Uzmanlardan olası Eskişehir merkezli depremle ilgili uyarılar peş peşe gelmeye devam ediyor. 6 Şubat'ta meydana gelen ve 11 ili de etkileyen 7,7 ve 7,6'lık depremlerden sonra Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Prof. Dr. Can Ayday, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Genel Jeoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erhan Altunel, ESTÜ Yer ve Uzay Bilimleri Enstitüsü Yer Bilimleri ve Deprem Mühendisliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Muammer Tün ile Eskişehir İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Orkun Kılıç, Eskişehir merkezli deprem olma takvimine yaklaşıldığına dikkat çekerek alınması gereken önlemleri gündeme getirmişlerdi.
Gerek Prof. Dr. Ayday, gerekse İMO Başkanı Kılıç özellikle Eskişehir'in 8 mahallesi ile, porsuk çayı kenarına ve şehrin ana caddeleri üzerindeki yüksek katlı binalara da dikkat çekmişlerdi.
İncelemenin başlayıp başlamadığını bilmiyorum. İMO bu konuda bilgilendirme paylaşmadı. Olası 7 ve üzerindeki büyüklüğündeki Eskişehir merkezli deprem en çok bu yapılarda hasara yol açar. Bu nedenle denetimlerin mümkün olduğunun en kısa süre içerisinde tamamlanması gerekir.
Geçtiğimiz şubat ayında Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyeleri iş birliğiyle 2021'den bu yana çalışmaları devam eden Kentsel Dönüşüm Strateji Belgesi'nin en önemli verilerinden, yapı stokunun tespiti ve afet risklerine karşı değerlendirilmesi çalışması için TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi ile hizmet protokolü imzaladılar.
Bu protokolle ilk aşamada 22 bin yapı incelenecek. Aşama aşama kentteki tüm yapılar incelenerek Eskişehir'in yapı stoku envanteri oluşturulacak ve afet riski durumu değerlendirilecek.
'yüksek risk taşıyan binalar depreme
dayanıklı hale getirilmeli'
ESTÜ Yer ve Uzay Bilimleri Enstitüsü Yer Bilimleri ve Deprem Mühendisliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Muammer Tün, 9 yıl önce belirlenen bölgedeki mevcut yapı stokunun yüzde 26'sının yüksek riskli olduğunu belirlendiğini duyurdu.
Tün, 9 yıl önce yaptıkları araştırmada, Eskişehir'deki bina stokunun bir bölümünün yüksek riskli olduğuna dikkat çekerek, kentsel dönüşüm ve yapı güçlendirme konusunda zemini kötü, nüfusu yüksek bölgelere öncelik verilmesi önerisinde bulundu.
Tün, bir bölümü alüvyon zemin olan Eskişehir'de 2014 yılında arkadaşlarıyla yaptığı araştırmalarda belirledikleri bölgedeki bina stokunun yüzde 26'sının yüksek riskli olduğunu öğrendiklerini, aradan geçen süreye değinirken, yüksek risk taşıyan binaların çeşitli yöntemlerle depreme dayanıklı hale getirilmesinin önemine dikkat çekti.
'Yüksek nüfuslu bölgelere öncelik
verilmesi daha doğru olacaktır'
Deprem, zemin yapısı ve binaların muhtemel depremlere dayanıklılığı hakkında Muammer Tün'ün yaptığı açıklama şöyle:'Öncelikle yerel zemin şartları ve mevcut yapı stoku hakkında fikir sahibi olmamız gerekiyor. Yerel zemin şartları hakkında birçok çalışma yapılmış, maalesef depreme güvenli yer seçeneği konusunda özellikle fay zonu üzerinde bulunması ve yumuşak zemin üzerinde yer alması açısından yapı stokunun büyük bir kısmının sağlam zemin üzerinde olduğunu söyleyemeyiz. Asıl önemli olan husus bu zemin üzerindeki yapı stokunun durumu. Örnek bir çalışma olarak söylemek gerekirse biz, 2014 yılında bir bilimsel araştırma çerçevesinde Tepebaşı ilçesi sınırlarında pilot bir bölgede bina bazlı tek tek binaları dolaşarak inşaat mühendisleri ekibi tarafından detaylı ön değerlendirme çalışması yapıldı. Amacımız, yüksek riskli yapı stoku adetinin ne kadar ve nerelerde olduğunu öğrenmekti. Bu pilot bölge için elde ettiğimiz sonuca göre, mevcut yapı stokunun yüzde 26'sının yüksek riskli olduğunu öğrendik. Yüksek riskli yapı stokunun ya kentsel dönüşümle ya da güçlendirme projesi uygulamasıyla depreme dayanıklı hale getirilmesi yönünde çözümler geliştirilmeli. Bu anlamda da ayrıca pilot bölgede yapılan çalışmanın Eskişehir'in bütününü kapsayacak şekilde gerçekleştirilmesi gerekiyor. Tabi bu çalışma için hem ekonomik hem de süre anlamında bir kapasite gerekiyor. Bu noktada da bazı bölgelere öncelik verilmedir. Yerel zemin şartları bakımından kötü zeminde olan ve yüksek nüfuslu bölgelere öncelik verilmesi daha doğru olacaktır.'
