Eskişehirspor grubun iddiasız ve zayıf takımlarından Gölbaşı Belediyespor’a farklı yenildi…

Şampiyonluk mücadelesi veren ikinci sıradaki Polatlı Belediyespor ise deplasmanda iki hafta önce Siyah-Kırmızılıların kendi sahasında 2-1 zor yendiği Kaynaşlı Belediyespor’u 1-0 yenince liderliği ele geçirdi…

Eskişehirspor ligin 21. Haftasında Alaplı Belediyespor’a konuk olacak…

O maçta puan veya puanlar kaybetmesi halinde büyük olasılıkla şampiyonluk yolunda büyük bir yara alacak…

Ardından 23. Hafta da Polatlı Belediyesporu konuk edecek…

Bu maçta da puan veya puanlar kaybederse şampiyonluk hayali hüsranla sonuçlanabilir…

* * *

Eskişehirspor formasını giyen futbolcular haftalardır kötü futbol oynamasına rağmen başta taraftarlar, başkan, yönetim ve teknik ekip seyirci kaldı...

İki hafta önce Eskişehir’de Kaynaşlı Belediyespor’u futbol oynamadan zar zor yenen Kırmızı-Siyahlı futbolcuları tribünler önüne çağıran taraftarlar sanki şampiyon olmuşlar gibi avuçları patlarcasına alkışlayarak sevgi gösterisinde bulundular…

Aslında protesto bekleyen futbolcular gösterilen sevgi seli karşısında havaya girdiler, nerede ise saha ortasında göbek atacaklardı!

* * *

 “Eskişehirsporlu futbolcular kötü oynuyor. Bu futbolla şampiyonluk zor” diye kaç kez uyardım. Sayısını hatırlamıyorum... 

Aralıksız 45 Yıldır basının ve futbolun içindeyim... Ya ben futbolu bilmiyorum! Ya da taraftarlar, yönetim ve teknik adamlar…

Sincan Belediyespor ile iki hafta önce Eskişehir’de oynanan Kaynaşlı Belediyespor karşısında Siyah-Kırmızılı futbolcuların bırakın koşmayı yürüyecek mecalleri yoktu.

Pazar günü Gölbaşı Belediyespor karşısında da öyle…

* * *

Teknik Direktör Levent Kartop, maalesef haftalardır takımın ortaya koyduğu kötü futbola çare bulamadığı gibi sezonun ilk yarısında oynanan futbolu aratır oldu…

Sincan Belediyespor deplasmanında 1 puanı zor kurtaran futbolcularına hesap sormak yerine kaybedilen 2 puanın faturasını spor muhabirlerini azarlayarak adeta onlara kesmeye kalktı…

* * *

Merak ettim...

Eskişehirspor Kulübünde forma giyen futbolcuların maliyetlerini şampiyonluk yarışı yapan Polatlı Belediyespor ve Alaplı Belediyespor takımlarındaki futbolcularla karşılaştırdım…

Eskişehirsporlu futbolcuların maliyetleri her iki takımdaki futbolculardan daha yüksek…

Maliyeti pahalı futbolcular asla daha kaliteli futbolcu değil…

Maalesef yönetim hem yaşları ilerlemiş hem de pahalı futbolcular transfer ederek şampiyonluk hayalleri kurmuş... 

Vasat takım karşısında alınan bu mağlubiyet umarım onları tatlı rüyadan uyandırmıştır...

