Çarşamba günü Seyitgazi ilçesinin Ayvalı (köyü) Mahallesindeydim. Yakın bir arkadaşım anne-babasının ikamet ettiği mahalle.
Arkadaşım anne-babasının ihtiyaçlarını aylık olarak temin edip Ayvalı Mahallesinde ikamet eden evlerine bırakıyormuş.
'Sadi işin yoksa birlikte gidelim. Sende köy havası alırsın' dedi.
İhtiyaçlarını aldı, arabasına yükledi, mahallenin yolunu tuttuk.
Aldıklarını eve indirdi. Yarım saat kadar sohbet ettik ayrıldık.
Köy kahvesinin önünden geçerken iki tanıdık gördü.
'Acil işin yoksa birisi amcam, diğeri akrabamız. Görmüşken onlarında halini-hatırını sorayım' dedi.
Ramazan ayında olduğumuz için kahvenin önündeki bahçede yaklaşık 10 kişi vardı.
Arkadaşım amcası ve akrabası ile sohbet ederken beni tanıştırdı.
'Sadi gazeteci' deyince adının Ahmet olduğunu söyleyen yaklaşık 80 yaşındaki adam yanımıza geldi.
Yaşı 80 ama söylemese 60 ancak dersiniz.
Maşallah dinç.
'Tuttuğunu koparır' derler ya. Aynen öyle görünüyordu.
Ahmet dede ilerlemiş yaşına rağmen hem çiftçilik hem de besicilik yapıyormuş.
'Madem gazetecisin neden köylünün yaşadığı sorunlarını yazmıyorsunuz, köylü bitti' diye yakınmaya başladı.
Ahmet dede, 'Ben bu yaşıma kadar bugün yaşadıklarımı yaşamadım. Beslediğim hayvanlara yem alacak cebimde para kalmadı. Bankadan oğlum kredi çekti. Bana verdi. O parayla hayvanlara yem aldım. Satacağım alan yok. Almak isteyenlerde değerinin yarısı kadar para veriyorlar. Kurbanlık için gelenler var. Kurbana daha üç ay var. Kurbanlık alacak, parasını peşin verecek. İyi de ben onlara üç ay bakmak zorunda kalacağım. Üç ay bu hayvan yem yiyecek. Sen piyasayı benden iyi biliyorsundur. Bugün 2 bin liraya verdiğim hayvanın fiyatı belki 3 bin liraya yükselecek. Ne yapacağımı şaşırdım' dedi.
Ahmet Dede'nin ardından adının Hasan Hüseyin olduğunu söyleyen bir başka mahalle sakini, 'seni bulmuşken içimizi dökelim. Yazarsan belki derdimize çare olurlar'dedi ve başladı anlatmaya:
'Besicilik öldü. Yem fiyatları aldı başını gidiyor. Geçen sene buğdayı hasat ettikten sonra sapından saman yaptık. Bir dekarda yonca ektim. 60 küçükbaş hayvanım var. Saman da yonca da bitti. Saman almaya kalktım tonu bin lira olmuş. Geçen sene 400-500 TL idi. Yonca alayım dedim balyası 80 TL. Geçen sene 30 TL idi. Yemlik arpanın kilosu ise 4,5 TL olmuş. Ama hayvanın değeri saman ve yonca kadar artmadı. Hayvanları satıp parasını bankaya yatırmayı düşünüyorum. Vallahi daha karlı'.
Sohbet bitmeyecek.
Saat 18.00 oldu.
'Arkadaşıma müsaade isteyip kalkalım artık' dedim.
Arabaya binerken yaşlı bir kadın arkadaşımı görünce, 'Sen Veli'nin oğlu Osman değil misin? Beni tanıdın mı?' diye sordu.
'Tanımaz olur muyum Fatma teyze' dedikten sonra elini öptü.
Beni göstererek 'bu kimlerden?' dedi.
Arkadaşım, 'Bu köyden değil. Tanımazsın. Gazeteci' diye tanıtınca Fatma teyze 'oğlum beş dakika vaktiniz var mı? Sana anlatacaklarım var. Bizi dinleyen kimse yok. Siyasetçiler ise sadece seçim zamanı geliyor. Anlattıklarımızı dinliyorlar. Ankara'ya gidince unutuyorlar' deyince mecburen dinledim.
