Uraysim...
Ulusal Raylı Sistemler Araştırma Merkezi...
Yaklaşık 10 yıldır Eskişehir'in gündeminde...
Ne yapılıyor, ne vazgeçiliyor...
Zaman zaman alevleniyor,
Zaman zaman sönümleniyor...
Alpu Ovasına, verimli topraklar üzerine kömürlü termik santral kurma projesi,
Yetmiyormuş gibi kömür madenleri açılması projesi,
Üstüne de pandemi,
Hepsinin üstüne de Rusya-Ukrayna Savaşı,
Bizlere toprağın, gıdanın, tarımın ve hayvancılığın ne denli önemli olduğunu bir kere hatırlattı...
Alpu Ovasının rahat bırakılması,
Büyük Ova olarak ilan edilmesiyle zaten koruma altına alındığı,
Bu tür projeler için kıraç ve tarıma uygun olmayan bölgelerin seçilmesi gerektiği,
Onlarca, belki de yüzlerce haberin, köşe yazısının, açıklamanın konusu oldu...
Her bir itiraza birçok bahane yaratıldı...
Güzel hayallerle projeler parlatılıp, ne kadar istihdam yaratacakları, şehrin geleceğine ne kadar büyük bir vizyon katacakları algısı yaratılıp, yayılmaya çalışıldı...
Kömürlü termik santral ve kömür madenleri için hazırlanan ÇED raporu mahkeme kararıyla geçersiz kılındı...
İdare Mahkemesi,
Yine verimli Alpu tarım arazileri üzerine yapılan URAYSİM Projesi için de,
'Kamu yararı olmadığı' ve 'yapılması halinde geri dönüşü olmayan zararların ortaya çıkabileceği' gerekçesiyle 'yürütmeyi durdurma' kararı verdi...
**************
Yaklaşık iki ay önce mahkeme,
İçlerinde profesörlerin, doçentlerin, öğretim görevlileri ve mühendislerin olduğu yedi kişilik bilirkişi heyeti atamış, heyet de, projede kamu yararı olmadığı şeklinde görüş bildirmişti...
Bilirkişi raporunda şöyle bir ifade dikkatimi çekmişti;
'Projenin yapılmasında da, verimli tarım arazilerinin korunmasında da kamu yararı vardır. Ancak önemli olan hangisinde daha yüksek kamu yararı olduğudur' deniliyordu...
Sonuçta bilirkişi heyeti ve de dolayısıyla İdare Mahkemesi,
Verimli tarım arazilerinin korunmasında, projeden daha yüksek bir kamu yararı olduğuna karar verdi...
öööööö öööööö
Her şeyden önce şunun bilinmesi gerekiyor...
Davanın açılmasının gerekçesi, büyük olasılıkla projeyi durdurmak ya da iptal ettirmek değil, yerini değiştirmek...
Yoksa,
O kadar büyük hayaller vaat eden (eğer anlatılanlar doğruysa tabi) bir projeyi kim istemez?
Ama 'illa ki Alpu Ovası'nın tam ortasına yapacağız' diretmesi sürerse, karşı direniş de devam edecektir...
Bilirkişi raporu ne diyordu mealen;
'Proje yapılırsa, verimli tarım arazilerinin bütünlüğü bozulabilir, arkeoloji ile ilgili geri dönülmez zararlar ortaya çıkabilir, ulaşım konusunda ciddi güvenlik zaafları ortaya çıkabilir...'
İdare Mahkemesi de,
Bu son derece açık ve net bilirkişi raporu doğrultusunda karar verdi...
**************
Mahkemenin bu kararının, kamuoyunda nasıl bir etki yaratacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz...
Az çok tahmin ediyor olsak da,
Daha net şeyler söylemek için, daha net şeyler görmek ve duymak gerekiyor...