'Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine and içerim.' Bu yemini eden Cumhurbaşkanı düzenlediği mitinglerde CHP, MHP ve HDP Genel Başkanlarını ağır bir dille eleştirerek, Başkanlık sistemi için oy istiyor. Muhalefet partilerine halkın 7 Haziran'da gereken dersi vereceğini belirten tarafsız Cumhurbaşkanı, gittiği her ilde Başkanlık sistemi ve yeni anayasa için oy istiyor. Tarafsızlık yemini etmesine rağmen açıkça taraf tutuyor. Kendisi 'Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine and içerim' diye etmemişmiydi?
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
BAKAN AVCI'NIN ÇOK PROGRAMLI LİSEDE ELEKTRİK
BÖLÜMÜNÜN KAPATILMASINDAN HABERİ VAR MI?
'Mesleki ve teknik eğitimin önü artık hatırlamak istemeyeceğimiz nedenlerle uzun bir süre kapalıydı. Dolayısıyla bu okullarımız hak ettikleri ilgiyi maalesef yakın zamanlara kadar göremiyorlardı. Oysa burada çok güzel işler yapılıyordu, şimdi de yapılıyor. Daha sonra da yapılacak. Burada birinci sınıf eğitim veriliyor. Önümüzdeki yıllarda en büyük önceliğimiz mesleki ve teknik eğitim olacak. Hükümet programımızda da bu çok açık bir biçimde vurgulandı. Strateji planımızda da vurgulandı. Teknolojideki değişimleri eğitim sistemimize aktarabilmek için ne mümkünse yapacağız'
TAM TERSİ UYGULAMA
Bu sözler Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'ya ait. Avcı, 'En büyük önceliğimiz mesleki ve teknik eğitim olacak' derken, milletvekili seçildiği Eskişehir'in Günyüzü İlçesi'nde tam tersi bir uygulama yapıldı. Günyüzü Çok Programlı Anadolu Lisesi'nde eğitim yılı başında Bir sınıf elektrik bölümü açıldı. 10. Sınıfta açılan bu bölümde altı öğrenci eğitim görüyordu. Çok Programlı Lisede mesleki bölüm açılması gerektiği için öğrenci sayısı az olmasına rağmen elektrik bölümü açılmıştı. Bu bölümde okuyan altı öğrenci, elektrikçiliği öğrenmenin ve meslek sahibi olmanın hayalini taşıyorlardı. Eğitim yılının ortasında bu elektrik sınıfı kapatıldı. Burada eğitim gören altı genç öğrenci düz (genel) lise sınıfına alındı. Mevzuatlara aykırı şekilde dönem ortasında elektrik bölümünü kapatanlar, burada eğitim gören altı gencin meslek sahibi olmasını engelledi. Bu öğrenciler ve velileri mağdur edildi.
DÖNEM ORTASINDA OLUR MU?
Sadece öğrenciler değil, bu sınıf kapatıldığı için okulun Elektrik Öğretmeni de mağdur oldu. Yıllarca okulda Müdür Vekilliği ve Müdür Yardımcılığı yapan Elektrik Öğretmeni Mümin Özlek bu bölüm kapatıldığı için norm fazlası durumuna düşerek, Mart ayı'nda apar topar DMO Mesleki Teknik Anadolu Lisesi'ne gönderildi. Sırf Mümin Özlek'i okuldan göndermek için Elektrik Sınıfının kapatıldığı iddia ediliyor. Günyüzü İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü belki de yazıma, 'Öğrenci sayısı az olduğu için bölümü kapattık' diye yanıt verecek. Bende şimdiden onlara soruyorum; Madem öğrenci sayısı azdı, neden eğitim yılı başında bu sınıfı açtınız? Dönem ortasında Elektrik Bölümü'nü kapatmak mevzuatlara aykırı değil mi? Altı öğrencinin bir meslek sahibi olma hayallerini yıkmanın vebalini kim ödeyecek? Bu öğrenciler üniversiteyi kazanamadıkları takdirde vasıfsız eleman olarak nerede iş bulacaklar? Sene ortasında genel liseye gönderilen bu öğrencilerin ve velilerinin psikolojik yönden zarar görmelerine neden olanlardan birileri hesap soracak mı? Devamlı olarak Mesleki ve Teknik eğitimin teşvik edilmesini savunan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın Çok Programlı Lisede Elektrik Bölümü'nün kapatılmasından haberi var mı? Ben olduğunu hiç sanmıyorum. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, bu olaya derhal el koymalıdır. Meslek sahibi olmak isteyen altı öğrencinin mağduriyetini gidermelidir…
-----------------------------------------------------------------------------------------
ENİŞTE MECLİS BAŞKANI ESKİŞEHİR'İ BÜYÜKŞEHİR YAPTI
Tarih 13 Aralık 1994. DYP Eskişehir Milletvekili ve TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'ni ziyaret ediyor.
ÇOK FAYDASI OLDU
Fotoğrafta Cindoruk, ESOGÜ'nün Kurucu Rektörü merhum Esat Erenoğlu, dönemin Eskişehir Valisi Ali Fuat Güven ile birlikte. Rektör Erenoğlu bu ziyaretten iki ay sonra Cindoruk'a 'Fahri Doktora Ünvanını' takdim etmişti. Hüsamettin Cindoruk 1991 seçimlerinde Eskişehir'den milletvekili adayı olmuştu. Cindoruk Eskişehirli değildi. Ancak eşi Dilek Hanım Eskişehirliydi. Eskişehir'in Eniştesi olan Cindoruk o seçimlerde milletvekili seçildi. Daha sonra TBMM Başkanı oldu. Meclis Başkanlığı döneminde içinde Eskişehir olmayan hiçbir şeye imza atmadı. Eskişehir'i Büyükşehir yaptı. Doğalgazın gelmesini sağladı. Organize Sanayiye yeni yatırımlar getirdi. Eskişehir'e çok faydası oldu.
SERT VE DİSİPLİNLİ
ESOGÜ'nün kurucu Rektörü Esat Erenoğlu'nun Eskişehir'e ve üniversiteye büyük katkıları oldu Erenoğlu 5 yıl önce 24 Nisan 2010'da vefat etti. Erenoğlu'na Allah'tan rahmet diliyorum. Ali Fuat Güven 21 Şubat 1992- 4 Ekim 1999 tarihleri arasında (7,5 yıl) Eskişehir Valiliği yaptı. İlk Valilik görevini Eskişehir'de yapan Güven, daha sonra Bursa Valiliği'ne atandı. Güven, sert ve disiplinli bir Vali'ydi. Tam bir devlet adamıydı. Eskişehir'de başarılı hizmetlerde bulundu. Eskişehir'de iz bırakan ve unutulmayan valiler arasında yer aldı.
-------------------------------------------------------------------------------
FOTO ŞAKA
AKP Odunpazarı İlçe Başkanı Volkan Doğan: Sayın Bakanım, Odunpazarı'nda çok iyiyiz. En az 110 bin oy alırız.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı: Volkancığım madem Odunpazarı'nda o kadar iyiyiz, neden Belediye Başkanlığı koltuğunda Nevzat Önder değil de Kazım Kurt oturuyor?