Malî Kaynak Arayışları
Kütahya, Eskişehir çarpışmalarının kaybedilmesinden sonra tek çare Mustafa Kemal'in ordunun başına geçmesiydi. Meclis 5 Ağustos 1921 günü kabul ettiği 144 sayılı 'Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal Paşa Hazretlerine Başkumandanlık Tevcihine Dair Kanun' ile bütün yetkilerini Mustafa Kemal'e devreder. Mustafa Kemal, 'Başkomutan' seçildiği günlerde malî kaynaklar, uzun sürecek bir meydan savaşına yeterli değildir. Bu nedenle 'Milli Savunma' dışındaki diğer bakanlıkların harcama yetkileri sınırlandırılır. Harcama yetkisi sınırlandırılmayan tek bakanlık Milli Savunma Bakanlığı'dır.
1921 yılı Ağustos sonunda avans yasalarıyla devlet giderlerinin tabanı 20 milyon lira civarında saptanmasına karşın, Milli Savunma Bakanlığı harcamaları için Meclis, Maliye Bakanlığı'na sınırsız yetki verdiğinden devlet harcamalarının üst sınırı belirsizdir. Bunu savaş giderleri belirleyecektir. 1 Mart-31 Ağustos 1921 dönemi yani 1921 malî yılının ilk altı ayı içinde toplanan gelirlerden 20 milyon liralık bölümü diğer devlet dairelerinin gideri için harcanacak, bu tutarın üzerindeki gelirler askerî gereksinimler için kullanılacaktır.
10-19 Temmuz 1921 tarihleri arasında Yunanlıların Kütahya, Afyon ve Eskişehir'i işgal etmeleri, savaşın verdiği maddi kayıplarla malî sıkıntıya yol açmakla kalmamış, aynı zamanda İç Anadolu için yaklaşan hasat mevsiminde devletin elde edeceği önemli ölçüdeki tarımsal vergi gelirlerinin tahsilatını da olanaksızlaştırmıştır. Bu durum savaş ekonomisi içinde çok az miktardaki malî kaynaklara göre büyük bir gelir kaybı demektir.
Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın 1921 yılı ortalarındaki endişe verici durumunu da göz önünde bulunduracak olursak gelir getirici karar ve önlemler konusunda şu önlemler düşünülmüştür;
  1. Devlet gelirleri açısından her dönemde akla ilk gelen kaynak, eldeki vergilerin arttırılması veya yeni vergiler getirilmesidir. Ancak 1921 yazı ortalarında Mustafa Kemal'in bu yolu tercih etmemesinin nedeni , hasat mevsiminin tamamlanmamış olması ve tarımsal vergilerde kısa sürede gelir elde edilmesinin zorluğudur.
  2. Gümrük vergilerinde yapılabilecek artırımlar gelir azaltıcı etkisi düşünülerek ve kısa zamanda beklenen geliri sağlayamayacağı gerekçesiyle dikkate alınmamıştır.
  3. Dış borçlanma yoluyla gelir elde edilmesine de siyasal ortam uygun değildir.
  4. En son başvurulacak malî kaynak emisyon yoluyla gelir sağlamaktır. Ancak para basımı ekonomik ve malî yönden çok zararlı sonuçlar doğuracaktır.

Bu nedenlerle Mustafa Kemal yine iç malî kaynaklara yönelmiş, ancak klasik ve gönüllü iç borçlanma yerine zorunlu iç borçlanmayı denemiştir. O dönemde kısa sürede ve yeterli gelir elde etmenin pratik yolunu bulmuş, Dünya maliye tarihinde ilk defa geniş çapta uygulamaya konulacak gelir arttırıcı bir yöntem olan 'Tekalif-i Milliye Emirleri' (Ulusal Vergiler)'ni yayınlamıştır.
7-8 Ağustos 1921 günleri 10 adet emir yayınlayan Mustafa Kemal bu emirlerin amacını ulusa ve orduya bir bildiri ile duyuracaktır ;

' Memleket ve Milletin maddi ve manevi bütün kuvvetlerini neticenin istihsali tarikine sevk ve imale için hiçbir tedbir ve teşebbüste müsamaha edilmeyerek, ve zemin ve zamanı ile ve ne de vatan mefhumu karşısında teferruattan ibaret kalan mülahazat-ı saire ile mukayyet olmayarak düşman ordusunun imhasından ibaret olan bu tek gayenin istihsali için muktazi her şey yapılacaktır.'

