Önümüzdeki seçim süreci ülkemiz için 'yaşamsal önem' taşıyor. Üstelik seçim yolu üzerinde birçok 'kör nokta' var…
Bu durumda, başta demokratik örgütler olmak üzere tüm duyarlı yurttaşlar olarak 'Seçim sürecini yakından izlememiz; bilgilerimizi ve bilinçlerimizi tazelememiz gerekiyor.'
Bugünkü yazımızda, seçim anketlerinde çok yüksek görünen 'kararsızlar' sorununu ve bu durumun yaratabileceği 'karanlıkları' birlikte irdelemeye çalışacağız…
'KARARSIZLIK' ÜZERİNE BİLGİ NOTLARI
'Kararsızlık';'İyi, güzel, doğru ve zamanında karar verememek' ya da kısaca 'Seçim yapamamak' anlamında tanımlanabilir.
Bu bağlamda 'Karar vermek'insan ve toplum yaşamının olmazsa olmaz bir parçasıdır. 'Kararsızlık' ise hem kararsızlık yaşayan kişileri hem de o kararsız kişilerden etkilenen toplumsal ilişkileri çok yıpratıcı ve karmaşık bir süreçtir…
'Kararsızlığın temel etkenleri' konusunda çeşitli kaynaklardan derleyerek kendi deneyimlerimle harmanlamaya çalıştığım bilgi notlarının özetlerini birlikte irdeleyelim:
Kararsızlığın Kişisel Etkenleri:
*Kişinin bilgi eksikliği, özgüven eksikliği(çekingenlik, utangaçlık, hata yapma korkusu vb.)
* Herkesi memnun etmeye çalışma düşüncesi,
* Bağımlılık (belli kişilere ya da görüşlere karşı özgür olamama),
* Mükemmeliyetçilik (ayrıntılara takılma…) olarak özetlenebilir.
Ayrıntıları psikoloji ve diğer davranışsal bilimlerin konusu olan yukarıdaki ve benzen etkenlerin, kişisel ve toplumsal yaşamı olumsuz etkilediği bilimsel bir gerçekliktir.
Kararsızlığın Toplumsal Etkenleri:
*Sosyoekonomik ve kültürel alanlarda geri kalmışlık,
* Demokrasi ve hukuk kültürünün yetersizliği,
* Eşitlik ve özgürlük ilkelerine aykırı ideolojik bağımlılık,
* Toplumsal iletişim kanallarının tıkanıklığı,
* Topluma sunulan projelerin 'uygulanabilirliğinin' ve 'sürdürülebilirliğinin' açık olmaması…
Sosyoloji ve siyaset biliminin konusu olan bu etkenlerin, toplum içinde kararsızlığı tetiklediği bilinmektedir.
Kararsızlığın Sonuçları:
* Kararsızlık, kişisel ve toplumsal yaşamda zaman ve üretim kaybına neden olur,
* Kararsızlık, kişiler arasında ve toplumsal düzeyde ayrışmaları/ bölünmeleri/ çatışmaları kışkırtır…
* Seçimlerde kararsız tutum, nicelik (sayısal ) anlamda çok görünen adaylara/ partilere avantaj sağlar…
Bu bölümü, 'Kararsızlık aşık ve dost usandırır…' esprisiyle ve 'En kötü karar bile kararsızlıktan iyidir…' gerçekliğiyle kapatalım.
ÜLKEMİZDE 'DEMOKRATİK CUMHURİYET' KARARSIZLARI…
Önümüzdeki yıl yapılacak 'Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Seçimleri'; ülkemizde 'Cumhuriyetin demokrasiyle taçlandırılması' ya da 'Demokratik cumhuriyetin korunup geliştirilmesi' için son derece kritik bir dönüm noktası oluşturuyor.
