas KÜÇÜKCAN, Murat KAHYAOĞLU ve Gülhan SELAMET'e verilen bu plaketin, bu yıl bana verilmesi beni ve eşimi çok duygulandırdı.
Plaket sunumundan sonra o anın heyecanı içinde spontane olarak söylediğim duygularımı sizlerle de paylaşmak istiyorum:
' Yaklaşık 45 yıldır aktif olarak görevler yüklendiğim demokratik öğretmen örgütlenmesi içinde ve kamu yöneticisi olduğum dönemlerde başarılarından dolayı onlarca kişiye teşekkür belgesi ve plaketi verdim. Bu arada kendim bazı belgeler ve plaketler aldım.
Ancak içtenlikle söylüyorum ki şimdi aldığım '2014 Eğitim Emek Ödülü' benim için en anlamlı ve en önemlisidir. Çünkü:
1. Bu plaketin, kuruluş çalışmalarının başladığı 1986 yılından beri aktif olarak içinde bulunduğum, son 14 yıldır aralıksız olarak şube başkanlığını yaptığım ve iki ay önce yönetim nöbetimi devrettiğim EĞİT- DER tarafından verilmesi benim için çok anlamlıdır.
2. Üstelik böyle bir ödülün, son 25 yıldır üzerinde en çok yoğunlaştığım konu olan Köy Enstitülerinin kuruluş günü olan '17 NİSAN' da ve Anadolu Üniversitesi gibi saygın bir eğitim kurumunun çatısı altında verilmiş olması, beni çok mutlu etmiştir.'
Bu nedenlerle, bu ince düşünceleri dolayısıyla uzun yıllardır kendileriyle yol arkadaşlığı yapmakta olduğumuz EĞİT- DER yönetim kurulu başkan ve üyeleri Emin DAĞLI, Hamit TÜRKMEN, Nihat ÜLKER, Ceyhun (Cüneyt) ÖZYURT ve Ercan SAV ile başta ak saçlı delikanlılarımız olmak üzere tüm EĞİT- DER üyelerine teşekkürlerimi sunuyorum.
Kendisiyle 43 yıldır örgütsel yaşamın sıkıntılarını da paylaştığımız eşim Emine Güler GEREDE'nin belirttiği gibi, bu plaket bizim sorumluluklarımızı daha da arttırmıştır.
Sevgiyle dostlukla.