Türkiye'nin Eskişehir'de üretimi gerçekleştirilen Devrim'den sonra ilk yerli ve milli otomobili TOGG daha piyasa çıkmadan alıcılar şimdiden sıraya girmeye başladı.
2023 yılının Mart ayında satışlarına başlanacak TOGG otomobilin 26'ncı üretimini alacaklarını Ticaret Borsası Başkanı Ömer Zeydan yaklaşık iki ay önce duyurmuştu.
Sonrada Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş, Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Nadir Küpelide Devrim'den sonra ilk yerli ve milli otomobili TOGG alacaklarını peş peşe açıkladılar.
Ömer Zeydan Borsa'ya 'makam aracı' olarak 1 adet alacaklarını söylemişti. Sanayi Odası da bir adet alacak.
KÜPELİ BOMBAYI PATLATTI!
Sanayi Odası ve Ticaret Borsası birer tane alacaklarını açıklamalarının ardından Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Nadir Küpeli bombayı patlattı!
Küpeli, Mart 2023'te satışa sunulacak olan yerli otomobil TOGG'dan 26 adet alacaklarını açıkladı.
Evet, rakamı yanlış yazmadım sizde yanlış okumadınız.
26 adet.
Nadir Küpeli 26 adet TOGG'u EOSB'ye alacak.
Yerli ve milli çalışmaları
desteklemeye devam edeceğiz
'Türkiye'nin ilk milli otomobilin üretildiği şehrin bireyleri ve sanayicileri olarak bu projenin her yönüyle gurur duyuyoruz' diyen Küpeli, 'Her alanda büyüyen ve gelişen Türkiye'nin en önemli sanayi merkezlerinden biri Eskişehir. Katma değerli ihracatın ve yüksek teknolojili ürünlerin üretiminde uzmanlaşmış dev bir eko sisteme sahip olan Eskişehir OSB olarak yerli ve milli çalışmaları her zaman destekledik ve destek olmaya devam ediyoruz. Eskişehir sanayisinde üretilen ürünlerinde yer aldığı TOGG'dan Eskişehir OSB Müdürlüğü olarak şehrimizin plakası 26 olduğu için mart ayında satışa sunulacak yerli otomobilimizden şimdiden 26 adet alacağımızı açıklıyorum. Gelecek artık elektrikli araçlarda ve otomotiv sektörü dünyada ve ülkemizde çok ciddi bir değişim geçirmeye başladı. Bizde Eskişehir OSB olarak vizyoner bir bakışla yerli ve milli elektrikli aracımıza hem satın alarak hem de parçalar üreterek her şekilde destek olmayı sürdüreceğiz' dedi.
TOGG, ülke ekonomisinin
vitesini de yükseltecektir
Fabrikanın açılışını Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptı. İlk elektrikli yerli otomobil fikri de kendisinden çıktı. Türkiye'nin Otomobil Girişim Grubu Erdoğan'ın çağrısına sessiz kalmayarak sahip çıktı. TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu'da destek verdi.
Şimdi birileri, 'Prototipi yurt dışında üretildi. Otomobilin birçok parçası ithal, yerli nasıl oluyor?' diye eleştiriyor.
TOGG'un parçalarının bazıları Türkiye'de üretiliyor. Eskişehir Organize Sanayi Bölgesinde de TOGG'a parça üreten fabrika var.
Otomobil üretimi gerçekleştirilen Avrupa'daki fabrikalar da yüzde yüz yerli parça kullanmıyorlar.
Avrupa'daki otomobil fabrikalarından bazıları da montajlarını Türkiye'de kurdukları tesislerde yaptırıyor. Yine bu otomobillerin de bazı yedek parçaları ülkemizde yapılıyor. Bugün TOGG'un da bazı parçaları yurt dışından geliyor. Yarın seri üretime geçildikten sonra parçaların büyük bölümü Türkiye'de üretilmeye başlanacak.
Önemli olan otomobilin Türkiye'de Türk markası ile üretilmesi.
1960'da Eskişehir o zamanlar Devlet Demiryolları Fabrikası olan bugünkü TURASAŞ'da üretimi gerçekleştirilen Türkiye'nin ilk yerli otomobili Devrim, o yıllarda baltalanmayıp sahip çıkılsaydı yurdumuzda 62 yıldır yerli otomobil üretiliyor olacaktı. Belki farklı marka otomobillerimiz de olacaktı. O nedenle yerli ve milli otomobilimiz TOGG'a hep birlikte sahip çıkalım. Sonu 'Devrim' gibi olmaması için tüm TC vatandaşları olarak arkasında duralım.
* * *