'Ulusal Kurtuluş' için 'Topyekün Savaş'ı başlatan bu emirler, Mustafa Kemal'in tanımıyla bir savaşın kazanılmasında son derece küçük şeylerin bile dikkate alınması gerektiğini göstermesi bakımından çok önemlidir.

Orduya Yardım İçin 1 Numaralı Tekalif-i Milliye Emri (7.8.1921)
Madde 1-5.6.37 tarih 928 numaralı Hey'et-i Vekîle kararının ikinci maddesinde bazı mübayaat için en büyük Mülkiye memurunun riyaseti altında Maliye ve Askeriye memurlarıyla Meclis-i İdare ve Belediye Ticaret Odası mevcut olan yerlerde ikişer azadan mürekkep bir komisyon teşkili emir buyuruluyordu. Bu komisyonlar derhal her kaza merkezinde teşekkül edecek ilaveten kazalar Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Hey'et-i Merkeziye ve İdarelerinden iki aza da mezkur komisyona aza sıfatıyla dahil olacaklardır. Bu komisyonların ismi Tekalif-i Milliye Komisyonları'dır. Komisyonlar 11.8.37 tarihinden itibaren daima hal-i in'ikatta bulunacak ve komisyon azaları hiçbir ücret almayacaklardır. Her komisyon iki ay müddetle hizmet-i askeriyeden tecil edilmek üzere ikişer katip, dörder memur ayrıca istihdam edeceklerdir.
2- Tekalif-i Milliye Komisyonları bu emrin alınmasına müteakip tebliğ edilecek olan Tekalif-i Milliye evamir-i esasiyesini selahiyet-i kamile ile tatbîk ile mükellef olacaklar bu suretle seferber ordu ihtiyacını temin edeceklerdir.
3- Mezkûr Tekalif-i Milliye Komisyonlarından İzmit ve Bolu Sancakları dahilinde bulunanların hasıla-i mesaisi Kocaeli Mıntıkası Kumandanlığı'na ve Zonguldak livası, Ankara Vilayeti, Müstakil Aksaray Sancağı, Konya Vilayeti, Silifke Sancağıyla bu sayılan mıntıkanın Garbında kalan aksam-ı arzideki komisyonlar hasıla-i mesaisi Garp Cephesi'ne ve Elcezire ve Şark Ordusu mıntıkalarındaki komisyonlar hasıla-i mesaisi mezkur ordulara ismi geçmeyen menakıttan başka olarak merkezi Anadolu'da kalan bi'l-umum komisyonlar hasılatı Müdafaa-i Milliye'ye aittir. Merkez Ordusu Adana ve Ayıntap cepheleri ihtiyacaatı, Müdafaa-i Milliye'ye muhtas yerlerden tefrîk olunacaktır.
4- Bila istisna memleket dahilindeki her komisyon bu vazifenin îfasına devam edecek ve 10 Eylül sene 337 tarihine kadar 15, 20, 25, 30 Ağustos 337 ve 5 Eylül 10 Eylül 337 tarihinde Müdafaa-i Milliye Levazımat-ı Umûmiye Dairesi'ne anbar mevcutları hakkında telgrafla rapor vereceklerdir. Aynı zamanda cephelere mıntıkalarında bulunan komisyonlardan Garp Cephesi Komisyonlarından Aksaray, Konya, Karahisar livalarıyla bunun cenubunda bulunan mıntıka komisyonları yakınlığına göre Konya Menzil Müfettişliği'ne ve bu muhitin şimalinde bulunan komisyonlar Ankara Menzil Müfettişliği'ne ve Kocaeli mıntıkasındakiler Kocaeli Levazım Riyaseti'ne ve Elcezire ve Şark Ordusu mıntıkasındaki komisyonlar mezkur Cephe Levazım Riyaseti'ne raporlarının birer suretlerini vereceklerdir.
5- Komisyonlar aza ve memurlarından en ufak tekasül ve suiistimali görülenler hıyanet-i vataniye cürmüyle tecziye edileceklerdir.
6- Bir numaralı olan bu emir tekmil kazalara Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Hey'et-i Merkeziyelerine tebliğ edilmek üzere vilayet ve müstakil livalara ve İstiklal Mahkemelerine tekmil ahzıasker şubelerine tebliğ edilmek üzere her ahzıasker kalem riyasetine ve cepheler kumandanlıklarına ve bi'l-umum vekaletlere ve Ankara ve Konya Menzil Müfettişliklerine tebliğ edilmiştir. Emrin vusulü tarih ve saatini ve anlaşıldığını, alan makamat telgrafla haber vereceklerdir.
7- Bu emir ve bunu müteakip verilecek Tekalif-i Milliye evamir-i esasiyesi her tarafta en büyük mülkiye memuru tarafından vesait-i muhtelife ile neşr ve ilan edilecektir.

