(GİRİŞ NOTU: Bu yazının KESİT köşesinde 14 Kasım 2013 günü (yani 36 gün önce) yayımlanması gerekiyordu. Ama geçen Salı günkü yazımda genel olarak anlatmaya çalıştığım nedenlerle engellendi...
Benim düşünce özgürlüğümü ve onurumu zedeleyen o engellemeye bir gönderme olsun diye ve tarihe kayıt düşmek amacıyla bu masum yazıyı o günkü haliyle sizlerle paylaşıyorum.)
***
Eskişehir'deki tarafsız kamuoyu gözlemcilerinin çoğunlukla kabul ettikleri gibi: 'Bu dönem Eskişehir milletvekilleri içinde çalışma verimliliği yüksek olan vekillerden birisi de Kazım KURT' tur.'
Sayın Kazım KURT, özellikle basın ve halkla ilişkileri çok iyi yürütüyor. Milletvekili olduğundan beri ilimizde gidip görüşmediği köy ve mahalle kalmadı. Hatta bazılarını birkaç kez turladı. Buralarda tespit ettiği sorunları da sıcağı sıcağına basınla/ kamuoyuyla paylaşıyor ve ilgili makamlara iletiyor.
Halkla ilişkilerinde 'şeffaf ve açık sözlü' olması ise çok önemli bir özellik olarak öne çıkıyor. Demokrasi güçleri arasında ve CHP'nin iç ilişkilerinde de 'birleştirici' bir görev yürütüyor.
KAZIM KURT'UN TBMM ÇALIŞMALARI
Kazım KURT, milletvekili seçildiğinden beri her çalışma döneminde TBMM'de yaptığı tüm çalışmaları yazılı belge haline getirerek basınla ve kamuoyuyla paylaştı. Sayfalarca tutan bu belgeler bence diğer vekillerimize örnek olacak düzeydedir.
Sayın KURT, geçen iki dönemde sürdürdüğü 'TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyeliği' görevine bu dönem yeniden seçildi. Bu komisyonun en aktif üyelerinden birisi olarak görevini başarıyla sürdürüyor. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi olmasının, Türkiye'nin devlet ve siyaset yapısını daha yakından tanıma konusunda Kazım kardeşimize yepyeni birikimler kazandırdığı yaptığı çalışmalarda açıkça belli oluyor.
KAZIM KURT VE EĞİTİMCİLER
O günleri yaşayanların çok iyi anımsayacağı gibi, 1989 yılının zorlukları içinde Eskişehir'de EĞİT- DER Şubesi ile Halkevi Şubesi aynı günlerde kuruldular ve uzun süre aynı mekanları paylaştılar. O yıllarda biz demokrat eğitimciler, bir yandan EĞİT- DER'i kurup geliştirmeye çalışınken bir yandan da Halkevi örgütlenmesine destek olmaya çalışıyorduk.
Halkevi Eskişehir Şubesi'nin Kurucu Başkanı, o zamanlar çiçeği burnunda genç bir avukat olan Kazım KURT'tu. Halkevi'nin kurucu yönetimlerinde görev alan İrfan PERVANE, Gülhan SELAMET gibi deneyimli eğitimciler ve Harb- İş'li işçilerle birlikte genç başkan Kazım KURT çok başarılı çalışmalar yaptılar.
Sözün özü, Kazım kardeşimiz kendisi bir eğitimci olmamasına rağmen, uzun yıllar boyunca demokrasi mücadelesi içinde omuz omuza olduğu TÖS, TÖB- DER, EĞİT- DER, EĞİTİM İŞ ve EĞİTİM SEN geleneğinden gelen eğitimcilerden ışık aldı ve ülkemizin eğitim sorunlarını yakından tanıdı.
İşte bu nedenlerle Kazım KURT, milletvekili olduktan sonra TBMM'de ve özellikle Plan ve Bütçe Komisyonu'nda 'eğitim sorunlarımızı ve çözüm önerilerini' çok iyi dile getiriyor. Bu arada Eskişehir eğitim alanındaki gelişmeleri de çok yakından izliyor.
SON KOMİSYON TOPLANTISINDAN KESİTLER
12 Kasım 2013 günü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda 'Milli Eğitim Bakanlığı Bütçesi' görüşüldü. Kazım KURT bu toplantıda yaptığı etkili sunumda:
'Andımızı kaldırarak demokratikleşme sağlayamazsınız. Siz EĞİTİM SEN Eskişehir Şube Başkanı Ali Paşa ŞANLI'ya sürgün cezası uygulayarak özgürlük ve demokrasi konusunda sınıfta kaldınız…' diyerek söze başlıyor Sayın Bakana adeta eğitim dersi veriyor. İşte size konuşmasından birkaç alıntı:
* 'Ülkemiz eğitim sisteminde 'eşitsizlik' ve 'kalite düşüklüğü' sorunları giderek artıyor.'
* 'Son 11 yıldır AKP'nin eğitim alanında yaptıkları 'eğitimi dinselleştirme' ve 'eğitimi ticarileştirme' olarak özetlenebilir.'
* 'Ülkemizde özellikle 2007 yılından itibaren yükseköğretimde öğretmen eğitimi kontenjanlarının plansız bir şekilde arttırılması sonucunda, bir yandan çeşitli alanlarda 300 bin civarında 'atanamayan öğretmen' kitlesi oluşmuş, diğer yandan okulöncesi eğitim, İngilizce, rehber öğretmenlik gibi alanlarda 'öğretmen açığı' ortaya çıkmıştır.
* 'OECD ülkelerinde öğretmenlerin yıllık çalışma ortalaması 1671 saat iken, Türkiye'de öğretmenler yılda 1816 saat çalışmaktadırlar. Yani Türkiye'de öğretmenler 145 saat daha fazla çalışmakta ama Avrupa'daki meslektaşlarına göre son derece düşük maaş almaktadırlar…'
Ve benim tanıdığım Kazım KURT, Türkiye'nin eğitim sorunlarının gerçek çözümü için 'ülkemizdeki eğitim örgütlerinin, akademik çevrelerin ve siyasal partilerin demokratik bir biçimde işbirliği yapmaları gerektiğini…' çok iyi biliyor.
***
(BİTİRİŞ NOTU: Sonhaber'in KESİT köşesinde, Türkiye'de ve Eskişehir'de özgürlük ve demokrasinin gelişmesi yolunda emeği geçen kişi ve kuruluşlara açıkça destek vermekten çekinmeyeceğiz...
Eleştirilerimiz ise her zaman 'somut, kaliteli ve seviyeli' olacak…)
Sevgiyle dostlukla.