Eskişehir Alpu ilçemiz sınırları içerisinde yapılması planlanan Ulusal Raylı Sistemler Test ve Araştırma Merkezi (URAYSİM) projesi Eskişehir'i ikiye böldü.

'Eskişehir ekonomisine büyük katma değer kazandıracak' diyenler destekliyor, 'verimli tarım arazilerini yok edecek' diye karşı çıkanlarda var.

Bu tartışma uzun süre devam edecek gibi görünüyor.

* * *

Cuma günü CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer'den mail gelmişti.

Yazımı göndermiş olduğumdan bugüne bırakmak zorunda kaldım.

Çakırözer, URAYSİM Projesi hakkında Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fuat Erdal'a mektup yazmış.

Rayların döşeneceği alanın ekilebilir tarım alanı içerisinde kaldığını, verimli toprakların yok olacağını, yer altında bulunan sulama sistemi ve su kuyularının bu rayların altında kalacağını hatırlatmış.

'26 KURUMDAN SADECE İKİSİ İTİRAZ ETTİ'

Geçtiğimiz günlerde de Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erdal, Eskişehir'de çok tartışılmaya başlanan URAYSİM Projesi hakkında açıklama yaparak, projenin tamamlandığında Eskişehir'in ne gibi kazanç elde edeceğini Eskişehir kamuoyu ile paylaşmıştı.

Aynı zamanda da Milletvekili Utku Çakırözer ile milletvekillerine bilgilendirme notu göndermişti.

Rektör Prof. Dr. Erdal, güzergah ile ilgili çalışmalara öncelikle Tarım Hayvancılık İl Müdürlüğü dahil olmak üzere toplam 26 kamu kurum ve kuruluşuyla birlikte ilgili belediyelerden, planlanan test yolları güzergahlarının uygun olup olmadığına dair yazılı olarak görüş istendiğini belirtti. Bu noktada da güzergah için Türk Hava Kuvvetleri ve DSİ'nin yazısı dışında bir itiraz gelmediğini hatırlatan Rektör Erdal, gelen itirazların titizlikle değerlendirilerek revize çalışmalarının da tamamlandığını ifade etmişti.

'400 BİN DÖNÜMDEN 770 DÖNÜMÜ KAMULAŞTIRILACAK'

Rektör Erdal, 'Bilindiği gibi BEBKA tarafından hazırlanan rapora göre Alpu ilçesindeki toplam ekilebilir tarım arazisi 400 bin dönümdür. Bu etap için toplam kamulaştırılacak alan ise 770 dönümdür. Dolayısıyla, birinci etap için kamulaştırılacak alan, toplam tarım arazisinin yalnızca 520'de 1'i gibi oldukça küçük bir alandır' demişti.

'3 BİN 600 HEKTARLIK ALANI KAPSIYOR'

CHP Milletvekili Çakırözer, AÜ Rektörünün kamuoyu ile paylaştığı açıklamasından sonra kendisine mektup göndererek, projeye karşı olmadığını rayların döşeneceği alanın birinci sınıf tarım arazisi olduğunu bir kez daha tekrarlamış.

Çakırözer, 'URAYSİM projesi kapsamında kamulaştırılacak alanın 770 dönüm olacağı ifade edilmekte. Oysa kamulaştırma sahası Alpu Bozan, Çardakbaşı, Yeşildon ve merkez mahallelerinde toplam 1,965,494 metrekare alandan (yaklaşık 2 bin dönüm) oluşmaktadır. Dış ray hattı ile yaklaşık 3600 hektar büyüklüğünde bir tarım alanını çevreleyen ve içinde de farklı aralıklarla geçiş yapan raylar arasında kalan tarlalarda tarım yapılması mümkün değildir' diye hatırlatma da bulunmuş.

'PROJE'Yİ DESTEKLİYORUM AMA…'

Çakırözer mektubunda, bu projenin Eskişehir'de gerçekleşmesinin ne kadar önem taşıdığını biliyor ve hiç şüphesiz desteklediğini, bu görüşünü çeşitli vesilelerle kamuoyu ile de paylaştığına da yer vermiş…

Utku Çakırözer'in uzun mektubunu özetlemeye çalıştım.