EMİRDAĞLILAR ETEĞİNDEKİ TAŞLARI DÖKTÜ!
Emirdağlı değilim ama çok sayıda Emirdağlı arkadaşım, kardeşim, eşim, dostum var. 'Bana da Fahri Emirdağlı' derler.
Emirdağlılarla çok oturup kalktım. Çok samimi olduklarımla zaman zaman sohbet ediyorum. Onları 'Eskişehir'de 100 binin üzerinde Emirdağlı var diyorsunuz. Ama bir araya gelemiyorsunuz. Aranızda birlik yok. Bu nedenle de bir yere varamıyorsunuz' diyerek eleştiriyorum.
Geçtiğimiz günlerde Emirdağlılar Vakfı'nın genç ve herkes tarafından sevilen Başkanı aynı zamanda 112 Ambülans Servisinin Başhekimi Veli Görkem Pala, Avrupa Platformu Başkanı hemşerisi Sebahattin Tetik'e ziyarete gelmişti.
Tesadüfen bende Sebahattin Tetik'e ziyarete gitmiştim. Yıllardır Platform ve Vakıf bir araya gelmiyordu.
Bu ziyaretin amacı Avrupa Birliği Platformu ile Emirdağlılar Vakfı'nın arasındaki oluşan buz dağlarını eritmekti.
Hem Vakıf Başkanı Pala hem de Platform Başkanı Tetik, birlik-beraberlik mesajları verdiler. Tetik, 'biz platform olarak her zaman vakfın yanındayız, destekleyicisiyiz' demişti.
SERKAN KOYUNCU EMİRDAĞLILARI BULUŞTURDU
Emirdağ Belediye Başkanı Serkan Koyuncu'nun ev sahipliğinde Eskişehir'de düzenlenen yemekte Eskişehir'deki Emirdağlı bürokratlar, yöneticiler, siyasetçiler, Oda, STK ve dernek başkanları, muhtarlar bir araya geldi.
Geçmişte Suat Er ile Sabahattin Tetik de Emirdağlıları yemekte buluşturmuşlardı. Ancak beklenen birlik ve beraberlik yine sağlanamamıştı.
Emirdağlılar bir birlerinin ayağına basmaya alışkanlık hale getirmişler. Büyük düşünür Halk Şairi Yunus Emre'nin, 'Bir olalım, iri olalım, diri olalım' sözünden hiç ders çıkarmamışlar.
'Eskişehir'de söz sahibi olma sırası sizde'
150'yi aşkın katılımın olduğu organizasyonda, Emirdağlıların Eskişehir'in yaklaşık yüzde 30'unu oluşturan bir topluluk olduğunu belirten Koyuncu, 'Artık bir olup söz sahibi olma sırası sizde, oda başkanlıkları olsun, farklı platformlar olsun birlik ve beraberliğimiz ile Eskişehir'de söz sahibi olma sırası sizde. Biz buraya tüm siyasi partilerden belediye meclis üyelerimizle geldik, sizlere de Emirdağ'daki bu birlik ve beraberlik ortamının örnek olmasını istiyoruz' dedi.
Serkan Koyuncu, 'Emirdağlı Eskişehir'de bürokraside görev alanlar, STK Başkanları, muhtarlar, akademisyenler, iş adamları, siyasi parti temsilcileri gibi önemli görevler üstlenen hemşerilerimizin bir ve beraber olması için buradayız. Emirdağ için birlikte çalışalım. Benim bir beklentim yok. Emirdağ'dan gelip de Eskişehir'de bir yerlere aday olmam gibi bir düşüncem de yok' diye konuştu.
Emirdağlılar Vakfı Başkanı Veli Görkem Pala da konuşmasında,Vakıf çatısı altında tüm Emirdağlıları birlikteliğe davet ettiğini belirterek, vakfın öğrenciler için verdiği burslar konusunda da bilgiler verdi ve yakın zamanda Vakıf olarak arapaşı gecesi düzenleyeceklerini de ifade etti.
Eskişehir İl Emniyet Müdürü Yaman Ağırlar ile çok sayıda Emirdağlı bürokrat, oda, dernek ve STK başkanı da geceye katılanlar arasında yer aldı.
PLATFORM OLARAK HERKESİ KUCAKLIYORUZ
Avrupa Platformu Başkanı Sebahattin Tetik'te, Avrupa'da Emirdağlılar Vakfı'nın ilk kadınlar kolunu kendisinin oluşturduğunu, Avrupa'da yaşayan Emirdağlıların gerek Türkiye'de gerekse Eskişehir'de yaşadıkları her sorunlarında yanlarında olduklarını belirtti.
Emirdağlıların birlik-beraberlik içerisinde olmaları konusunda kendisinin de büyük destekler verdiğini de vurgulayan Tetik, 'Ramazan aylarında Avrupa'da yaşayan hemzelerimizden topladığımız paralarla gerek Eskişehir'de gerekse Emirdağ'da yaşayan dar gelirli vatandaşlara ramazan kolisi yaptırarak dağıttık. 3-4 üniversite öğrencisinin okul masrafları ile ihtiyaçlarını karşıladık. Biz Avrupa'da yaşayan Emirdağlılar ile gerek Eskişehir gerekse Emirdağ'daki yakınları arasında köprü vazifesi görüyoruz. Platform olarak her zaman Vakfın yanındayız' dedi.
* * *
Emirdağlılar, Emirdağ Belediye Başkanı Serkan Koyuncu'nun düzenlediği gece de eteklerindeki taşları döktüler. Birlik-beraberlik sözü verdiler. Başta siyasette olmak üzere her türlü platformda ağırlıklarını koyma ve bir birlerini destekleme sözü verdiler.
Bakalım salonda Emirdağlılar arasında sağlanmış gibi gözüken birlik-beraberlik, bir birlerini destekleme sözü ne derece gerçekleşecek. Bekleyip göreceğiz.
* * *

