17 Aralık sabahı,

Memlekette yer-gök yarıldı…

Toprağın içinden lavlar;

Gökyüzünden yıldırımlar yağdı üzerimize…

Bugün dördüncü gün…

Ortalık hala toz duman…

Sosyal medya patladı…

'Yandaş' denilen;

Gezi olayları sırasında 'Penguen belgeseli gösteren' kanallar bile; mecburen yazdılar, çizdiler, gösterdiler…

Gerçi kimisi Başbakan'ın sözlerini gördü,

Kimisi ayakkabı kutuları içindeki dolarları…

Hükümet yanlısı da olsa, hükümet karşıtı da olsa;

Memlekette olup bitenler kimselerin görmezden, duymazdan gelebileceği şeyler değildi…

***

Pekiiii,

Bizde ne oldu dersiniz; Eskişehir'de yani?

Yerel basınımız ne yaptı?

İlk gün SONHABER-SAKARYA-MİLLİ İRADE;

İkinci gün de bunlara YENİGÜN eklenerek, olup bitenleri yerel okuyucuya vermeye çalıştılar…

Gayret ettiler…

En azından 'Ülke gündemi' ile ilgili sayfalarında verdiler…

Hatta bu gazetelerde köşe yazıları bile çıktı…

Diğer gazetelerimiz,

Belki yerel olmaktan kaynaklanan bir içgüdüyle konuyu hiç gündemlerine almadılar…

Bunu bir ölçüye kadar 'olağan karşılamak' belki mümkün…

Hatta bu duruma;

'Her gazetenin kendi bileceği iştir, karışmak bize düşmez' demek en doğrusu…

Çünkü Eskişehir'deki yerel gazetelerin 7'sinin arasında 'birbirlerine her ne kadar rakip olurlarsa olsunlar' resmi olmayan, 'meslektaş' olmaktan kaynaklanan bir uzlaşma ve saygı kültürü vardır…

***

Ancak bir yerel gazete var ki;

Her haliyle bizi kendisine güldürüyor…

Her fırsatta hepimize gazetecilik dersi vermeye kalkıyor…

Kendilerinin, nasıl Eskişehir'in en çok okunan gazetesi olduklarını 'niyeyse' sürekli okuyucularına anlatmaya çalışıp duruyor…

Bizim meslekte;

'Patrona Mektup' dediğimiz yöntemi kullanıyor ikide bir…

Gazetecilik onlarda,

Meziyet onlarda,

Etik-ahlak onlarda,

Tarafsızlık onlarda,

Objektiflik onlarda,

Kalite onlarda,

Doğruluk-dürüstlük onlarda…

***

Ancak, dünyanın 8'nci harikası olan bu gazete, her ne hikmetse;

Memleketi toza dumana bürüyen '17 Aralık Operasyonu' ile ilgili, hiçbir şey yazmadı, çizmedi…

Gözlerini yumdu, kulaklarını tıkadı, ağızlarını kapadı…

Onların iki derdi var;

Birincisi Büyükşehir Belediyesi ve Büyükşehir Belediye Başkanı;

İkincisi de;

Aday adaylarından birini CHP Odunpazarı adayı yapabilmek…

Ha unutmadan, üçüncüsü de;

Hepimizin el üstünde tutmak zorunda olduğumuz bir kurum olan Anadolu Üniversitesi…

İktidar partisi ve 17 Aralık Operasyonu hakkında;

Yazmadılar, çünkü yazamazlar…

Görmediler, çünkü göremezler…

Konuşmadılar, çünkü konuşamazlar…

Çünkü onlara verilen görevler belli, yukarıda sıralamaya çalıştım…

***

Evet,

Bu konuya değinmeyen birkaç gazete daha var…

Onları bu gazeteyle asla aynı kefeye koymam…

Çünkü bu gazete,

Bize o kadar çok, o kadar çok şey öğretmeye kalkıyor ki, ciltlettirip 'kutsal gazete' olarak saklayasım geliyor…

Tepemde gezdiresim geliyor…

Hiç olmazsa diğer gazetelerimizin 'üfürürken mangalda kül bırakmamak' gibi bir dertleri yok…

***

Hadi ya, ne olur…

Lütfen…

Üçer satır istiyorum '17 Aralık Operasyonu ve sonrası' hakkında…

Çok değil, üçer satır…

Cesaretiniz var mı?

Ayakkabı kutusu mu yoksa bu yazının başlığı mı?

Seçin bakalım…