Ancak 2016'dan bu yana projenin yapılacağı bölgeye yaptığım ziyaretlerde orada yaşayan halkın, kullanmakta oldukları verimli tarım arazilerinin bu proje nedeniyle büyük zarar göreceği yönündeki endişelerini yakından gözlemleme fırsatım oldu. Onların haklı taleplerini hem Eskişehir'deki idareciler ve kamuoyu ile hem de Meclis kürsüsünden paylaştım.

Bu vesile ile gönderdiğiniz nota binaen birkaç önemli hususu dikkatinize sunmak isterim:

*Anayasamızın 'Tarım hayvancılık ve bu üretim dallarında çalışanların korunması başlıklı 45. Maddesinde devletin tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önleyeceği hükmü yer almaktadır. Projenin verimli tarım arazileri üzerinde yapılması Anayasaya aykırıdır.

*Proje hazırlanırken, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ve Tarım arazilerinin korunması, kullanılması ve planlanmasına ilişkin yönetmeliğin, 'Tarım Arazilerinin Amaç Dışı Kullanımı', 'Tarımsal Potansiyeli Yüksek Büyük Ovaların Korunması' gibi hükümlerine uyulmadan kamulaştırma işlemi başlatılması mevzuata aykırıdır.

*Alpu Ovası'na yapılmak istenen tarım dışı projeler bugüne kadar yargı kararları ile iptal edilmiştir. Enerji Bakanlığı tarafından yapılmak istenen termik santral projesine ilişkin Büyükşehir ve ilçe belediyelerimiz ile sivil toplum kuruluşlarının başvurusuyla başlayan ve kısa süre önce sonuçlanan yargı sürecinde de, mahkemeler 'Projenin Alpu Büyük Ovasının tarımsal bütünlüğünü bozacağından 2016 tarihli Bakanlar Kurulu kararına ve kamu yararına aykırı olduğuna' hükmettiler.

*Projenin test merkezinin hayata geçirileceği, yani rayların döşeneceği Alpu'nun Bozan, Çardakönü, Yeşildon mahallerinde yaşayan köylülerimiz bu projeye karşı olmadıklarını ancak 1. sınıf tarım arazilerini yok edeceği düşüncesiyle bu rayların yerinin değiştirilmesi hususundaki görüşlerini de aradan geçen süre içinde birçok kamu kurumuyla paylaşmışlardır.

*İşte tam da bu yüzden, gönderdiğiniz bilgi notunda 'söz konusu araziler ekilmeye devam edecek, üretim aksamayacaktır' değerlendirmesi gerçeği yansıtmamaktadır. Projedeki ray hatları, tarlaları, meraları, tarla içi yolları yer altına döşeli borulu sulama kanallarını yok edecek ve irtibatı koparacaktır.

*URAYSİM projesinin, bilgi notunuzda da vurguladığınız gibi, şehrimiz ve ülkemiz açısından taşıyacağı stratejik önemin farkındayız. Ne bölge halkı ne de bizler demiryolcu kenti Eskişehir'imizde URAYSİM gibi bir projeye kesinlikle karşı değiliz.

Şurası çok nettir ki, planlanan faaliyet ile tarım arazilerinin tarım dışı kullanımı sağlanacak olup, Alpu Ovası'nın tarımsal bütünlüğü bozulacaktır.

Bu nedenle verimli tarım arazilerimizin yok edilmemesi için projenin Alpu Ovası'nın bereketli toprakları yerine yakında bulunan kıraç alanlara kaydırılması gerekmektedir. Bölge halkının öncelikle talebinin de bu projenin iptal edilmesi değil, verimli tarım toprakları yerine, kıraç alanlara kaydırılarak hayata geçirilmesi yönünde olduğu gözlemimi de sizinle paylaşmak isterim.'

* * *

Bu tartışma daha uzun süre Eskişehir gündemini meşgul edeceğe benziyor.

Daha önce de yazmıştım.