KISSADAN HİSSE:

ÇARE SİZSİNİZ
Hindistan'da yavru fili eğitmek için, kalın zincirle ayaklarını kazığa bağlarlarmış. Yavru fil bu zincirden kurtulmak için çabalasa da pek te şansı yokmuş aslında. Önceleri tüm gücüyle denese de kurtulmayı, sonuç değişmez ve böylelikle bir süre sonra bu durumu kabul edermiş.
Yıllar geçip fil büyüdüğünde, o zinciri kıracak güce sahiptir artık. Ama böyle bir girişimde bulunmaz. O özgür olamayacağına inanmıştır bir kere.
Artık kırılmayan zincirin kendisi değil, filin onu kıramayacağı inancıdır.
Buna psikolojide 'Öğrenilmiş çaresizlik' denir.
Bu hikayeden de anlayacağınız gibi 'Çaresiz' değil 'Çaresizsiniz'.
* * *

fıkra:

GERÇEKTEN ÖLÜYMÜŞ
Otelciyi çağırdı:
-'Odalarım temizdir, pire filan yoktur dediniz. Bakın şuna!'.
Otelci eğilip baktı:
-'Evet, o pire ama…Ölü...Ölü'.
Müşteri boynunu büktü, otelci de gitti.
Ertesi sabah otelci:
-'Nasıl rahat uyudunuz mu?' dedi.
-'Valla uyuyabilseydim, belki rahat ederdim ama sizin o ölü pire yok mu?'.
-'N'olmuş ölü pireye?'.
-'Yoo...Siz haklıymışsınız...Gerçekten ölüymüş o pire...Fakat cenaze töreni o kadar kalabalık oldu ki... Eşi, dostu ahbabı, akrabası, bütün pireler hazırdı törende...'
* * *