2024 yılını aile dostlarımızla karşıladık… 4 aile idik. Saat 23.30’da hep birlikte Köprübaşına indik.
Yeni yılın ilk saatlerinde Köprübaşı, Adalar’da indik…
Çoğu insanlar evde oturmayı tercih ederken kimileri bizim gibi yeni yılı dışarıda karşılamak için sokakta idi.
00.30’a kadar gezdik…
Daha sonra hep birlikte tekrar eve döndük.
* * *
Köprübaşı ve Adalar civarı adeta insan seli gibi idi.
Aylardır görmediğim eş, dost ve arkadaşla karşılaştım…
Kimisi eşi ve çocuklarıyla kimisi ise tek başına dolaşıyordu…
Kiminle karşılaşsam aynı soruya cevap vermek zorunda kaldım.
“CHP’nin Büyükşehir, Odunpazarı, Tepebaşı Belediye Başkan adayları kimler olacak? Yılmaz Hoca aday gösterilmeyecek mi?”.
AK Parti’ye gönül vermiş dostlar ise,”Nebi Hatipoğlu’nun Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı kesinleşmiş. Odunpazarı ve Tepebaşı adayları kimler?” diye sordular.
“Belediye başkan adayları muhtemelen bu hafta sonuna kadar belli olur” diyerek şahsi düşüncelerimi söyledim.
* * *
Sorulara yanıt verirken kendilerini tanımadığım 5-6 kişilik grup yanıma yaklaştı.
Önce bizi dinlediler…
Ardından da içlerinden biri “Sizi dinledim. Öngörülerinize katılıyorum. İzin verirseniz ben de kendi öngörümü söyleyebilir miyim?” dedi…
“Tabi ki sizi dinliyorum” dedim.
“Sadi Bey sizi tanıyorum. Gazetecisiniz. Siz beni tanımıyor olabilirsiniz. Ben ticaretle uğraşıyorum. İşim gereği haftanın en az iki-üç günü Ankara’ya gidip geliyorum. CHP’ye de yakınım. Eskişehir’deki yerel basını da yakından takip ediyorum. Yerel basını okuduğumda Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı kesinleşmiş. Bu bilgiyi nereden alıyorsunuz bilmiyorum. Ancak Kazım Başkanın Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı kesin değil. Yılmaz Hoca’nın aday yapılmayacağı kesin. Kendisine 25 yılda yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkür edilerek onurlandırılacak. CHP Genel Merkezi Kazım Kurt ile Ahmet Ataç arasında kararsız. Bir dönem de olsa Ahmet Başkanın Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmasını destekleyenlerde var. Yılmaz Hoca ile Ahmet Başkan aday gösterilmezse CHP’nin Eskişehir’de çok ciddi oy kaybına uğrayabileceğini söyleyenlerde var. Yılmaz Hoca’nın aday yapılmazsa Ahmet Ataç Büyükşehir Belediye Başkan adayı olabilir. Sözün kısası CHP Genel Başkanı sağ gösterip sol da vurabilir” dedi…
* * *
Olur mu?
Niye olmasın…
Siyasetin duayeni rahmetli Süleyman Demirel’in çok konuşulan bir sözü var.
