Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt geçtiğimiz hafta yaptığı bir değerlendirmede, “partiye katkı sağlayacak her görev benim için değerlidir. Partiye bir katkım olacaksa, Türkiye'ye bir katkımız olur. Onun için de bireysel beklentimi asla öne çıkarmadım” dedi.
Bu açıklamanın değeri ve önemi büyük.
Aynı zamanda örnek niteliğinde.
Peki, neden?
★
Cumhuriyet Halk Partisi, görülmemiş bir hukuki, siyasi ve ekonomik baskı altında.
Buna rağmen bir taraftan parti örgütleri kanalıyla gerçekleri anlatmak suretiyle halka umut vermeye çalışıyor, diğer taraftan belediyeleri aracılığıyla hizmet etmeye gayret gösteriyor.
Böylesine zorlu bir süreçte kişisel beklentilerle hareket etmek doğru bir anlayış olamaz. Öyle bile olsa şahsi ikballerini öne alanlar yok mu? Elbette var ancak yurttaşlar onları net olarak görüyor ve notunu veriyor.
Fakat büyük oranda kişisel beklentiler arka plana alınmış ve hedefe Cumhuriyet Halk Partisi’nin başarısı ile Türkiye’nin menfaatleri konulmuş.
★
İşte, Kazım Kurt, bu nedenle “partiye katkı sağlayacak her görev benim için değerlidir. Partiye bir katkım olacaksa, Türkiye'ye bir katkımız olur. Onun için de bireysel beklentimi asla öne çıkarmadım” diyor.
Başkan Kurt bunu ilk kez söylemiyor. Siyasete başladığı günden bu yana aynı tavrını sürdürüyor, Cumhuriyet Halk Partisi’yle aydınlık bir geleceğe erişilebileceğine inanıyor. Bu noktada partiye yapılacak her türlü katkının, ülkenin geleceğine katkı olacağını savunuyor.
Savunmakla da kalmıyor, söylemlerini eylemleriyle güçlendiriyor. Öyle ki her türlü hukuki, siyasi ve ekonomik baskıya rağmen inadına hizmet etmekten, dolayısıyla ülkesi ve partisi için çalışmaktan vazgeçmiyor.
★
Zira Büyükşehir ve Odunpazarı Belediye Meclislerinde, Eskişehir Kent Konseyi başkanı olduğu sırada, milletvekiliyken ve iki dönem yönettiği Odunpazarı Belediyesi’nde yaptığı çalışmalar herkes tarafından biliniyor…
★
Kurt’un belediye başkanlığındaki üçüncü dönemi, baskıların arşa yükseldiği bir döneme denk geldi.
Hele ki parti rozetini çıkarmadan hizmet eden Kazım Kurt için bu baskının şiddeti çok daha fazla…
Buna rağmen belediye başkanlığının üçüncü döneminin daha üçte biri bile tamamlanmamışken hizmetten geri durmadı.
Gözle görülür yatırımlarını sıralamam gerekirse…
- Tekstil Üretim ve Tasarım Merkezi
- Vahap Özbayer adının verildiği tam teşekküllü bir spor tesisi
- Odunpazarı Sanat Merkezi
- İş arayanlarla iş verenlerin buluşturulduğu istihdam fuarları
- Yenikent Kapalı Pazarı
- Belediyenin tüm iş ve işlemlerinin dijital ortamda yapılmasını sağlayan dijital belediyecilik sistemi Ceor.
- Karapınar 2. Etap’ta üç bloktan oluşan konut projesi
★
Aktardığım projeler, araştırma yapmadan bir çırpıda aklıma gelenler; gerisini siz tamamlayın…
★
Belki de bunlardan daha önemlisi, kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması.
Kazım Kurt’un yönettiği belediye, yaklaşık on iki yıldır yaptığı onca yatırıma rağmen ekonomisi kaya gibi olan Türkiye’deki nadir belediyeler arasında.
Öyle ki vergi borcu bulunmayan, SGK borcundan korkmayan, kasasında küçümsenmeyecek bir kaynağı barındıran sayılı belediyeler arasında.
Sayıştay raporu da bu başarıyı tesciller nitelikte; zira belediye, yurt genelinde en az eleştiri alan belediyeler arasında ve yapılan eleştiriler ufak tefek mevzuat eleştirileri niteliği taşıyor.
★
“Kazım Kurt söylemlerini eylemleriyle güçlendiriyor” derken vurguladığım nokta bu.
Türkiye’ye ve yurttaşlarımıza hizmet edilecekse, böyle edilir.
Cumhuriyet Halk Partisi’ne katkı yapılacaksa, böyle yapılır.
Cumhuriyet Halk Partisi iktidar olacaksa, bu anlayışla, bu anlayışı benimseyen kadrolarla iktidar olur.
Ve bu kadrolar, gün geçtikçe çoğalıyorlar…