Eskişehir sokaklarının renkli simaları onlar. Kimi alışverişe, kimi işe, kimi de sadece keyif için pedal çeviriyor.

Porsuk'ın kenarından, şehrin ana arterlerine kadar ulaşımın bir parçası olan bu isimlerle buluştuk. Onlara şehrin bisiklet deneyimini, yaşadıkları zorlukları ve bisikletin onlar için ne ifade ettiğini sorduk. İşte Seçkin, Ahmet ve Özdemir'in hikayeleri.

Seçkin PİNCE 68 yaşında gerçek bir "bisiklet gönüllüsü”. Onun için bisiklet bir ulaşım aracından öte, sosyal hayatının bir parçası. Haftada birkaç gün, alışveriş, arkadaş ziyaretleri ve sosyal etkinlikler için Porsuk kenarı ve Atatürk Bulvarı'nın bisiklet yollarını kullanıyor. Basma Köprüsü geçişi ise onun bisikletli ulaşımda en çok zorlandığı yer.

Ahmet ENGİN bisikleti şehir içi ulaşımının neredeyse tamamı için kullanıyor. Güzergahı genellikle Hatboyu, Opera arkası ve Sivrihisar Caddesi. Onun için bisiklet, ekonomik ve çevreye duyarlı bir yaşam tarzının simgesi.

Özdemir ÖZDEMİR de tıpkı Ahmet Bey gibi, bisikleti günlük hayatının vazgeçilmezi haline getirmiş. Ana caddelerden ziyade ara sokakları ve bisiklet yollarını tercih ediyor. Onun motivasyonu ise hem sağlıklı kalmak hem de trafik stresinden uzak, keyifli bir ulaşım deneyimi yaşamak.

  1. En Büyük Zorluk Trafikte Güvensiz Hissetmek

Üç bisikletlinin de en temel ortak derdi, trafikte kendilerini güvende hissetmemek. Araçların yüksek hızı ve bisikletlilere yapılan yakın geçişler en büyük korkuları.

Ahmet ENGİN, bu durumu "Köprübaşı ve kavşaklarda, özellikle Gazi Yakup Satar Caddesi kavşağında, araç sürücülerinin bizleri fark etmekte gecikmesi büyük risk oluşturuyor" sözleriyle anlatıyor.

Özdemir ÖZDEMİR çözüm önerisi getiriyor: "Kavşaklarda bisikletliler için trafik ışıkları ve levhalar olsa, sürücüler de bizim varlığımızı daha iyi algılayacak."

  1. Motivasyon Kaynakları: Ekonomi, Sağlık ve Keyif

Peki bu zorluklara rağmen onları bisiklete bindiren ne?

● Ekonomi: Seçkin ve Ahmet, akaryakıt ve bilet masrafı olmamasını büyük bir avantaj olarak görüyor.

● Sağlık ve Keyif: Seçkin ve Özdemir, bisikleti sağlıklı bir fiziksel aktivite olarak tanımlarken, Özdemir ÖZDEMİR "Trafik stresi yaşamadan, keyifle ulaşımımı sağlıyorum" diyerek en önemli kazanımlardan birine işaret ediyor.

  1. Hayalleri Süsleyen Gelişmeler: "Keşke Şu Olsa..."

Bisikletliler olarak en çok neyin gelişmesini istiyorlar? Bu soruya verdikleri yanıtlar, Eskişehir için bir kılavuz niteliğinde:

● Kesintisiz ve Güvenli Bir Bisiklet Ağı: Seçkin ve Özdemir'in en büyük hayali. Mevcut yolların birbirine bağlanması ve güvenli hale getirilmesi gerektiğini düşünüyorlar.

● Farkındalık ve Eğitim: Ahmet ve Özdemir, sorunun sadece altyapıda değil, zihniyette de olduğuna inanıyor. "Sürücü ve yayaların bisikletlilere saygısını artıracak eğitimler" en büyük beklentileri.

● Altyapı Hizmetleri: Özdemir ÖZDEMİR, şehrin daha fazla noktasında bisiklet tamir istasyonları olmasını isterken, Seçkin PİNCE ise Tepebaşı bölgesinde bisiklet parkının yetersiz olduğunun altını çiziyor.

Seçkin, Ahmet ve Özdemir'in hikayeleri bize gösteriyor ki, Eskişehir bisiklet dostu bir şehir olma potansiyelini taşıyor ancak önünde aşması gereken engeller var. Bu üç ismin de ortak dileği; güvenle, saygıyla ve keyifle pedal çevirebilecekleri bir şehir hayali.

Onlar, iki tekerleğin üzerinde sadece bir noktadan diğerine gitmiyor; aynı zamanda daha sağlıklı, durağan olmayan ve sürdürülebilir bir kent yaşamının da müjdesini veriyor.