8 Aralık 1995 tarihinde kurulan 'Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK)' 20 yaşını doldurdu.

Sendikal hareket içinde etkili ve önemli bir grup olan 'Devrimci Sendikal Dayanışma (DSD)' tarafından 10 Ocak 2015 Pazar günü, Eskişehir Özdilek Sanat Merkezi'nde '20. Yılında KESK'in Dünü, Bugünü, Yarını' konulu bir 'forum' düzenlendi.

Söz konusu olan KESK olunca ve belleğimde 1980'li 90'lı yıllarda sendikal mücadele içinde geçen anılarım depreşince, bu foruma sevinerek katıldım ve umutlarım tazelendi.

KESK'İN KISA TARİHÇESİ

Kamu çalışanlarının demokratik örgütsel mücadelesi yüz yılı aşkın bir süreçten süzülüp geliyor.

Bu sürece 12 Eylül diktatörlüğünün büyük bir darbe vurduğu bilinçlerimizde kazılı duruyor.

Anımsanacağı gibi 12 Eylül karanlığını yırtarak yeniden örgütsel mücadeleyi canlandırmanın ilk filizleri ancak 1980'lerin ikinci yarısından sonra ortaya çıkmaya başladı.

1986 yılında öğretmen örgütçüleri tarafından çıkarılan 'abece Dergisi', 1988 yılında EĞİT- DER'in kurulması, 28 Mayıs1990 tarihinde EĞİTİM İŞ sendikasının kurulması; bugünlere ulaşan umutların ilk kilometre taşları oldu. 1990'lı yılların devamında kamu çalışanları hemen tüm işkollarında sendikalarını kurmuşlardı.

1990'lı yıllara damgasını vuran önemli bir gelişme de 'kamu sendikalarının üst örgütlerinin (konfederasyonların) oluşturulması' oldu. İlk yıllarda değişik kanallarda süren bu çalışmalar, 8 Aralık 1995 tarihinde KESK'in kurulmasını sağladı.

BABALAR VE OĞULLAR

İnsanın ilerleyen yaşlarında nostaljik duygular öne çıkıyor. Forumun yapıldığı salona

girdiğimde bende de öyle oldu…

Bir zamanlar örgütsel mücadele içinde babalarıyla omuz omuza olduğumuz iki 'oğulu' salonda görünce, sanki babalarını görür gibi oldum.

Bunlardan birisi, TÖB- DER, abece, EĞİT- DER ve EĞİTİM İŞ süreçlerinde kendisiyle çok önemli sorumluluklar paylaştığımız rahmetli İrfan PERVANE abimiz…

EĞİTİM SEN Eskişehir Şubesi'nin önceki başkanı oğul Ender PERVANE, bugün sendikal mücadelede devraldığı nöbeti başarıyla sürdürüyor.

Diğer baba Raif TOMBUL, 1990'da EĞİTİM İŞ sendikasının kurucu MYK üyesi oldu. O zor ve sıkıntılı süreçte uzun yıllar Genel Saymanlık görevini yürüttü. Bugün EĞİT- DER Genel Merkez Denetleme Kurulu Üyesi olan Raif abimizle her Ankara'ya gidişimde mutlaka buluşarak umutlarımızı birlikte yudumlarız…

Oğul Dr. İsmail Hakkı TOMBUL ise önceki dönemlerde yüklendiği KESK Genel Başkanlığı ve Genel Sekreterliği görevlerinde çok başarılı oldu ve bugün kamu sendikacılığı alanında ülkemizin yüz akı olan çok önemli bir isimdir.

Ender ve İsmail Hakkı, bir zamanlar çiçeği burnunda delikanlılarken bizim arkadaş çevremizde babalarının isimleriyle anılırlardı. Şimdi ise babalarının o başarılı oğulların isimleriyle anılması bize gurur ve umut veriyor…

Ayrıca, sendikal mücadelenin 1990'lı yıllarından beri yol arkadaşı olan ağabeylerin ve kardeşlerin bugün aynı heyecanla birlikte olmaları da çok büyük önem taşıyor…

Örgütsel yaşamın da duyguları olduğunu; gelenekleriyle ve umutlarıyla birlikte yaşatılması gerektiğini vurgulamak amacıyla bu anıları sizlerle paylaşmak istedim.

İSMAİL HAKKI TOMBUL'UN SUNUMUNDAN DAMLALAR

Adı geçen forumda Dr. İsmail Hakkı TOMBUL, çok nitelikli ve akıcı bir sunum yaptı. Öncelikle sevgili İsmail Hakkı'nın gerek siyasal ve sendikal, gerekse entelektüel birikiminin böylesine nitelikli olduğunu yakından görmek beni çok mutlu etti.

Bu sunumdan süzdüğüm bazı damlaları sizlerle paylaşmak istiyorum:

· 'Bu forumun amacı KESK'i olumsuzlaştırmak değil, yenilemektir.

· KESK, kamu emekçilerinin yüzyılı aşkın birikiminin günümüze taşıyıcısı olmuştur.

· KESK'in kuruluş ilkelerinin yeniden yaşama geçirilmesi gerekir.

· 2007 yılından sonra KESK'te artan tartışmalar ve 2010 Referandumundaki ve sonraki yanlış tutumlar yüzünden KESK'in tabanla bağları zayıflamıştır.

· KESK üst yönetimlerinde 'siyasal kadrolara dayalı koalisyonlar oluşması' yanlıştır.

· Bugün KESK'in dönüştürücü potansiyelini de kullanarak, KESK'le sınırlı kalmadan tüm emekçileri kapsayacak 'Birleşik Emek Hareketi' yaratma göreviyle karşı karşıyayız…'

KESK'İN BUGÜNÜ VE GELECEĞİ

İsmail Hakkı TOMBUL'un sunumunda ayrıntılarıyla ve sorumluluk duyan bir incelikle ortaya koyduğu acı gerçeklerin altını bence daha açıkça sergilemek gerekiyor. Bence bu acı gerçekler ve öneriler şöyle özetlenebilir:

ü KESK son yıllarda, özellikle 2010 yılından beri ciddi sayıda üye kaybetmiştir ve iyice daralmıştır.

ü Bu daralmada elbette dünya ve Türkiye düzeyindeki olumsuz gelişmelerin etkisi vardır. Ama çok önemli öznel neden; 'KESK'in Kürt siyasal hareketinin etkisi altına girmiş olmasıdır…' Bu durumda öncelikli olarak KESK'in bu gölgeden kurtarılması gerekmektedir…

ü 'Cumhuriyetçi ve sosyal demokrat güçlerin KESK'in örgütsel yapısından dışlanması…' da daralmanın bir başka nedenidir.

ü Bu bağlamda, etnik ve dinsel yaklaşımlardan ve şiddete dayalı mücadele yöntemlerinden tamamen arınmış, odağında öncelikle sosyalistlerin ve sosyal demokratların yer alacağı; bir 'Birleşik Emek Hareketi' yaratılması önemli bir görevdir…

Sağlıkla, sevgiyle ve dostlukla…