Geçtiğimiz ay Eskişehir'de defalarca koruma kararı aldırdığı eski eşinin 'satırlı' saldırısı sonucu ağır yaralanan Ayşe Tuba Arslan yoğun bakımda yaşam mücadelesini sürdürüyor. CHP'nin duyarlı milletvekili Utku Çakırözer Ayşe Tuba Arslan'ı tedavi gördüğü hastanede ziyaret etmiş.
ŞİDDET VE TECAVÜZ
Çakırözer burada yaptığı konuşmada; 'Yasalar kadınlar yaşasın diye var' demiş. Çakırözer konuşmasında şu ifadeleri dile getirdi. 'Ayşe Tuba Arslan da diğer kadınlar gibi pek çok kez koruma talebinde bulunuyor. Koruma talepleri her seferinde uzatılıyor. Ama yine sokak ortasında vahşet, ve yine koruma skandalı. Başka Ayşe'ler, Öznur'lar, Emine Bulut'lar, Helin Palandöken'ler, Şule Çet'lerin katledilmemesi için, kadınların erkek şiddetinden korunma talepleri süratle ve eksiksiz karşılanmalıdır. Mahkemeler saldırganlara en ağır cezaları vermelidir.' Peki 'ülkemizde yasalar kadını korumuyorsa' suç kimin? Nüfusun Yüzde 95'inin 'müslüman olduğu söylenen ülkemizde kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet ve taciz olayları' hiç azalmıyor. Aksine daha da artıyor. Yasaları hazırlayanlar nedense bir türlü 'kadınların öldürülmesini, çocukların bazı cemaat vakıflarında tecavüz edilmesini' önlemiyor.

İNGİLİZ YARGIÇ BİZİ GÖRSEYDİ
MESLEKTAŞLARINDAN UTANIRDI
İngiliz Yargıç, gece yarısı parktan geçen kızı korkutan adama, 7 yıl 7 gün hapis cezası verince şaşıran gazeteciler sormuş: 'Adam kıza elini bile süremedi. Kaçan kızın çığlıklarına yetişenler de adamı yakaladı. Bu ceza çok değil mi?' Yargıcın yanıtı hukuk tarihine geçecek düzeydeydi: 'Kızı korkutmanın karşılığı 7 gündür. 7 yıl, İngiliz kızlarının gece yarısı parkta dolaşma özgürlüklerine saldırmanın cezasıdır.' O İngiliz yargıç kim bilir Türkiye'de 'kadınların şortla gezme özgürlüğüne saldıran psikopat yaratıklara' kaç yıl verirdi? Veya 'eşine, eski eşine, kız arkadaşına, eski sevgilisine şiddet uygulayanlara' kaç yıl verirdi? Bu saldırganların Türkiye'de 'gözaltına alındıktan sonra hemen salındıklarını öğrenseydi' ülkemizdeki meslektaşları adına herhalde utanç duyardı. Kızların 'kendilerine tecavüz edenleri hapisten çıkması için onlarla zorla evlendirildiğini' duysa kahrolurdu. Kimse masal anlatmasın. Ülkemizde kadınlarımızı, çocuklarımızı; onlara şiddet uygulayan yaratıkları en ağır şekilde cezalandırmadan koruyamayız. Mustafa Kemal Atatürk 'Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın' diye ne güzel söylemiş. Kahraman Türk kadını kendilerini ikinci sınıf muamele yapıp, sürünmeye layık görenlere karşı mücadele etmelidir. Mustafa Kemal Atatürk'ün kendilerine verdikleri hakkı sonuna kadar kullanmalıdır...
----------------------------------------------------------
CIRIT VE CEYLAN'DAN SONRA
GÖZLER TEPEBAŞI'NA DÖNDÜ

17 Aralık 2018'den bugüne İl Milli Eğitim Müdürlüğü görevini vekaleten yapan Hakan Cırıt'ın 'asaleti' geldi.

DEDİKODULAR GERÇEKLEŞMEDİ
Daha önce Iğdır ve Edirne Milli Eğitim Müdürlüğü görevlerini üstlenen başarılı yönetici Cırıt artık Eskişehir'deki görevini asil kadrolu yapacak. Böylece onun 'adaletli uygulamalarından rahatsız olanların' çıkardığı 'gidecek' dedikoduları da sona ermiş oldu. Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürü Kürşad Önder Ceylan'ın asaleti de geçtiğimiz 17 Ağustos'ta gelmişti. İl de ve Odunpazarı'nda asil müdürler görev yaparken; Tepebaşı vekaletle yönetiliyor. 4,5 yıl Tepebaşı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yapan Bülent Üzmez 18 Aralık 2018'de görevden alınmıştı. Üzmez İl Milli Eğitim'e Şube Müdürü olarak atanmıştı. Tepebaşı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü '11 aydan fazla süredir başsız' yönetiliyor.

