Kendilerine gereğinden fazla güç vehmedenlerin, ortamın kuralları, koşulları ve sınırları ile ilgili algı sorunu yaşamalarının beklenmedik bir şey olmadığını söylemek gerekiyor…
Olup biten her şeyin eninde sonunda olup bitmesi gereken şeyler olduğunu anlamalarını beklemiyorum elbette…
Hiçbir şeyin biz yazdık-çizdik-söyledik diye olmayacağı gibi, hiçbir şey de aynı koşullar ve sınırlar altında olumsuzluk sarmalı içinde değil…
Bizim yapabileceğimiz tek şey,
Ya da yapabileceklerimizin yaratacağı en bariz sonuç;
Yazdıklarımızın, çizdiklerimizin, söylediklerimizin gerçeklerle ne ölçüde örtüşüp örtüşmeyeceği…
O nedenle,
Kimse kendisine gereğinden fazla güç ve önem vehmetmemeli…
Sonra hayal kırıklığına uğradıklarında sıkıntılarını biz çekiyoruz…
***
Haber yapıyoruz,
Asıl olan yaptığımız haberleri eğip bükmeden, gerçekleri mümkün olduğunca tüm çıplaklığıyla ortaya koymak…
Köşe yazısı yazıyoruz…
Değerlendirmelerde bulunuyor, yapılanlar-söylenenler üzerine kendimize ait düşüncelerimizi ortaya koyuyoruz…
Peki,
Yorumlarımızda,
Haberin kaynağına yönelik eleştirilerimizden neden o haberi yapanlar gocunuyor?
Bunun, arkasında başka bir amaç ve niyet yoksa eğer, anlamı nedir?
Boşuna kağıt,
Boşuna mürekkep,
Boşuna zaman harcamaktan başka…
***
İnsanın hayatında sınırlarının olması iyidir…
Onu, derli toplu tutar…
Her rüzgarda başka bir yöne savrulup gitmesini engeller…
Rüzgar kuzeyden esince güneye, doğudan esince batıya, güney batıdan esince kuzey doğuya uçup gitmesine, sonra da çöldeki bahtsız bedevi gibi büyük daireler çizip durmasını engeller…
Allah,
Hiç birimizi;
Her rüzgarın önüne katıp sürüklediği kuru yapraklardan eylemesin…
Âmin…