Tam bir kuşatma altındayız!
'Dışarı çıkmak yok!'
Tamam!
Eyvallah!
Ama…
Nedir bu!
Nedir bu zulüm!
Bu kuşatma!
İnternet…
Televizyon…
Dolandırıcılar…
Sosyal medya…
Faturacılar…
Nisan ayının elektrik, doğalgaz, internet faturaları geldi.
Son ödeme tarihleri bir gün dahi değişmeden.
***
Ve herkes Kovid-19 uzmanı oldu.
Sürekli bir korkutma!
Şimdi de, tuvalette sifonu çekince virüsün havaya sıçrayarak insana bulaştığı söyleniyor.
Yuh!
İnsanın bir dayanma, bir tahammül gücü var.
Bu iş bitinceye kadar insanları delirtmezlerse iyi…
Televizyonlarda, sosyal medyada konuşanların hepsi bilim insanı mı?
Sağlıkçı mı; enfeksiyon uzmanı mı, anestezi uzmanı mı, hemşire mi, beslenme uzmanı mı; biyolog mu; sosyolog mu; psikiyatr mı; psikolog mu; genetik mühendisi mi?
Değil.
Gazeteci mi?
Değil.
Bu konuda bilimsel bir çalışması, bir araştırması, bir makalesi, bir yayını, bir sayfalık bir yazısı mı var?
Yok.
Konuyla ilgili hangi yayını takip etmiş, hangi makaleleri okumuş bugüne kadar?
Hiç!
Anketçi bile her akşam Kovid-19 programında.
Ve bu programlar iyi reyting yapıyor.
Panik ve korku içinde de olunca insanlar…
Ver korkuyu, daya programı!
Ver korkuyu, daya programı!
Bedava mı?
Değil!
Evler açık pazara döndü.
Bu yüzden televizyonlarda sürekli reklam…
Kovid-19…
Arada ver reklamı!
Bağıra bağıra…
Peş peşe…
Hele şu vitamin reklamları…
İnsan işkilleniyor!
Herkes bir şekilde şu virüsten yararlanmaya mı çalışıyor?
Bağışıklığı güçlendiren vitaminler!
Dezenfektan reklamları…
Cep telefonundan da sanal alışveriş…
İnternet bankacılığı reklamları…
Hele bir de,
'Kovid-19 salgını nedeniyle…' diye başlayıp 'Sağlığınız bizim için önemli… Evde kalın…' gibi ifadelerle dayamaları yok mu reklamı…
Evde kalın ama para işlerinden…
Alışverişten vazgeçmeyin!
Sakın!
Alın yani!
Alın!
Sanaldan alın…
Uzaktan alın…
Yakından alın…
Alın!