Gözlerim kısık bakıyorum, geçmişe ve geleceğe…
Kesinlikle görüş alanımı değil, beynimdekileri görmek istiyorum.
Demokratik, çağdaş bir ülkede onlarca yılda yaşanabilecekler, ülkemde bir-iki aylık kısa bir zaman diliminde yaşanıyor.
Kafamda gri-kara bulutlar,
Kafamda 'erken sabah'ın mı, 'geç akşam üstü'nün mü olduğunu anlayamadığım pusluk vakti,
Kafamda deli sorular!
***
Gülencilerin, farklı toplum alanlarından gelerek oluşturdukları 'korkuluk bir bünye' ile -ülke insanını tanımadan- 'ahmak bir kalkışma' denemelerini aklım almıyor.
Koskoca akademisyenlerin, siyasetçilerin, generallerin, valilerin, belediye başkanlarının, öğretmenlerin, doktorların, velhasıl tekmili birden eğitimli, yetişmiş sandığımız insanların,
'Ağlak bir din taciri'ne olan tutkularını anlamakta zorlanıyorum.
2002'den bu yana, aynı yolda kah yaya, kah aynı direksiyonu kullanarak ilerleyenler şimdi kapışıyor.
Biri ülkenin tüm kılcal damarlarına sızma azmindeyken,
Diğeri her türlü kumpas, hile ve kayırmayla gerçekleşen işgali görmezden gelen ortağı…
Zamanında Gülen'le aynı çanaktan çorba içenlerin,
Hoca efendisine toz kondurmayıp 'Gülen gerçeğini anlatmaya çalışanlar'a dayılananların,
Bugünlerdeki 'Gülen düşmanlığı'nı acı bir tebessümle izliyorum.
Daha önce Gülen sevicilerle dolu siyaset arenasından 'tık' ses çıkmamasını da merak ediyorum.
Toplum ve devlet hayatının tüm kurumlarında yapılan temizliği; 'ağa yakalanmış böcekler gibi suçluluktan başı yerden kalkmayan' çete erbaplarını; aynı torbaya doldurulmaya çalışılan muhaliflerin şaşkın çehrelerini görüyorum.
Kafamda deli sorular!
***
IŞİD'in yol yaptığı Gaziantep'in 'cihatçılar kentine dönüştürülmesi'ne üzülüyorum.
55 ölüme, 100'ün üzerinde yaralanmaya sebep olan patlamanın canlı bombasının bir çocuk olmasından, terör örgütünün gözünü kan bürüdüğünü anlıyor, korkuyorum.
Kafamda deli sorular!
***
Türkiye'nin yıllardır talebi olan 'tampon bölgenin hayata geçirilmesi'ni, Suriye bataklığının hakim akbabalarının anlayabilmiş olmasından; TSK'nin, radikal cihatçı İŞID mevzilerini bombalaması ve Cerablus hattını kontrol altına almasından mutlu oluyorum.
Hemen hemen tüm güçleriyle El-Bab'a çekildikleri için bir tek IŞİD militanıyla bile karşılaşmadan piknik alanına girer gibi Cerablus'a giren, aslı yine cihatçı askerlerden müteşekkil ÖSO kuvvetlerine şaşıyorum.
Kafamda deli sorular!
***
Ayakları yeni değmişken, 'Fırat Kalkanı' ile nehrin batısından doğusuna itilen YPG güçlerinin direnmeye çalışmasını, PKK'nin de paralel bir zamanlamayla saldırılarını arttırmasını görüyor ve 'yapılmak isteneni' soruyorum.
Cizre'de hafriyat kamyonuna yüklenen bombanın şehit ettiği 11 polise ağlıyorum.
PKK tarafından, Şavşat'ta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konvoyuna yapılan bir şehit verdiğimiz saldırıyla, amaçlarını sezinler gibi oluyorum; endişe duyuyorum.
Kafamda deli sorular!
***
Gaziantep'teki saldırı bir Kürt düğününe yapılmıştı. Şavşat saldırısının amacı CHP tabanında infial yaratmaktı.
İster FETÖ, ister IŞİD, ister PKK/YPG,
Her terör örgütü, 'geçmişin yaralı kimlik hatları'nı tetiklemek ister.
Toplumun fay hatlarını harekete geçirmek ister.
Yaşadıklarımı, gördüklerimi, duyduklarımı doldurduğum;
Düşünmek, anlamak ve analiz etmek için görevlendirdiğim,
Beynim kısa devre yapıyor.
Sis ve duman içindeyim.
Soru işaretleriyle bezenmiş bir ülkede yaşıyorum.
Kafamda deli sorular!