Bu emirle her ilçede birer Tekalif-i Milliye Komisyonu (Ulusal Vergiler Kurulu) kuruluyor, bu kurulların çalışmalarıyla toplanan araç ve gereçlerin, ordunun çeşitli kesimlerine nasıl dağılacağı düzenleniyordu.

Orduya Yardım İçin 2 Numaralı Tekalif-i Milliye Emri (7.8.1921)
Madde 1- Ordu ilbas ve teçhizinin tevsien tedariki için berveçh-i atî tedabir ittihaz edilecektir. Bu tedabirin tatbîkine bir numaralı evamirde muharrer olan Tekalif-i Milliye Komisyonları memurdur.
  • Her kazada mevcut hane adedince kaza birer takım çamaşır ve birer çift çarık ve çorabı nihayet 10 Eylül 37 tarihine kadar tamamen ihzar ve komisyonlar anbarlarına idhara mecburdur. Şu suretle mesela onbin haneyi ihtiva eden bir kaza behemehal onbin takım çamaşır ve onbin çarık ve çorap verecektir.
  • Pek fakir hanenin bu teberrudan istisnası ve bu fakirin hissesinin diğer bir zengine tahmili, derc ve teberruata memur olan komisyonun vazifesidir.
  • Toplanan çorap ve çamaşır ve çarıklar mahalli komisyonuna halk tarafından teslim edilecek ve verilen şeyler komisyonun bir memurunun mesuliyeti altında taht-ı muhafazaya alınacak ve müteberria komisyon tarafından teberruatı miktarını ve tarihi teslimini mübeyyin bir makbuz verilecektir.
2- Bu emri alan her komisyon reisi memur olduğu kazanın hanesi mevcudunu emri aldığı tarihten 10 Eylül 37 tarihine kadar verilen vazifeyi ikmal edeceğini telgrafla Levazımat-ı Umûmiye'ye bildirecektir.
3- Hitam-ı teberruatta Tekalif-i Milliye Komisyonu ziyri mazbatalı üç kıt'a defter yaparak, bir nüshasını Levazımat-ı Umûmiye'ye gönderecek, diğer nüshalardan birisi komisyon reisinde ve diğeri mahalli Mal Memurunun nezdinde müfettişler tarafından talep olununca irae edilmek üzere mevcut bulunacaktır.
4- Bu emrin tarz-ı icrasında en ufak suiistimali görülenler hıyanet-i vataniye cürmüyle itham edileceklerdir.
5- Bu emir bi'l-umum kazalara hemen tebliğ edilmek üzere vilayet ve livalara ve İstiklal Mahkemeleri'ne beray-ı ma'lûmat vekaletlere ve cephe kumandanlıklarına verilmiştir.

Bu emre göre her aile birer kat çamaşır, birer çift çorap ve çarık hazırlayıp Ulusal Vergiler Kurulu (Tekalif-i Milliye Komisyonu)'na verecektir. (Devam Edecek)