Böylesine önemli bir sürece girerken öncelikle konumuz olan kararsızlık ile ilgili bir gerçeğin altını kalınca çizmemiz gerekiyor: '2022 Ekim ayı içinde yapılan seçim anketlerinde 'kararsızların oranı' yüzde 15- 18 arasında görünüyor…'
Oysa bu oranda oy alacak bir parti TBMM'de üçüncü parti olabiliyor… Eğer kararsızların çoğunluğu bir cumhurbaşkanı adayına yüklenirse o aday çok rahat seçilebilir…
Öncelikle aday olan kişiler ve partiler olmak üzere tüm duyarlı yurttaşların bu gerçeği görmesi gerekiyor. 'Kararsızlığın dayanılmaz hafifliğiyle…' ortalıkta dolaşanların ise bu gerçekten utanmaları gerekiyor.
Aslında bu durum, 'Demokratik Cumhuriyet konusundaki kararsızlığın' görüntüsüdür. Şimdi, Ülkemizdeki bu kararsızlık manzaralarının nedenleri birlikte irdeleyelim:
* Seçmen Kitlemizin 'Bilgi' ve 'İlgi' Eksikliği: Seçmen kitlemizin büyük oranı (en az yüzde 15- 18'i) gelişmelerle ilgili sağlıklı bilgilere sahip değil ve bu nedenle ilgisiz yani kararsız…
* İktidarın Dayattığı Seçim Sisteminin Yarattığı Kör Noktalar: Seçim öncesi apar topar çıkarılanantidemokratik yasalar seçim ortamını karartıyor…
* Mevcut İttifaklardakiBazı Belirsizliklerin Yarattığı Endişeler:
- Cumhur İttifakı'nın demokratik cumhuriyet ilkelerineaykırı olan söylem ve eylemleri…
- Millet İttifakı'nın tam anlamıyla demokrasi ittifakına dönüşememesi ve cumhurbaşkanı adayını açıklama kararını geciktirmesi…
- Emek ve Özgürlük İttifakı'nın kendi özgün geleneksel çizgilerini demokratik cumhuriyet hedefinin önüne koymaları…
- Sosyalist Güç Birliği'nin 'sosyalist birlik' ve 'kitlesellik' konularında yetersiz kalması…
* Öneri: Toplumsal yapımızın en güçlü ortak paydası olan 'Demokratik Cumhuriyet' hedefine odaklanmak: Demokrasimizin karşı karşıya bulunduğu ağır tehdit karşısında cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tüm muhalefetin aynı aday etrafında birleşmesi…
*****
ESKİŞEHİR'DE CUMHURİYET BAYRAMI KUTLAMALARINDAN KESİTLER
Eskişehir'de geçmiş yıllarda olduğu gibi, Cumhuriyetimizin 99. Yıl Kutlamaları da gerçekleştirilen kaliteli ve yoğun katılımlı etkinlilerle'Demokratik Cumhuriyet İçin Birlik' hedefinin ürünü olarak meydanlarayansıdı.
Büyükşehir, Tepebaşı Belediyesi ve Odunpazarı Belediyelerinin yaptıkları etkinlikler kaliteli ve katılımlı idi.
Kentimizde uzun yıllardan beri geleneksel olarak sivil toplum kuruluşları tarafından yapılan 'Cumhuriyet Yürüyüşü', bu yıl 'Eskişehir Cumhuriyet Güç Birliği' adı altında birleşen 26 örgüt tarafından gerçekleştirildi.
Her yıl olduğu gibi eşimle birlikte katıldığımız bu yürüyüşle ilgili olarak gelecekteki yürüyüşlerde dikkate alınması dileklerimizle bazı öneriler sunmak istiyoruz:
*Bu yıl belirlenen yürüyüş yolu, toplu ulaşım ve yaya trafiğinin yoğun olması nedeniyle yürüyüş düzenine uygun değildir.
* Yürüyüş düzenini ve sloganları yönlendirecek görevlilerin olmaması, ilgili ve yetkili olanların en önde yürüme yarışına girmeleri nedenleriyle düzensizlik yaşanmıştır.
* Yürüyüş sırasında atılan bazı eski sloganlar gözden geçirilmeli; sloganlarda demokratik cumhuriyet ve yurttaşlık kavramaları öne çıkarılmalıdır.
Cumhuriyetimizi karasızların karanlığından korumak ve 100. Yılda demokrasiyle taçlandırmak azim ve kararlılığıyla…
Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla, birlikte…