Yerel medya açısından önemli bir tartışma konusudur:

'- Yapılan haber ve yorumlar yerel mi olmalı, yoksa genel (ulusal/ evrensel) mi olmalı?..

Bence 'yumurta/ tavuk' ilişkisine benziyor bu tür tartışmalar. Çünkü yerel ve genel birbirini tamamlarlar ve aslolan yerel medyadaki haber ve yorumların da 'doğru, nesnel, kaliteli ve seviyeli' olmasıdır.

Elbette ki bu doğrular siyaset için de aynen geçerlidir. Özellikle Eskişehir'e ve Eskişehirlilere yakışan da budur…

YEREL SİYASET ISINMAYA BAŞLADI

Yerel seçimlere iki ay gibi 'kısa ama uzun' bir zaman kaldı. Siyasal partiler açısından yerel seçimlerin birinci aşaması olan 'adayların belirlenme süreci' tamamlanmak üzere.

Gelişmelerin bugünkü aşaması benim penceremden şöyle görünüyor:

· CHP Adayları çalışmalarını 'doludizgin' sürdürüyorlar.

Adayların açıklandığı ilk günlerde, CHP il ve merkez ilçeler yönetimlerine yakın olan partililer arasında bir süre kabaran sular duruldu. Çünkü aday gösterilen isimlerin 'deneyimli, birikimli ve uyumlu çalışma özellikleri'; birilerinin bir bardak suda sanal fırtınalar yaratma gerekçelerini ortadan kaldırdı.

CHP adayları kitlesel seçim bürosu açılışları, basınla kurdukları sıcak ilişkiler, ev ve STK ziyaretleri gibi etkinliklerle çalışmalarını yoğun olarak sürdürüyorlar. Parti örgütleriyle adayların çalışmaları bütünleşmeye başladı.

· MHP adayları 'seçmenle ısınma turlarını' sürdürüyorlar. Ve bir yerel seçimde'üçüncü alternatif olmanın sıkıntılarını' aşmaya çalışıyorlar.

· AKP adayları de 'birbirleriyle ısınma turlarına' başladılar… Ama '17 Aralık depreminin nedenlerini ve sonuçlarını anlatmaya henüz başlayamadılar…'

· Seçimlere katılma hakkı olan ama şansları olmayan diğer partiler ise 'var olduklarını kanıtlama' gayreti içindeler…

MİHALIÇÇIKLILARIN DURUMU

Bilindiği gibi çok uzun yıllardan beri Eskişehir siyaset arenasında 'Malıçlılar lobisinin' önemli bir ağırlığı olmuştur.

Malıçlıların siyasete ağırlıklı olmalarının temelinde 'bazı sosyo/ekonomik nedenler' yanında, 'Selami VARDAR' gibi efsane bir ismin 'birleştirici özelliği' yatmaktadır.

'İyi bir siyasetçi, iyi bir yerel yönetici, iyi bir Eskişehirli ve iyi bir Malıçlı' olma özelliklerini üzerinde taşıyan Selami Bey; 40 yılı aşkın bir süre hemşerilerine toplumsal/ siyasal anlamda çağdaş bir biçimde öncülük yapmıştır.

Son 20 yıldır Mihalıççıklılar lobisinin aktif katılımcılarından birisi olarak diyorum ki; ne yazık ki Selami Amcanın ölümünden sonra onun yeri bir türlü doldurulamadı. Lobi içindeki farklı siyasal eğilimler öne çıkarılmaya başladı. Hatta lobideki bazı sosyal demokrat eğilimli siyasetçilerin birbirlerine yönelik düşük seviyeli söylemleri ve tutumları insanların duygularını ve güvenlerini sarstı…

Eskiden neredeyse her ay düzenli toplantılar yapan Mihalıççıklılar lobisi, yaklaşık üç yıldan beri bir araya gelemedi. Ya da toplantılar küçük gruplar halinde yapılır oldu… Yani Malıçlılar'ın 'siyasal baskı grubu olma güçleri çok zayıfladı…'

Bence bugünkü yerel seçimler sürecinde, 'Eskişehir merkezindeki belediye başkan adaylığı için hiçbir partinin Mihalıççık kökenli aday göstermemesinin' önemli bir nedeni burada yatıyor…

Ancak temel neden şu gerçekte yatıyor: 'Geçtiğimiz yıllarda Mihalıççıklıların örgütlü güçleri, çağdaş bir Eskişehir ve çağdaş bir Türkiye umutlarıyla bütünleştiği için etkiliydi…'

Dileğimiz, Malıçlıların eskiden olduğu gibi 'siyasette kişisel, yöresel, etnik, dinsel ve partisel çıkarlar sağlama tuzaklarına düşmeden; Mihalıççık değerlerini kentsel, ulusal ve evrensel değerlerle bütünleştirmeleridir…'

YEREL YÖNETİMLER VE ESKİŞEHİR

Demokrasi öğretisi 'yerel yönetimler demokrasinin beşiğidir' diyor.

Çağdaş siyaset bilimi ise 'yerel yönetimlerin yetki ve görevlerinin arttırılmasını' öngörüyor. Çünkü en doğru ve uygulanabilir projeler ancak 'yerinde verilecek kararlarla ve olanaklarla' gerçekleşiyor.

Şu güzel Eskişehir'imizde özellikle son 15 yıldır bu gerçekler doğrultusunda yapılan uygulamalar Türkiye'de ve dünyada örnek gösteriliyor.

Bu durumda bizim de 'Ne Mutlu Eskişehirliyim Diye!' övünmemiz ve önümüze 'Türkiye Eskişehir Olsun!' diyen hedefler koymamız gerekiyor…

Sevgiyle dostlukla.