* * *
ESTÜ Yer ve Uzay Bilimleri Enstitüsü Yer Bilimleri ve Deprem Mühendisliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Muammer Tüm, Anadolu Üniversitesi'ndeyken de Bölüm Müdürü Prof. Dr. Can Ayday ile deprem konusunda önemli araştırma ve çalışmalar yaparak kamuoyu ile paylaşmıştı.
Bugünde olası Eskişehir merkezli depremin en az hasarla atlatmak adına ve binaların yıkımının önüne geçmek, can kaybı yaşamamak için uyarıyor.
* * *

ESOGÜ'DEN ANLAMLI BAĞIŞ
İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Kahramanmaraş merkezli 11 ilde yaşanan depremden etkilenen aileleri yuvasız bırakmamak, barınma ihtiyaçlarını karşılamak,evini kaybeden vatandaşlara kendi evlerine kavuşana kadar sıcacık yuvalar kurmakiçin 'Evim Yuvan Olsun' için kampanyası başlattı.
Yaraları birlikte sarmak için'Evim Yuvan Olsun' seferberliğineduyarsız kalmayan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) bağışta bulundu.
ESOGÜ Rektörlüğü tarafından Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinden etkilenen depremzedelere destek olmak amacıyla düzenlenen,ESOGÜ personelinin katılımlarıyla 'Yaralarımızı Birlikte Sarıyoruz' temalı kermes düzenledi. Kermes de toplanan 80 bin 400 TL AFAD'ın hesabına yatırılarak, dekontu Rektör Prof. Dr. Kamil Çolak tarafından Eskişehir Valisi Erol Ayyıldız'a teslim edildi.
Anlamlı bağış.
Bu kampanyaya Eskişehir'deki diğer üniversiteler ile üye sayısı çok olan STK'larda ESOGÜ gibi kermes veya başka bir etkinlik düzenleyerek destek olmalı.
* * *
Bu konuda görüştüğüm bir STK başkanına ESOGÜ'nün yaptığı kermesi örnek göstererek 'Evim Yuvan Olsun' seferberliğine destek olmalarını önerdim.
'Sadi Bey depremin üçüncü gününden itibaren 15 gün süreyle karınca kaderince topladığımız yardımları deprem bölgesine götürdük ihtiyaç sahiplerine de bizzat kendimiz dağıttık. Biliyorsun hayat pahalılığı söz konusu. İnsanlar aldıkları maaşlarla ancak geçinebiliyorlar' diye yanıt verdi.
'Siz kermes düzenlemek isterseniz ben de size destek olurum' dedim.
'Önümüz Ramazan. Ramazan ayında kermes düzenlersek ilgi görür mü? Bu konuda kararsızım. Bir çalışma yapıp döneyim' dedi.
* * *
Düzenlenecek kampanyalarda toplanacak miktar düşük olur diye düşünmeyelim.
'Damlaya damlaya göl olur' atasözünden yola çıkarsak küçük miktar diye düşündüğümüz rakamlar bir havuzda toplandığında havuzu taşıracak miktara ulaşır.
O nedenle depremzedelerin yaralarının sarılması için hepimiz gücümüz oranında destek olmalıyız.
* * *

BURHAN SAKALLI'NIN TAHMİNİ TUTMADI
AK Parti il başkanı ile birlikte Odunpazarı ve Tepebaşı ilçe başkanları da milletvekili aday adayı olmak için görevlerinden istifa ettiler.
