Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 2016 yılı Ağustos ayı itibariyle vatandaşın sağlığıyla oynayan firmaları bir kaç gün önce kamuoyuna açıkladı. Bakanlık yaptığı açıklamada 2016 yılında 558 bin 492 gıda denetimi gerçekleştirildiğini; denetimlerde 8 bin 551 adet idari para cezası uygulandığını ve 69 firma hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu belirtti.
Bakanlık açıklamasını okuduğunuzda dehşete düşmemek elde değil. Açıklama özetle şöyle; 'Ülkemizde taklit ve tağşişlerin; genellikle et ve et ürünlerine tavuk eti, sakatat, baş eti, soya vb. katılması; süt ve süt ürünlerine bitkisel yağ, jelatin, nişasta vb. katılması; bitkisel yağlara tohum yağı ve kalitesiz yağ ilave edilmesi gibi yollarla yapıldığı görülmektedir. Taklit veya tağşiş yaptığı kesinleşen gıda işletmelerine idarî para cezası uygulanmakta ve ürünler piyasadan toplatılmaktadır. 'Bozulmuş ve değiştirilmiş gıdalar' ise; sildenafil, sibutramin, tadalafil gibi ürünün doğal yapısında bulunmayan ilaç etken maddelerinin, özellikle çikolata, enerji içeceği ve kahve gibi ürünlerin içerisine katılması suretiyle elde edilmekte, bu da kişilerin hayatını ve sağlığını olumsuz etkilemektedir.' Lütfen yukarıdaki açıklamayı bir defa okuyun ve sonrasında dikkatlice düşünün. Bunları yapan insanlarla aynı ülkede yaşıyoruz. Bunları yapanlar aynı zamanda yanıltıcı reklam ve broşür gibi yollarla performans arttırıcı, zayıflatıcı, cinsel güç arttırıcı özellikleri vurgulanmak suretiyle çoğunlukla internet, doğrudan satış gibi farklı satış kanallarında piyasaya ürünler de arz etmektedirler. İnsana yönelik gıdaların içine, piyasada satılan cinsel gücü arttırıcı ilaçları havanda dövmek suretiyle macunların içine katarak insan sağlığı ile oynayan bu firmalar/kişiler, yüzlere insanın kalp krizi teşhisi hastanelere kaldırılmasına neden olmuşlar, belki de yüzlerce insanın da ölümüne neden olmuşlardır. Bunun adı nedir biliyor musunuz? Tek kelime ile gıda terörüdür, bu suçun da terör suçları kapsamına alınması belki de en doğrudur. Firmalara verilen cezalar bin liralarla ifade edildiğinde aynı suçu 17 kez işleyen ve 18.kez yine yakalanan firmaların varlığı bu cezaların artık caydırıcı olmaktan çıktığının da bir göstergesidir. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın bu konuda çok hassas olduğu ortada ancak cezaların azlığı bu firmaların tekrar tekrar aynı suçu işlemelerine aynı terörü yapmalarına engel olmamaktadır.' Bunları yapanlara verilen cezalar caydırıcı bir noktaya getirilmeli, gıda terörü bir an önce sonlandırılmalı ve insanımızın sağlığı bu kadar ucuz olmamalıdır.