Bu konuda Valimiz Erol Ayyıldız'ın başkanlığında şehrimizdeki üç üniversitenin rektörü ve öğretim üyeleri, milletvekilleri, belediye başkanları ve ETO, ESO, EOSBB, Raylı Sistemler Kümelenmesi yönetim kurulu üyeleri, Ulaştırma ve Tarım Bakanlığından da birer temsilcinin katılacağı 'Bilim Kurulu' oluşturularak konunun bu kurulda enine boyuna tartışılarak son noktanın konulmasının doğru olacağı düşüncesindeyim.

* * *

ADIM ADIM TURUNCUYA GİDİYORUZ

Türkiye genelinde vaka sayısı 11 bin 770'e ulaştı. İyileşen hasta sayısı ise 7 bin 291. Aradaki fark 4 bin 479.

Eskişehir'de ise bu hafta 100 bin kişide 48,27 Kovid-19 vakası görüldüğü kaydedildi. Geçen hafta bu sayı 35'ten, 43'e yükselmişti.

Bugün Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu toplantısı yapılacak.

Bu toplantıda vaka sayısının artış gösterdiği iller masaya yatırılacak. Artışın önüne geçmek adına alınması gereken önlemler görüşülecek.

Bu toplantı sonunda büyük ihtimalle Eskişehir'in haritadaki 'sarı' olan rengi turuncuya dönüşecek.

Yani 'orta riskli' den 'yüksek riskli' iller arasına alınacak.

O zaman ne olacak?

Bir haftalık aradan sonra faaliyetlerine izin verilen bazı işletmeler yeniden kapatılacak.

Hafta sonları sokak kısıtlaması ile 20 yaş altı ve 65 yaş üstündekilerin '10.00-14.00' arası hariç sokağa çıkmaları yeniden uygulanmaya başlayacak.

* * *

Oysaki belirlenen kurallara hareket edilmesi özellikle vurgulanarak, 'kurallara uyulursa, vaka sayısı artmaz ise orta ve düşük riskli iller arasında kalmanız mümkün' denilmişti.

Kısıtlamalar kalktıktan sonra özellikle kafelere baktığımda ne HES Kodu soruluyordu ne de girişte ateş ölçümü yapılıyordu. Ayrıca maske mesafe de yoktu.

Hamamyolu Caddesindeki ve Sabahattin Günday Parkı içerisindeki oturma guruplarına baktığımda görüntü kafelerden farksızdı.

Kurallara uyulmayınca da virüs tekrar hızla yayılma eğilimine girdi!

Bugün eğer Eskişehir 'turuncu' listeye girerse kimse Sağlık Bakanını ve hükümeti eleştirmesin.

Çünkü biz 'sarı' da kalmak yerine 'turuncu' listeye girmeyi tercih ettik. Normalleşme ile sanki 'virüs bitti' gibi hareket ettik.

YILMAZ BÜYÜKERŞEN UYARDI

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen Eskişehir çarşıda yaşanan yoğunluktan tedirginlik duyduklarını dile getirerek vatandaşları uyardı. Büyükerşen resmi Twitter hesabından, 'Havaların ısınması bizleri yanıltmasın. Salgın tehlikesi henüz geçmiş değil. Üzülerek ifade etmek istiyorum çarşıdaki yoğunluk bizleri son derece tedirgin ediyor. Kısıtlamaların daha da genişlememesi için bireysel önlemlerimizi arttırmalı, zorunda kalmadıkça evden çıkmamalıyız. Kendi sağlığımız ve sevdiklerimizi düşünerek daha mutlu yarınlar için maske ve mesafe kurallarına uymaya hassasiyetle devam edelim. Birlikte başaracağız!' şeklinde önemli uyarılarda bulundu.

26 İL KIRMIZIYA BOYANIYOR

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın paylaştığı 27 Şubat-5 Mart haftasında illere göre haftalık vaka sayıları, birçok kentin kritik seviyeye doğru gittiğini gözler önüne serdi. Buna göre aralarında İstanbul, Kocaeli, Yalova ve Tekirdağ'ın yer aldığı 26 ilin, gelecek hafta yayınlanacak risk haritasında kırmızı kategoride olması bekleniyor.

* * *

Recep Tayyip Erdoğan mı, Mahsur Yavaş mı?