İstafalardan sonra AK Parti Genel Merkezi il başkanlığına Zihni Çalışkan'ın da yönetiminde olan Süleyman Reyhan'ı atadı.
İl Başkanı belli olduktan sonra AK Parti MKYK üyesi eski Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı, Odunpazarı İlçe Başkanlığına Ahmet Akpınar'ın, Tepebaşı İlçe Başkanlığına ise Metin Tezişci'nin atandıklarını sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda duyurdu.
Daha sonra herhalde sosyal medya hesabında Odunpazarı ve Tepebaşı İlçe Başkanlığına atandıklarını yazdığı isimlerin genel merkez tarafından doğru olmadığı uyarısı almış olacak ki o paylaşmını silmişti.
* * *
AK Parti Eskişehir Tanıtım ve Medya sorumlusundan gelen mesaj da AK Parti Odunpazarı İlçe Başkanlığı'na Ümit Sezer, Tepebaşı İlçe Başkanlığı'na Emre Aydın atandığı öğrendik.
Burhan Sakallı'nın sosyal medya hesabından paylaştığı isimler doğru çıkmadı. MKYK üyesi olan Sakallı'ya o isimleri kim verdi ise yanıltmışlar. Kendisi de teyit ettirmeden alelacale paylaşmış.
* * *
Sakallı'nın paylaşımından sonra Ahmet Akpınar'ın sosyal medya hesabındaki duvarına bir çok arkadaşı 'Hayırlı olsun' diye yazmışlardı.
Ahmet Akpınar'da, 'Arkadaşlar bana gelen bir bilgi yok. Atamam da yapılmadı' diye yanıt vermek yerine havaya girmiş olacak ki,'Amin, teşekkür ederim'diye kutlayanlara yanıt vermişti.
AK Parti Genel Merkezi Odunpazarı ve Tepebaşı Başkanlıklarına yaptığı atamayla sağ gösterip sol vurdu! Yani birilerini ters köşe sıkıştırdı!
* * *

KISSADAN HİSSE:

65+ yaşı KÜÇÜMSEMEYİN!
Altmışbeş yaşını geçmiş bir beyefendi bankaya gitmiş. Fişini almış, sırası gelmiş vezneye gitmiş.
-'Hesabımdan 500 TL çekmek istiyorum' demiş.
Veznedeki genç memur itiraz etmiş:
-'Bey amca 3.000 TL 'nin altında para çekmek istiyorsanız, ATM'den çekeceksiniz. Kuralımız böyle.'
Adam bir düşünmüş:
-'O zaman hesabımdaki tüm parayı çekmek istiyorum'demiş.
Veznedar bir oflamış, bilgisayara adamın müşteri numarasını girmiş, ekrana bakınca gözleri fal taşı gibi açılmış:
-'Bey amca, hesabınızda 1 MİLYON TL var. Bu kadar bir meblağı ödeyemeyiz ki, önceden haber vermeniz gerek. Bu kadar paramız yok. Talebinizi alayım, yarın size bu parayı ödeyelim.'
Adam sormuş:
- 'Peki en çok ne kadar ödeyebilirsiniz? Ne kadar paranız var?'.
Genç veznedar kasasına bakmış, yanındaki veznelerde ne kadar para olduğunu sormuş:
-'Şu anda en çok 200.000 TL ödeyebilirim beyefendi.'
Adam gülümsemiş:
-'Tamam o zaman hesabımdan 200.000 TL çekmek istiyorum.'
Veznedar kasasından paraları çıkartmış, yandaki kasalardan da borç alarak 200.000 TL toparlamış.
Hepsini saymış, adama imza attırıp parayı vermiş.
Adam hiçbir reaksiyonda bulunmamış.
Veznedar:'Tamam değil mi beyefendi, buyurun işte paranız.'
Adam: 'Tamam değil, şimdi hesabıma 199.500 TL yatırmak istiyorum.'
Veznedar kıpkırmızı olmuş ama 200.000 TL içinden bir 500 TL ayırıp adama vermiş.
Adam 500 TL'yi alıp bankadan çıkmış..
* * *
65+ yaşı KÜÇÜMSEMEYİN.
ATM'den çekmeyi bilmeyebilirler ama sizi VEZİR de eder, REZİL de ederler..
(alıntı)
* * *