Konu gündeme geldikten bu tarafa,
Bırakın görüntüleri izlemeye, konu ile ilgili yazmaya, konuşmaya, konuşulanları dinlemeye bile tahammül edemiyorum...
Konya'daki Hayvan Sığınma Evi'nde yaşananlardan söz ediyorum...
Bir canlıyı, kafasına kürekle vurarak öldürmek...
Duyduğunuzda, okuduğunuzda sizin de tüyleriniz diken diken olmuyor mu?
Olayın görüntüleri sosyal medyada paylaşılınca ülke ayağa kalktı...
Hayvan severler Konya'ya akın ettiler...
Protesto gösterileri yapıldı, sığınakta görevli araçların önü kesildi...
Çuvalların içinde konulmuş kedi ve köpekler bulundu...
Nereye ve hangi amaçla götürüldükleri sorgulandı...
Tabi ki çıt yok kimseden...
Daha doğrusu hiçbir yetkiliden...
----------------
Her zaman olduğu ve bundan sonra da muhtemelen olacağı gibi, suç, bu işi fiilen gerçekleştirenler üzerinde kaldı...
Tutuklandılar,
Hiçbir şey olmuyormuş gibi, etrafta gezinip aval aval bakınanların sözleşmeleri feshedildi...
Bu şekilde güya, suçlular cezalandırıldı,
Hiçbir şey yapanın yanına kar kalmayacak şekilde gerekli yaptırımlar uygulandı...
Bu olayı fiilen gerçekleştirenlerin vicdani sorumluluklarını sorgulayacak halim yok...
Çünkü, olmayan bir şey sorgulanmaz...
Peki sığınma evinden direk sorumlu olan yöneticiler?
O kişileri işe alanlar?
Zerre vicdanı olmayan o insanlar, kim bilir bu olay gündeme gelene kadar daha neler yaptılar, hiç haberimizin olmadığı kim bilir ne olaylar yaşandı...
----------------
Bundan sonra ne olacak?
Bu yaşananlara gösterilen tepkiden sonra artık sokakta yaşayan tüm canlıların can güvenlikleri garanti altına mı alındı?
Bu ülkede, her yıl 300'ün üzerinde kadın öldürülüyor...
İnsanlar, öfke nöbeti patlamalarında birbirlerine silah çekip, basıyorlar tetiğe...
Trafikte yol verdin-vermedin tartışması, saçma sapan kavgalara dönüşüyor...
İşte, kendi hemcinsine,
Kendi eşine, kendi sevgilisine, kendi çocuğuna bunları yapanlar, diğer canlılara neler yapmazlar?
Demem o ki,
Olayı yalnızca hayvan düşmanı olmakla, vicdansızlıkla açıklamaya çalışmak, kendimizi kandırmaktan öte bir anlam içermiyor...
----------------
İşte yazının başlığı bu yüzden,
'Dünyanın en korkunç yaratığı...'
Çünkü dünyanın en korkunç yaratığı insandır...
İnsanın ta kendisidir...
Ne masallardaki ejderhalar, ne yedi başlı canavarlar,
Ne doğadaki hayvanlar...
Ne de vahşi ormanların içinde akıp giden nehirlerdeki timsahlar...
Hiç biri, insan kadar korkunç değil...
Çünkü, insanın alet kullanma ve düşünebilme yeteneği var...
İyilik yapmayı olduğu kadar, belki ondan daha çok kötülük yapmayı düşünüyor...
Planlıyor, planını gerçekleştirecek aletleri-makineleri temin edebiliyor, kullanabiliyor...
Eğer insanoğlu binlerce yıl önce elini ve başparmağını kullanmayı öğrenmemiş olsaydı, bir canlıyı kafasına vurarak öldürdüğü o küreği tutamayacaktı...
Eğer ateşi bulmayı, daha doğrusu ateş yakmayı öğrenmeseydi, Orta Çağdaki gibi insanları diri diri yakamayacaktı...
Yalnızca ve yalnızca karnını doyurmak ya da canını kurtarmak için kötülük yapabilecekti...
İnsanı bu kadar korkunç bir yaratık yapan şey, zekası...
----------------
Şunu dilemekten başka yapacak bir şey, ne yazık ki yok...
Dilerim yaşanan bu korkunç olay,
Sokakta yaşayan canlılara her türlü kötülüğü yapabileceklerini düşünenlerin gerekli dersi çıkarmalarını ve akıllarını başlarına almalarına vesile olur...