Dünkü yazımı okuyan bazı dostlar telefon etti. Bazıları da WhatApp'dan yazdılar. AK Partililerin yaptıkları listeyi beğenenlerde oldu, 'böyle listemi olur' diyenlerde.
Listeyi ben yapmadım.
AK Partiye gönül vermiş kişilerin yaptıkları liste.
Sonuçta herkesin gönlünden geçen isimler var.
Son kararı verecek merci de AK Parti Genel Başkanı ve genel merkez yöneticileri.
Eskişehir'deki AK Partililerin'listede şu isim olsun, bu isim olsun' deme lüksleri yok.
Sadece AK Parti'de mi?
Demokrasiyi dillerinden düşürmeyen CHP'de de öyle.
Teşkilat yıllardır belediye başkanı, meclis üyeleri ve milletvekili adaylarının ön seçimle belirlenmesini istiyor.
Ama Genel Merkez bildiğini okuyor.
İYİ Parti ve MHP'de ön seçime sıcak bakmıyor.
MHP'de yıllar önce İl Başkanı Oğuz Sever, milletvekili adaylarının sıralamasının belirlenmesi için teşkilat bazında ön seçim yaptı.
Genel Merkez ön seçimi hem yok saydı hem de 'sen misin ön seçim yapan' diyerek Oğuz Sever ile il yönetimini görevden aldı.
Genel Başkanlar özellikle milletvekili adaylarının ön seçim ile belirlenmesine sıcak bakmazlar.
Milletvekillerinin kendilerine bağımlı olmasını isterler.
DESTİCİ ESKİŞEHİR'DEN ADAY YAPILMALI
Dünkü yazımı okuyan dostlardan telefon ve mesajlar geldiğini yazımın başında yazmıştım.
Telefon edenler AK Partililer.
Çarşamba günü Adalarda bir kafe de karşılaştığım AK Partililerin yapmış oldukları listeyi beğenmemişler.
Onlarda kafede liste yapan AK Partililer gibi milletvekili adayları belirlenirken Eskişehir'de ikamet eden isimlerin dikkate alınmasına dikkat çektiler.
Telefon eden ve mesaj yazanlar sanıyorum bir merkezden yönlendirilmişler.
20'ye yakın telefon, 50 civarında da WhatApp'dan mesaj geldi.
'Sadi Bey bizde bir liste yaptık. Eğer genel merkez bu listeyi dikkate alırsa Eskişehir'den üç milletvekili garanti' dediler.
Liste sıralaması şöyle:
1-BBP Genel Başkanı Mustafa Destici
2-AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan
3-Eski Odunpazarı Belediye Başkanı ve AK Parti MKYK Üyesi Burhan Sakallı
* * *
Onlara, 'Mustafa Destici AK Partili değil. Birinci sıraya yazılırsa partililer tepki göstermez mi? Tamam Mustafa Destici Cumhur İttifakı içerisinde. 2018 seçimlerinde AK Parti kontenjanından Ankara Milletvekili seçildi. Ankara'nın milletvekili sayısı fazla. Ankara kaldırır. Eskişehir'den 6 milletvekili seçilecek. BBP Genel Başkanı ittifaktan dolayı liste başına yazılırsa partiler küsmez mi? Her ne kadar Eskişehirli ve Eskişehir de ikamet etse de tepki çekebilir' dedim.
'Mustafa Destici Eskişehirli. Günyüzü ilçesinden. Eğer liste başı olursa Sivrihisar ve Günyüzlülerin oyunu alır. Zihni Çalışkan'da teşkilatın adayı olacak. Hem de muhacirlerin adayı. Burhan Sakallıda Mihalıççıklı. Eskişehir'de Mihalıççık Lobisi var. Her seçimde bir milletvekili çıkarıyorlar. Mihalıççıkların da gönlü alınmış olur. Bu liste oy patlaması yapar. Hatta 4'üncü sıraya birde tatarlardan sevilen bir isim yazılırsa dördü bile zorlar' dediler.
Bugün de bu isimleri okuyan bazı AK Partililer de belki de bu isimlere de tepki gösterecek.
SIRALAMAYI SEÇMEN BELİRLESİN
Anavatan Parti'nin iktidar olduğu 1991 yılında yapılan milletvekili seçimleri öncesinde TBMM'den 'tercihli oy sistemi' yasası çıkarılmıştı. Oy pusulasında seçilecek milletvekili sayısının iki katı milletvekili aday isimleri yer almıştı. Seçmenler milletvekillerinin sıralamasını yaptıkları tercihe göre belirlemişlerdi.
Tercihli oy sistemine göre, bir seçim çevresinde partiye verilmiş olan geçerli oyların en az yüzde 15'i kadar tercih oyu alan aday veya adaylar, oy miktarına göre parti sıralamasında öne geçtiler. Adaylardan hiçbirinin aldığı tercihli oy miktarının yüzde 15'i bulamaması halinde, partinin hazırladığı ve birleşik oy pusulasında yazılı olan listedeki sıra aynen geçerli oldu.
Madem siyasi partiler ön seçim yapmıyor o zaman 1991 seçimlerinde uygulanan 'tercihli oy sistemi' 2023'ün Haziran ayında yapılacak seçimlerde de uygulansın. Tercihi sandıkta seçmen yapsın. Daha adil olmaz mı?
* * *
BAKAMAYACAKSANIZ BÜYÜKŞEHİR'E DEVREDİN
Eskişehir'de Yüksek Hızlı Tren hattının yer altına alınmasının ardından üstü kapatılarak bir bulvar haline dönüştürülen 'Hatboyu' bakımsızlığıyla dikkat çekiyor.