* * *

Eskişehirspor forması giymek her futbolcuya nasip olmaz…

O siyah-kırmızılı formanın bir ağırlığı vardır…

İşte bugün o formayı giyen, Eskişehirspor’un mazisini bilmeyen ithal futbolcular Siyah-Kırmızılı forma altında eziliyorlar…

* * *

Tekrar ediyorum…

Bu kötü futbola, kondisyon yetersizliğine Alaplı ve Polatlı Belediyespor maçlarına kadar çare bulunamazsa Eskişehirspor şampiyonluk parolası ile çıktığı yolda Polatlı Belediyespor maçına varmadan havlu atabilir…

* * *

 

BAĞIMSIZ ADAY OLMAK HERKESİN HARCI DEĞİL

Her yerel seçim öncesinde farklı ilçelerde bağımsız belediye başkan adayları çıkar, şansını dener…

Lakin bu bağımsız adaylara şahsını sevenler dahi çoğu kez oy vermez, çünkü oylarının boşa gideceğini düşünür. Önümüzdeki seçimin hangi partilerin adayları arasında geçeceğine dair algılar çoktan oluşmuş ve vatandaşlar bu noktada kararlarını şekillendirmeye başlamıştır…

Birçok bağımsız adayın seçim ofisi dahi yoktur bu yüzden. Sadece adaylık başvurusu için gerekli meblağ neyse onu öder ve sahada çalışmaya başlar.

* * *

Cumartesi günü Odunpazarı’ndan Köprübaşına doğru yürürken Hamamyolu’nda bir kalabalık gördüm…

Önce davul çalmaya, ardından da Mehteran Takımı mehter marşı söyleyerek yürümeye başladı…

“Herhalde belediye başkan adaylarından biri esnaf ziyareti yapıyor” diye düşündüm…

Peşlerinde yaklaşık 300-400 kişi de yürüyor…

Merak ettim…

Yürüyen grubun başına doğru ilerledim…

Tahminim doğru. Bağımsız Büyükşehir Belediye Başkan adayı Erol Çoban…

Seçime iki hafta kala gövde gösterisi yapmak istemiş herhalde…

* * *

Erol Çoban’ı şahsen tanıyorum…

Ancak samimiyetimiz yok…

4 veya 5 kez farklı mekanlarda karşılaşmıştık…

Mekân sahipleri beni tanıtınca, “Sadi Beyi tanıyorum. Eskişehir basının duayenlerindensin” demişti…

Cumartesi günü yürüyüş konvoyunun başında görünce ayak üstü üç beş kelam ettik…

Sadi Bey benim bir siyasi partiye sempatizanlığım yok. Ben milliyetçi, vatanını, milletini seven Eskişehir aşığıyım. 25 yıl İsviçre’de yaşadım. 32 ülkeyi ve bu ülkelere ait 350 şehri gezdim. Döndükten sonra eğitime devam edip Yerel Yönetimler Bölümünü bitirdim. Şu anda 3. Üniversiteyi okuyorum. Eskişehir ve Ülkemizde Köylülerle Yardımlaşma, Dayanışma ve Kalkındırma Derneği’nin (ESULDER) kurucusu ve başkanıyım. Farklı bir belediyecilik anlayışı ile çıktığım bu yolda Eskişehirlilerden destek istiyorum. Avrupa’daki yerel yönetim şeklini Eskişehir’de de uygulamayı planlıyorum. Herkes için hizmet getireceğim” dedi…

* * *

Bunun üzerine kendisine ufak bir soru yönelttim: “Erol Bey Eskişehir’de AK Parti ve Cumhur İttifakının, CHP, İYİ, Saadet, Yeniden Refah Partilerinin Büyükşehir Belediye Başkan adayları var. Seçim yarışı Büyükşehir’de AK Parti ve CHP adayları arasında geçiyor. Sizin arkanızda bir siyasi parti gücü yok. Nasıl kazanacaksınız?”

Son derece hazırlıklıydı ve anında yanıtladı: “Arkamda Eskişehir’in merkez ve ilçelerine bağlı köylerde yaşayanların gücü var. O güçle seçimi kazanacağım. Yeter ki köylerdeki hemşehrilerim ‘Oyumuz boşa gider’ diye diğer adaylara oy vermesin...”

* * *

Cesaretinden dolayı kendisini kutladım…

“Bağımsız” aday olmak için cesaret ister…

Kendisi kazanacağına inanmış…

Bize de “hayırlı olsun, başarılar” demek düşer…

* * *