Fethi Giray'ın şiirinden bir dizedir;
'Şaşıyorum!
Ekmeklerin bu kadar küçülüp
Çocukların bu kadar büyüdüğüne...
Oktay Akbal'ın öykü kitabının adıdır;
'Önce Ekmekler Bozuldu...'
***
Bizim kültürümüzde ekmek, kutsaldır...
bilinenin aksine,
O kutsallığını dini gereklerden daha çok geleneksel motiflerden alır...
Ekmek parası için yaşar bizim insanımız...
Ekmeğinin peşindedir...
Sevgilinin elleri ekmek gibi sıcacıktır...
Ve taze ekmek gibi ısıtır içini, sevgilinin sözleri...
Nimettir...
Çocukken elimizden kazara düşürsek, eğilir yerden almayı ve üç kere öperek alnımıza koymayı öğrendik...
Sonra büyümeye başladık...
Biz büyümeye başladıkça ekmekler küçüldü...
Ve sonra önce ekmekler bozuldu, sonra her şey...
***
230 gram ekmek 2 lira oldu...
Daha önce 200 gram ekmek 1,5 liraydı...
Gramajı 30 gram arttı, fiyatı 50 kuruş...
Diğer bir deyişle ekmeğin 1 gramının fiyatı, 0,75 krş'tan 0,86 krş'a yükseldi...
Zam oranı yüzde 14...
Eğer gramaj eskisi gibi 200 gram olarak kalıp fiyat 2 lira olsaydı zam oranı yüzde 33 olacaktı...
Bu sayıları ekmek zammını savunmak için falan söylüyor değilim,
Yalnızca matematiksel oranları ortaya koymak için söylüyorum...
Zira,
Ekmek fiyatları ile ilgili olarak Fırıncılar Odası bir fiyat ve gramaj belirliyor, ardından Ticaret Odası'nda ilgili birimlerce incelenip karar veriliyor...
En son onayı Valilik veriyor...
Büyükşehir Belediyesi'nin yalnızca itiraz etmek ya da etmemek hakkı var...
***
Konuya biraz romantik, biraz sosyal gerçeklik üzerinden girip, matematikten çıktık...
Zamlar gerçekten de vatandaşın belini büküyor artık...
Özellikle geçim sıkıntısı çeken kesimler, kendilerine ait araçları falan olmayınca, akaryakıta gelen zamlarla ilgilenmiyor...
Ya da asgari ücretle geçinip, döviz alıp satma ya da borsaya girme şansları olmadığı için oradaki dalgalanmalar da onları ilgilendirmiyor...
Onları ilgilendiren ekmeğe yapılan zam...
Pazarda domatese, patatese gelen zam...
***
Ancak şurası bir gerçek ki,
Artık havadaki kuş sesi bile dövize endeksli...
Ekmek ne yapsın...