Metropoll'ün 'Türkiye'nin Nabzı' anketine göre, cumhurbaşkanlığı seçiminde adaylar Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş olursa, seçmenin yüzde 44,4'ü Yavaş'a oy vereceğini belirtirken, yüzde 44,6'sı da Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan yana oyunu kullanmış.

Metropoll Araştırma, her ay düzenli olarak yayınladığı 'Türkiye'nin Nabzı' anketinin Şubat ayı sonuçlarını paylaştı. Katılımcılara, 'Gelecekte yapılacak bir Cumhurbaşkanlığı seçiminde, adaylar mevcut Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Mansur Yavaş olursa kime oy verirsiniz' diye sorulmuş.

Ankete katılanların yüzde 44,6'sı Erdoğan'a, yüzde 44,4'ü de Yavaş'a oy vereceğini söylemiş. Yüzde 3,9'luk kesim kararsız seçmenden oluşurken, 'protesto oy' diyenlerin oranı yüzde 4,6'yı, fikir belirtmeyenlerin oranı ise 2,6 olarak ölçülmüş.

YAVAŞ, MHP VE AK PARTİ SEÇMENİNDEN DE OY ALIYOR

Seçmen, 2018 yılındaki genel seçimlerde oy verdiği parti bazında incelendiğinde ise, AK Parti seçmeninin yüzde 11,8'inin MHP seçmeninin yüzde 22,2'sinin Mansur Yavaş'a oy verdiği görülüyor.

YAVAŞ EN BÜYÜK DESTEĞİ CHP, İYİ PARTİ VE HDP'DEN ALIYOR

Ankette yüzde 44,4 oy alan Mansur Yavaş, 2018 yılında CHP'ye oy vermiş seçmenin 89,7'si, İYİ Parti seçmeninin 89,1'i, HDP seçmeninin ise yüzde 74,2'si Mansur Yavaş demiş.

* * *

Bu rakamlar henüz seçim kararı alınmamış dönemde çıkan sonucu gösteriyor.

Seçim takvimi netleştikten sonra değişiklik gösterecektir.

Şu bir gerçek seçmen bugünden 'Millet İttifakının' adayını belirlemiş.

'Ekrem İmamoğlu' ile 'Mahsur Yavaş' arasındaki yarışta Ankara Büyükşehir Belediye Başkanın ismi ağır basıyor.

Buna Mansur Yavaş 'evet' diyecek mi?

Veya 'Millet İttifakını' oluşturan partiler 'tamam' diyecek mi?

* * *

Mutluluğunuzdan çalınmış 60 saniye

Eski çiftlik evimi restore etmek için tuttuğum marangoz, işteki ilk gününü zorlukla tamamlamıştı. Arabasının patlayan lastiği onun ise bir saat geç gelmesine neden olmuş, elektrikli testeresi iflas etmiş ve şimdi de eski püskü pikabı çalışmayı reddetmişti.
Onu evine götürürken yanımda adeta bir taş gibi oturuyordu. Evine ulaştığımızda beni, ailesiyle tanışmam için davet etti.
Eve doğru yürürken küçük bir ağacın önünde kısa bir süre durdu, dalların uçlarına her iki eliyle dokundu. Kapı açıldığında; adam şaşırtıcı bir şekilde değişti. Yanık yüzü tebessümle kaplandı, iki küçük çocuğunu kucakladı ve eşine kocaman bir öpücük verdi. Daha sonra beni arabaya yolcu etmeye geldiğinde; ağacın yanından geçerken merakım daha da arttı ve ona eve giderken gördüğüm olayı sordum.
'O, benim dert ağacım' dedi.
'Elimde olmadan işimde bazı sorunlar çıkıyor, ama şundan eminim ki o sorunlar, evime, esime ve çocuklarıma ait değil. Bunun için bu sorunları her aksam eve girerken o ağaca asıyorum. Sabahları tekrar onları oradan alıyorum. Ama komik olan ne biliyor musunuz? 'Ertesi sabah onları almaya gittiğimde, astığım kadar çok olmadıklarını görüyorum...'
Öfkeyle geçen her dakikanız, mutluluğunuzdan çalınmış 60 saniyedir!(alıntı)