Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, kırsal ilçelerde üretim yapan çiftçilere desteklerini sürdürüyor...
Geçtiğimiz Pazartesi günü,
Sarıcakaya ve Mihalgazi'de yapılan bir törenlerle, bölgedeki üreticilere 12 bin zeytin fidanı dağıtımı yaptı...
Fidanların dikilmesiyle,
Orta Sakarya Vadisinde 435 dekarlık alanda zeytin bahçeleri ortaya çıkacak...
************************
Zeytin ağacı...
Diğer adıyla ölmez ağacı...
Mitolojide, hakkında en fazla efsane anlatılan ağaçlardan biri...
Tanrılar tanrısı Zeus kendisinin kurduğu şehre bir koruyucu atayacaktır...
Yarışmaya Denizler tanrısı Posedion ile Tanrıca Athena aday olurlar...
Zeus,
Kendisine en değerli armağanı vereni şehrin koruyucu ilan edeceğini söyler...
Posedion, Zeus'a hiçbir savaşta, hiçbir zaman yenilmeyecek bir at hediye eder...
Dünyanın en uzak diyarlarına gidebilecek kadar güçlü bir at...
Athena ise,
Asasını sertçe toprağa vurur...
Vurduğu yerden göğe doğru bir ağaç yükselir...
Athena şöyle der;
'Bu ağaç öyle bir ağaçtır ki, insan gölgesinde dinlenebilir, meyvesini yiyebilir ve meyvesinden çıkarılan yağda bütün yiyeceklerini saklayabilir...'
Başta Zeus olmak üzere herkes ağaca hayran kalır...
Öyle ki diğer yarışmacı Posedion bile, hayranlığını gizleyemez...
Zeus, elbette hayranı olduğu ağaç armağanını seçer...
Şehrin koruyuculuğunu Athena'ya verir...
O andan sonra da şehrin adı Atina olur...
Bu arada,
Athena, kendisinin hak ettiğini düşünüyor olsa da;
Posedion'la arasında bir husumet kalmasını istememektedir...
Zeytin ağacından bir dal koparır ve Posedion'a uzatır...
O da memnuniyetle kabul eder...
Böylece 'zeytin dalı uzatmak' deyimi insanlık literatürüne girmiş olur...
************************
İşte bir efsane daha...
Tanrı, yoldan çıktığını gördüğü insanları cezalandırmak için onlara büyük bir ceza vermeye karar verir...
Hazreti Nuh'a,
Büyük bir gemi yapmasını ve yeryüzündeki tüm hayvan cinslerinden bir erkek bir de dişi olmak üzere gemiye almasını ister...
Nuh, Tanrının isteğini yerine getirir, bütün hazırlıkları yapar...
Geminin kapıları kapanır kapanmaz, büyük bir tufan başlar...
Günlerce dur durak bilmez...
Bütün yeryüzünü sular kaplar, Nuh'un gemisindekilerden başka canlı kalmaz...
Günler geçmiş, yağmur kesilmiştir...
Ancak hala bir kara parçası görünmemektedir...
Nuh gemideki güvercinlerden biri gökyüzüne salar...
Güvercin bir süre sonra geri döner ve Nuh anlar ki hala suların çekildiği bir kara parçası yoktur...
Birkaç gün sonra güvercini yeniden gönderir...
Bu sefer güvercin, gagasının arasında bir zeytin dalıyla geri döner...
Ve Nuh anlar ki,
Hayatın yeniden başlaması için her şey hazırdır...
Üstelik büyük felaket nedeniyle birçok bitki ve ağaç yok olmuşken, zeytin hayatta kalmıştır...
Yani o, ölmez ağacıdır...
Aynı zamanda;
O günden bu tarafa güvercin ve gagasındaki zeytin dalı, umudun, barışın, yaşamın simgesi olmuştur...
************************
Yani, zeytin deyip geçmemek gerek...
Dünya üzerinde bin yaşından daha yaşlı zeytin ağaçları var...
Nazım'ın o ünlü dizeleriyle bitirelim...
yetmişinde bile, mesela,
zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yasamak yani ağır bastığından...