'Bak oğlum şu aşağıdaki avlulu ev bizim. Dedeyle ikimiz yaşıyoruz. 5 tane büyük baş hayvanımız vardı. Geçen sene yem fiyatları aldı başını gitti. Yeme para yetiştiremez olduk. Mecburen 4'ünü yok pahasına sattık. 50 küçükbaş davarımız vardı. Onlardan da 30'unu satmak zorunda kaldık. Yem fiyatları arttığı için dede her sabah onları çayıra otlatmaya götürüyor. Zor oluyor ama katlanıyoruz. Bu yıl onları da satacağız. Bu köyde hemen hemen her evde en az 50-60 küçükbaş, 10 tanede büyük baş hayvan olurdu. Şimdi evleri tek tek gez. Kaç evde hayvan kaldı. Hayvancılık bitti'.
* * *
'Fatma teyze devlet yem desteği veriyor. Büyük ve küçükbaş hayvan başına ayrıca destek veriyor' deyince, 'oğlum destek veriyor ama bir eliyle cebime koyuyor, diğer eliyle de koyduklarını alıyor. Bana kalan bir şey olmuyor. Kışın hayvanlar ahırda yattı. Onlara yem parası yetiştiremedik. Yem fiyatları yarış atıyla yarışıyor. Ben nasıl yetişebilirim? 10 dekar ekili arazimiz vardı. Mazot, gübre, tohumluk artınca, ektiğimizden de para kazanamayınca 5 dekarını sattık. Şimdi mazot olmuş 22 lira. Bir torba (50 kğ) gübre 600-700 liraya yükselmiş. Her şeye zam geldi. Geçen sene kilosunu 2,5 liraya sattığımız buğdayın kilosu 4 lirayı geçmiş. Besicilikte, tarımda yapmak artık çok pahalı. Değerini veren olursa 5 dekar tarlamızı da satacağız. Zaten köyde köylü de kalmadı. Çoğu şehre gitti' diye anlatırken gözleri yaşardı. Nerede ise ağlayacaktı.
* * *
İşte besicilerin ve üreticilerin içerisinde bulundukları durum bu…
Besiciler yem fiyatlarına, üreticiler mazot, yem ve gübre parasına yetişemediklerinden dolayı hayvanlarını, tarlalarını satışa çıkarmak zorunda kalmışlar.
Besicilik ve üretim yapanların sayısı giderek azalıyor.
Mazot, gübre, yem ve tohumluk fiyatları bu hızla artmaya devam ederse gelecek yıllarda ne hayvan kalır ne de ekilecek tarla.
* * *

Hazine yardımından vazgeçin 2 milyon
gencimize tablet, bilgisayar alalım
Siyasi partiler faaliyetlerini sürdürmek için bağış, aidat, gayrimenkul gelirleri ve parti etkinliklerinden elde edilen gelirleri kullanabiliyor. Fakat bunların yetersiz kalması nedeniyle Türkiye'de 1965 yılından beri hazine tarafından siyasi partilere destek veriliyor.
Siyasi partiler kanuna göre en son parlamento seçimlerime katılmış ve genel barajı aşmış partilere toplamda her yıl o yılki genel bütçe gelirlerinin 5 binde ikisi oranında ödeme yapılıyor. Bunun haricinde barajın altında kalmasına rağmen yüzde 3'ten fazla oy alan partilere de en düşük yardımı alan partiyle orantılı olarak destek veriliyor. Seçim yıllarında bu miktar 3 katına çıkıyor.
2022'de hangi parti ne kadar hazine yardımı alacak?
Meclise sunulan bütçe taslağında 2022 yılı genel bütçe gelirlerinin 1 trilyon 448 milyar 944 milyon 742 bin lira olması kararlaştırıldı. Buna göre barajı aşan partilere toplam hazine yardımı 645 milyon 164 bin 527 lira olarak kabul edildi.
Bu durumda seçime giderken AK Parti'nin kasasına girecek toplam para280 milyon 279 bin lira.
Aynı şekilde CHP'ye 149 milyon 134 bin lira, HDP'ye ödenecek tutar ise 77 milyon 65 bin TL olacak.MHP'ye 73 milyon 99 bin TL, yüzde 10,14 oy alan İYİ Parti'ye ise 65 milyon 588 bin liraTL ödenecek.
Yine aynı kanuna göre genel seçimlerin yapıldığı yıl yapılan destek miktarı üç katına, yerel seçimlerin yapıldığı yıl ise iki katına çıkıyor. Partilere yapılacak yardımın miktarı ise en son genel seçimde aldıkları oy oranına göre belirleniyor.
HDP belirsizliği
HDP hakkında Anayasa Mahkemesi'nde (AYM) görülen kapatma davasına göre HDP'nin alacağı hazine yardımının miktarı değişebilir ya da HDP devlet yardımından mahrum bırakılabilir. Siyasi Partiler Kanunu'nun 101. maddesine göre kapatılma istemiyle dava açılan partilere ödenen hazine yardımında mahkeme kararına göre kesinti yapılabiliyor, para ödenmişse partiden talep ediliyor. Anayasa Mahkemesi, temelli kapatma yerine, siyasi partiyi hazine yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına, karar verebiliyor.