“Siyasette 24 saat çok uzun bir süre” veya "Her gece iki gündüz arasındadır"…
Demirel, bu sözleri söylerken “resmi bir açıklama yapılmadan söylenenlere, konuşulanlara çok fazla itibar etmeyin” diyordu…
Kendisiyle 20 yıl aynı partide siyaset yaptığım için zaman zaman yaptığımız ziyaretlerde bu sözleri sık sık kullanır ve ardından da açıklamasını yapardı…
* * *
Yılbaşı gecesi Köprübaşında karşılaştığımız kendisini tanımadığım kişinin söylemi bana Allah gani gani rahmet eylesin Süleyman Demirel’in bu sözlerini hatırlattı…
Yani siyasi partilerin genel başkanları veya sözcüleri tarafından resmi açıklamalar yapılmadığı sürece birilerinin iddialarına, ön görülerine çok fazla itibar göstermemek gerekir…
Çünkü kişiler kendi kalplerinden geçen isimleri dillendirirler…
Ne Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ne de CHP Genel Başkanı Özgür Özel, resmiyete kavuşmadan belediye başkan adaylarının isimlerini dillendirmezler…
Çünkü ağızdan çıkan sözler bağlayıcı olur…
Eğer o isimler aday gösterilmezse çok ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalabilirler…
* * *
HADİ O ZAMAN ESKİŞEHİR’DE BİR İLKİ GERÇEKLEŞTİRİN
2004’e girerken asgari ücrete yüzde 49 oranında zam yapıldı…
Çalışanlar mutlu…
Her ne kadar bazı sendikaların temsilcileri, “Yüzde 49 zam yetersiz. En az 20 bin TL olmalıydı” diye atıp tuttular…
Ben emekliyim…
Asgari ücretin 20 bin lira olmasını canı gönülden isterim…
Bu hayat pahalılığının yaşandığı dönemde hiç olmazsa yarasını iyileştirmese de büyümesine de engel olur…
Evet çalışanlar 20 bin TL ve üzerinde asgari ücret almalı…
Ama bunun işverenlere maliyeti 25 bin lirayı buluyor…
Mahallenin kasabı, manavı, kahvecisi yanında çalıştırdığı işçisine bu ücreti verebilir mi? Birde o taraftan bakalım…
* * *
Esnaf Odaları Birliği Başkanı Ekrem Birsen, önümüzdeki günlerde asgari ücret zammının piyasaya yansıyacağını, enflasyonu durdurmanın asıl amaç olması gerektiğine dikkat çekti…
Birsen’in açıklaması şöyle:
“İşveren ağır yüklere maruz kalacak”
“Çalışan emeklilerimizin hayatını devam ettirebilmesi için hak edilenin altında bir ücret verildiği o gün yapılan toplantıda TÜRK-İŞ temsilcisi tarafından belirtildi. TÜRK-İŞ’in onaylamadığı bir asgari ücret belirlendi. Madalyonun diğer tarafına baktığımızda yanında çok işçi çalıştıran, çok ağır yüklere maruz kalan işveren kesimi var.
“Fiyat güncellemesi ve zamlar yolda”
Önümüzdeki günlerde asgari ücret artışı piyasaya yansıyacak. Ben buradan tüm katmanlara, yani bu işin içinde olanlara seslenmek istiyorum. Enflasyonu durdurabilmek için herkes üzerine düşen görevi yapmalı, yani gerekiyorsa kar marjlarımızı geri çekerek enflasyonu körüklemeden; geçim şartlarını zorlaştırmadan yapacağımız zamlarda bu zorlukları düşünerek hareket etmemiz gerektiğine inanıyorum”.
* * *
Ekrem Birsen’e katılıyorum…
Kendisine sesleniyorum.
Madem “enflasyonu durdurabilmek için herkes üzerine düşeni yapmalı” diyorsun…
O zaman Esnaf Odaları Birliğine bağlı ve sizin üyeniz olan esnaflar üzerine düşeni yapsın…
Kar marjlarını düşürsünler…
Sizin üyeleriniz bir öncülük yapsın…
Ondan sonra da diğer esnaflardan da aynı uygulamayı yapmalarını isteyelim…
Birlik Başkanı olarak üyelerine, “kar marjlarınızı düşürün” çağrısı yap…
Bakalım kaç esnaf buna uyacak…
Merkezi hükümet tarafından üreticilerin ürün maliyetlerini düşürecek önlemler alınmadığı sürece esnaf ve sanatkarların sattıkları ürünlerdeki fiyatları sabit tutmaması veya düşük kâr marjı uygulaması istenmesi doğru değil…
Buna önce üreticiler uyacak…
Ondan sonra da küçük esnaf…
* * *
