Odunpazarı Belediyesi tarafından organize edilen ve '26 Ağustos- 2 Eylül 2015 tarihleri arasında, Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın geçtiği alanları gönüllülerden oluşan bir grupla birlikte yürümeyi amaçlayan' etkinlikler başladı.
Bu anlamlı yürüyüşün başlangıcı 26 Ağustos 2015 günü saat 14.00'te Ankara'da 'İkinci TBMM Binası'* önünde yapılan basın açıklamasıyla gerçekleştirildi.
Basın açıklamasında konuşan Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım KURT, 'etkinliğin amaçları ve ayrıntıları hakkında bilgi verdi ve günümüz koşullarıyla bağlantısını' vurguladı.
Basın açıklamasına destek veren CHP Genel Başkan Yardımcıları Veli AĞBABA ve Seyhan ERDOĞDU, CHP Grup Başkan Vekilleri Levent GÖK ve Özgür ÖZEL ile CHP Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Gaye USLUER, konuyla ilgili görüşlerini paylaştılar ve Odunpazarı Belediyesi'ni kutladılar.
Basın açıklaması için Eskişehir'den gelen yüz kadar yürüyüş gönüllüsünün ve yerel medya çalışanlarımızın heyecanlı katılımlar ı da Ankaralılar tarafından ilgiyle izlendi.
26 Ağustos'tan 2 Eylül'e…
Bu etkinlikler adını, Ulusal Kurtuluş Savaşımızın önemli aşamaları olan; 'İnönü'de DİRENİŞ, Sakarya'da DİRİLİŞ, Dumlupınar'da KURTULUŞ' adımlarıyla süren mücadele yürüyüşünden alıyor. O dönemin 'azim ve kararlılığını' günümüze yansıtmayı hedefliyor. Bu anlamlı yürüyüşün amaçları da şöyle özetleniyor:
· 'Her türlü olumsuz koşula, baskıya karşın örgütlü sivil gücün neler başarabileceğine dikkat çekmek…'
· 'Beş muharebeden oluşan Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın ilk üç muharebesine ev sahipliği yapan Eskişehir'in hakkını teslim etmek…'
27 Ağustos 2015 günü İnönü'den başlayacak olan yürüyüş; Metristepe, Duatepe, Alagöz, Çiğiltepe, Kocatepe, Dumlupınar, Çalköy, Seyitgazi hatlarından geçtikten sonra 2 Eylül 2015 günü Eskişehir'in Kurtuluş Günü Etkinlikleri ile bütünleşerek sonlandırılacak.
Yürüyüşe katılacakların çeşitli gereksinimleri Odunpazarı Belediyesi tarafından karşılanıyor.
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım KURT: ' Yürüyüşümüz yeniden direniş, diriliş ve kurtuluş mücadelesine katılmak isteyen tüm duyarlı yurttaşlarımıza açıktır…' diyor.
Böylesi anlamlı bir etkinliği gündeme getirdikleri için Sayın Başkanı ve çalışma arkadaşlarını kutluyorum.
30 Ağustoslara Sahip Çıkmak…
Ulusal Kurtuluş Savaşımızın bütünlüğü içinde 'Sakarya Meydan Muharebesi ile başlayan ve daha sonra ordumuzun İzmir'e ulaştığı tarihler arasını kapsayan dönem (Ağustos 1921- Eylül 1922)' çok ayrı bir önem taşıyor.
O döneme kadar 'emperyalizme karşı hep 'savunma' durumunda kalmaya zorlanmış ulusumuz', ilk kez 26 Ağustos 1922'de karşı atağa geçmiş ve bu gelişme 30 Ağustos 1922 günü bir 'zafer' ile sonuçlanmıştır.
'30 Ağustos Zaferi', elbette askeri savaş teknikleri açısından da önemlidir. Ama bu zaferi salt askeri açıdan öne çıkarmak ve anma törenlerini hamasi kahramanlık nutuklarına boğmak doğru değildir. Bu savaşın altında yatan nedenleri ve bu zaferin kazanılmasındaki etkenleri iyi görebilmek gerekiyor.
Sizlere 30 Ağustos Zaferi hakkında ATATÜRK'ten iki alıntı sunmak istiyorum:
· 'Biz ülke ve ulusumuzun 'varlığını ve bağımsızlığını kurtarmak için' kendi gücümüze dayandık. Hiç kimseden akıl almadık, hiç kimsenin aldatıcı sözlerine dayanarak bu işe girmedik…'
· '30 Ağustos'ta yönettiğim savaş, 'Türk ulusunun yanımda bulunduğu halde yönettiğim ilk ve son savaştır'. Bir insan kendini 'ulusla birlikte' hissettiği zaman, ne kadar güçlü buluyor bilir misiniz? Bunu anlatabilmek çok zor…'
Bence ATATÜRK'ün bu sözlerinde 'ulusal bağımsızlık, ulusal birlik ve ulusal güven' gibi kavramların önemi vurgulanıyor. İşte 30 Ağustos Zaferi'nin başarı nedenleri de bunlardır.
Bu bağlamda, 30 Ağustos'un 'ulusal bağımsızlığımızın bir simgesi olduğu' unutulmamalıdır.
Daha da önemlisi bu önemli gün, 'militarizm ve şovenizm heveslilerinin etki alanına' ya da 'gerici ve bölücü çevrelerin yıkıcı çalışmalarına' bırakılmamalıdır.
Laik ve demokratik bir toplumsal yaşama ulaşabilmenin önkoşulunun ulusal bağımsızlık olduğunu; emperyalizme karşı verilecek mücadelenin ise aynı zamanda gericiliğe ve bölücülüğe karşı verilmesi gerektiğini de hiçbir zaman unutmamak zorundayız…
Ülkemizde bugün yaşamakta olduğumuz şu karanlık ortamda, 'bağımsız, laik ve demokratik Türkiye' özleyen tüm demokrasi güçleri için '30 Ağustoslara sahip çıkmak' önemli bir görevdir…
Sağlıkla, sevgiyle ve dostlukla.
*****
(NOT*: Odunpazarı Belediye'sinin konuyla ilgili açıklamalarında ve birçok yerel medya organımızda 26 Ağustos 2015 günü, Ankara'da önünde basın açıklaması yapılan bina 'İlk ( ya da) Birinci TBMM Binası' olarak tanıtılıyor.
Oysa o bina 'İkinci TBMM Binasıdır' ve 18 Ekim 1924 – 27 Mayıs 1960 tarihleri arasında hizmet vermiştir. Bugün 'Cumhuriyet Müzesi' olarak kullanılmaktadır.
23 Nisan 1920 – 18 Ekim 1924 tarihleri arasın kullanılan 'Birinci (İlk) TBMM Binası' ise adı geçen binanın yaklaşık 100 m. yukarısındadır ve bugün 'Kurtuluş Savaşı Müzesi' olarak kullanılmaktadır.
Dilerim bu önemli ayrıntıya bundan sonra dikkat edilir… İG.)