SİZ YAPMAZSANIZ
ANKARA ATAR
Daha önce de Görünüm'de kaleme almıştım. Tepebaşı İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Ömer Karaca yaklaşık 11 aydır bu görevi vekaleten yapıyor. Gerçekten 'özverili' çalışıyor. Ancak asil kadrolu müdür olarak atanmadığı için risk alamıyor. Belki de yapmayı düşündüğü projelerini hayata geçiremiyor. Tepebaşı'nın 2018 yılı rakamına göre 360 bin nüfusu var.
Türkiye'nin '27 ilinden fazla nüfusu olan Tepebaşı ilçesine' neden 10 aydır Milli Eğitim Müdürü atanamıyor? 'AK Parti Eskişehir Milletvekilleri neden Tepebaşı Milli Eğitim'in yaklaşık 11 aydır başsız yönetilmesine sessiz kalıyor?'
Buraya gelecek isim konusunda aralarında anlaşamadıkları için mi kentimizde bu durum yaşanıyor? Harun Karacan, Nabi Avcı bir araya gelerek, Tepebaşı İlçe Milli Eğitim'e 'bu işi layıkıyla yapabilecek, Eskişehir'i, kentin değerlerini ve Eskişehir eğitim camiasını bilen bir kişinin atanmasını' sağlamalıdır. Siz bunu yapmazsanız birileri; 'Eskişehir'i, kentimizin değerlerini bilmeyen bir kişiyi dışarıdan' atar. Olan yine Eskişehir'e, 'kentimiz eğitim camiasına ve çocuklarımıza' olur. Tepebaşı İlçe Milli Eğitim artık yeni müdürüne kavuşmalı.
------------------------------------------------------------
ORDU'DA ESKİŞEHİR RÜZGARI

2004-2014 yılları arasında AK Parti'den Odunpazarı Belediye Başkanlığı yapan Burhan Sakallı oniki gün önce Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler'in Danışmanı oldu. Sakallı Ordu'ya giderek, yeni görevine başladı. Sakallı'nın belediye başkanlığı döneminde Başkan Yardımcılığı yapan Süleyman Ekşi'de yaklaşık iki ay önce Ordu Büyükşehir Belediyesi Kanalizasyon İdaresi (OSKİ) Genel Müdür Yardımcısı olmuştu. AK Parti'nin Kurucularından olan Hilmi Güler 2002-2009 yılları arasında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yapmış bir isim. 2009'dan bugüne de Ordu Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapıyor.
Güler'in üçüncü döneminde Eskişehirli iki başarılı bürokrata görev vermesini kentimiz açısından sevindirici bir durum.
Yaklaşık 2,5 yıldır Ordu Valiliği yapan ve Ekrem İmamoğlu'nu 'havaalanında VIP Salonu aldırmayarak adını tüm Türkiye'ye duyuran Seddar Yavuz'da Eskişehirli. Sakallı, Ekşi ve Yavuz ile Ordu'da Eskişehir rüzgarı esmeye başladı. Umarım Sakallı ve Ekşi, Yunus Emre'nin kenti olan Eskişehir'in 'o güzel, insanları ötekileştirmeyen hoşgörüsünü' hemşerimiz Seddar Yavuz'a hatırlatırlar...
-------------------------------------------
NEZİH HOCA'YA ANLAMLI TEŞEKKÜR

Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nezih Orhon Milli Eğitim Bakanlığı'ndan anlamlı bir Teşekkür Belgesi aldı. Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürü Dr. Cem Gençoğlu imzalı belgede Orhon ile ilgili şu ifadeler dile getirildi; 'Güncellenen öğretim politikaları doğrultusunda gerçekleştirilen kitap yazım sürecinde göstermiş olduğunuz üstün gayretiniz ve özverili çalışmalarınızdan dolayı teşekkür eder, başarılarınızın artarak devam etmesini dilerim.' Başarılı akademisyen Orhon aldığı bu anlamlı teşekkürü kendi sosyal paylaşım hesabında şu ifadelerle paylaştı; 'Sabah ofiste erken saatlerin süprizi. İnsanın ülkesinin çocuklari için yazdığı kitap için devletinden teşekkür alması. 32 yıl içinde alınabilecek en güzel hediyelerden. Ülkemin dünya tatlısı çocuklarının mutlu, aydınlık, paylaşan, seven ve refah içinde geleceklerine adansın.' Anadolu Üniversitesi'nde yıllardır büyük projeleri hayata geçirerek, Eskişehir ve Türk bilimine önemli katkılar sunan Orhon'u kutluyorum. Daha nice başarılı ödül ve teşekkürler almasını diliyorum. Çünkü kendisi bunu sonuna kadar hak ediyor...
-------------------------------------
FIKRA
SEN ÖLDÜN

Bir savaşta o kadar çok insan kaybolmuş ki, doktorlar savaş meydanını dolaşır, yatanlara şöyle bir dokunurlarmış. Asker gözünü açıp kıpırdarsa 'sedye', sesini çıkartmazsa 'deniz' derlermiş.. 'Denizciler' den biri yolda gözünü açmış:
'Nereye götürüyorsunuz?'
'Sen öldün, denize atacağız!'
'Görmüyor musunuz ölmedim yahu!'
Sıhhiye çavuşu kızmış:
'Sus lan, doktordan iyi mi bileceksin!'