HDP devletten hazine yardımı alsa bile AYM'nin kararına göre bu miktarın bir kısmı ya da tamamı yeniden hazineye devredilebilir.
Benzer bir olay Refah Partisi
kapatıldığında yaşanmıştı
Daha önce benzer bir olay Refah Partisi (RP) kapatıldığı zaman yaşanmıştı. RP, 1998 yılında kapatıldıktan sonra partinin aldığı hazine yardımının iade edilmesi istenmiş ancak yöneticiler paranın harcandığını belirterek parayı iade etmek istememişti. Bunun üzerine 'kayıp trilyon davası' açılmış ve RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan dahil toplam 68 parti yöneticisi için farklı sürelerde hapis cezası verilmişti.
6 muhalif parti yüzde 1'e düşürülmesini istiyor
Öte yandan bu sistem yeni kurulan veya düşük oy alan partiler tarafından sık sık eleştiriyor. Seçim kampanyalarında hazine yardımlarını kullanamayan partiler bu sistemin büyük partiler lehine haksız rekabete yol açtığını savunuyor.
CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ile DEVA Partisi yetkililerinin 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem' çalışmalarını ortaklaştırmak için başlattığı toplantılarda partilere hazine yardımı da gündeme alındı. Buna göre parti yetkilileri seçim barajının yüzde 3'e düşürülmesinde mutabık kalırken hazine yardımı için belirlenen alt sınırın tüm partiler arasında eşitlik ve adaletin sağlanması için yüzde 1'e düşürülmesi konusunda anlaşmaya vardı.
* * *
Doğru bir karar.
Madem siyasi partilere hazine yardımı yapılıyor. Neden sadece baraj aşan partilere ödeniyor? Bu hak mı?
Hazine yardımı alan partiler seçim döneminde propaganda için oluk oluk para harcarken diğer partiler çok kısıtlı imkanlar ve aldıkları bağışlar hazine yardımı alan partilerle aynı kulvarda koşmaya çalışıyorlar.
İşte bu adaletsizliğin giderilmesi için CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ile DEVA Partisi, hazine yardımın seçimlerde yüzde 1 oy alan partilere de yapılması konusunda anlaşmışlar.
BU YIL ALMAYIN
Memleket Partisinin Siyasi Partilere Tasarruf Kampanyası'nı gündeme taşıyan Memleket Partisi Genel Başkan Vekili ve Parti Sözcüsü Gaye Usluer, '2022 yılında siyasi partiler 645 milyon 164 bin 527 TL Hazine yardımı alacak. Ne yapacaklar bu hazine yardımı ile? Parti bayrağı asacaklar, ses düzeni kiralayacaklar, kampanya yapacaklar. Siyasi partilere çağrımızdır. Gelin bu defa hazine yardımından vazgeçin. Bu parayı almayacağınızı açıklayın. Bu parayla tam 2 milyon gencimize tablet, bilgisayar alalım dağıtalım. Var mısınız?' demiş.
* * *
Çok doğru bir düşünce, Memleket Partisi Genel Merkez yöneticilerini bu önerilerinden dolayı kutluyorum.
Pandemi döneminde gördük.
Sokağa çıkma yasağı var. Okullar kapalı. Öğrenciler eğitimlerinden geri kalmasın diyerek TRT-EBA TVdiye kanal hizmete girdi. Bu kanaldan ilk, orta ve lise öğrencilerine uzaktan eğitim verildi. Ancak cep telefonu veya tableti olmayan milyonlarca öğrenci bu eğitimi almaktan mahrum kaldı.
Gerçi o dönemde birçok STK ile birlikte Milli Eğitim Bakanlığı da tablet dağıttı. Ancak her öğrenciye ulaşmatırmak mümkün olmadı.
Bir evde birden fazla öğrenci varsa birisine verildi.
Bir tabletten 3 öğrenci yararlanmaya çalıştı.
Bu yıl barajı aşan partiler toplam 579 milyon 577 bin 896 lira hazine yardımı alacaklar. Bu parayla kaç tablet alınabilir bilmiyorum. Siyasi partiler bu yıl hazine yardımını almasalar da o parayla öğrencilere tablet alımını için yapılacak organizasyona bağışlasalar çok büyük hayır işlemiş olurlar.
Hadi varmışınız?
Bakalım kaç parti 'ben almayacağım' diyecek?
* * *