Kenti gezmeye gelen turistlerin de ilgisini çeken Hatboyu'nda kendini bilmez kişi veya kişilerin sorumsuzluğu sonucu kötü görüntüler ortaya çıktı.
Vatandaşlar, güvenlik kameralarına rağmen yapılan tahribatlar, çevrede bırakılan çöplerden, yapılar üzerindeki çirkin yazılardan dolayı rahatsızlıklarını dile getirdi. Bir diğer yandan tren raylarının üzerinde yer alan cam kaplamadaki kırıklar ve elektrik direklerinin kapaklarının açık olması yürüyen insanlara tehlike oluştururken bulvarın bakımsız gözükmesine neden oluyor. Bulvar içindeki yeşil alanların bakımsızlığı, büyüyen yabani otlar da dikkat çeken ayrı bir kötü görüntü oluşturuyor.
* * *
Yüksek Hızlı Tren hattının yer altına alınmasıyla oluşacak bulvarı Büyükşehir Belediyesi Başkanı Yılmaz Büyükerşen, 'Bize devredin burayı bulvar yapayım. İsmini de Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı koyayım' demişti.
Büyükerşen'in bu teklifine sıcak bakmadılar.
Hakkını yemeyelim.
TCDD tarafından yapılan bulvar ilk hizmete girdiği yıllarda herkesin çok hoşuna gitmişti.
Hatta bu bulvarın geçmişte tren hattı olduğunu yeni yetişen nesillere hatırlatmak amacıyla minyatür vagon ve lokomotifler konuldu. Bulvarın ortasına yerleştirilen camlı bölmenin altına raylar döşendi.
Renkli ışıklandırmayla da görsellik kazandırılmıştı.
Oturma gurupları da tren tekerliklerini hatırlatan takılmıştı.
Ancak Yılmaz Büyükerşen'in o yıllarda,'Bu Bulvarın bakımı yapamazsınız' demişti.
Haklı çıktı.
Şehrin göbeğinde TCDD tarafından yapılan bulvar bakımsızlıktan dolayı çirkin bir görüntü oluşturuyor.
Hizmete girdiği yıllardaki göze hoş gelen görsellik yerini bakımsızlıktan pislik yuvasına bıraktı.
TCDD yetkililerine sesleniyorum.
Madem bakamıyorsunuz, bakım maliyetlerinin altından kalkamıyorsunuz.
Bu saatten sonra Yılmaz Büyükerşen, bulvarı kendilerine devredilmesine sıcak bakar mı? Bilmiyorum.
Madem Büyükşehir Belediyesine devretmediniz adam gibi bakın. Şehrin ortasından geçen bulvarın bu kırık dökük görüntüsü TCDD'ye eksi yazıyor.
Hatta ciddi eleştiriliyor.
Ya da Büyükşehir Belediyesine devredin, o çirkin göze hoş görünmeyen görüntü de ortadan kalksın.
* * *
DERS VEREN HİKÂYE:
TAŞ MI ATALIM?
Zengin bir adam Mercedes arabası ile şehirdeki dar bir yoldan geçiyordu. Birden, yoluna aniden fırlayarak elindeki taşı arabasına atan bir çocuk gördü. Kapısına çarpan taşın sesi ile ani fren yapınca, arabası kaldırım taşına çarparak durabildi. Adam öfke ile arabadan fırlayıp, taş atan çocuğu kolundan tutarak sarsmaya ve 'Sen ne yapıyorsun serseri, bak arabamı ne hale getirdin' diyerek bağırmaya başladı
Üzgün ve suçlu tavır içindeki çocuk,'Amca lütfen kızma, sizden önce geçen arabalara durmaları için işaret ettim, arabaların hiç biri durmayınca, sizin arabaya taş attım' dedi. Ve gözyaşları içinde, kenarda devrilmiş duran bir tekerlekli özürlü arabasını ve o arabadan düşerek yerde yatan birisini göstererek, 'Ağabeyim yürüyemiyor, onu tekerlekli arabası ile gezdirirken, kayıp devrildi. Ağabeyim yere düştü, kaldırmaya gücüm yetmedi, gelen geçen kimse de yok, siz onu yerden kaldırıp tekerlekli arabasına tekrar oturtmama yardım eder misiniz?' dedi.
Zengin adam, ne diyeceğini bilemeden, boğazındaki düğümden yutkunarak kurtulmaya çalışarak, yerde yatan çocuğun yanına gitti, onu kaldırıp tekerlekli arabasına oturttu ve cebinden temiz bir mendil çıkararak bacağındaki kanları sildi. Küçük çocuk abisini tekerlekli arabasıyla alıp giderken, hiçbir şey söyleyemeden arkalarından bakakaldı.
Arabasına döndüğünde, çocuğun attığı taşın, arabasının kapısında bıraktığı oyuk şeklindeki DERİN İZİ gördü. Ve zengin adam, bu derin taş izini hiçbir zaman tamir ettirmedi.
Arabadaki bu taş izini şu mesajı hiç unutmamak için sakladı:Hiçbir zaman, yaşamın içinden, birilerinin seni durdurmak ve dikkatini çekmek için TAŞ ATMAYA mecbur kalacağı kadar HIZLI geçme. Bir ses, dinlemek için vaktimiz olmadığında bize TAŞ FIRLATMAK zorunda kalır. İster fısıltıyı dinle, ister taşı bekle. Seçim senin!
- - -
Hayatın içinden son hızla geçerken, bir an durup, kendi hayatımızda da bize bazı şeyleri hatırlatmak için atılan TAŞLAR olup olmadığını bir düşünelim.
* * *