Ülkemizde '1990 sonrasında kurulan ilk kamu çalışanları sendikası' olan EĞİTİM- İŞ sürecinde (1990- 1995) görev alan kurucular ve şube başkanları 7- 8- 9 Ekim 2022 tarihlerinde Burdur'da buluştular.
1999'dan beri her yıl değişik bir ilde yapılan buluşmaya bu yıl eşimle birlikte biz de katıldık.
İlk EĞİTİM- İŞ Genel Başkanı Niyazi Altunya, MYK Üyeleri Erdal Çalı, Feyzi Coşkun, Ayhan Sarıhan ve çeşitli illerde şube başkanlığı yapan 42 yol arkadaşının Burdur Buluşmasından süzebildiğim kesitleri tarihe kayıt düşmek istedim.
ANILARIN, BİLİNÇLERİN, UMUTLARIN KAYNAŞMASI…
Bu tür geçmişe özlemli buluşmalarda doğal olarak anılar öne çıkıyor. EĞİTİM- İŞ'in belgelerinde yazılı olan sendikal ilkeler ve o yıllarda yaşanan kitlesel coşku (aradan 32 yıl geçmesine karşın) güncelliğini koruyor…
Uzun yıllarını demokratik öğretmen örgütlenmesi içinde aktif sorumluluklar yüklenerek geçirmiş insanlardan oluşan bir grupta doğal olarak bilinçler çok yüksek. Gerek geçmişin değerlendirmesinde gerekse bugüne ve geleceğe yönelik öngörülerde nesnel yaklaşımlar ağırlıktaydı.
Yaş ortalaması 70 üzerinde olan bu gruptaki insanların umutları ise öylesine genç ve gerçekçi ki… Keşke mevcut öğretmen örgütlerimiz böylesi deneyim birikimlerinden daha organize bir biçimde yararlanabilseler…
Ancak ne yazık ki günümüz Türkiye'sinde demokratik öğretmen örgütlenmesinin 'dün- bugün- yarın zinciri' de çok zayıflamış durumda… O nedenle bence önce bu zinciri korumak ve geliştirmek gerekiyor…
FAKİR BAYKURT'U BURDUR'DA ANMAK…
8 Ekim 2022 Cumartesi günü, buluşma grubunun programı doğrultusunda ziyaret ettiğimiz Burdur'un CHP'li Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, iktidarın muhalif belediyelere çıkardığı zorluklara karşın iki dönemdir sürdürmekte olduğu görevin özgüveniyle yaptığı çalışmaları hakkında bilgiler sundu. Başkanın 'sosyal belediyecilik' ve 'ihtiyacı olanlara ayrımsız öncelik' ilkeleriyle özetlediği çalışmalarını ilgiyle izledik.
Aynı gün, Burdur Belediyesi ve Fakir Baykurt Kültür Sanat Derneği işbirliğiyle düzenlenen Fakir Baykurt'un 32. Ölüm Yıldönümü Etkinliğini izledik.
11 Ekim 1999 tarihinde, yurdundan uzak diyarlarda aramızdan ayrılan, Türkiye demokratik öğretmen örgütlenmesinin efsane önderi ve eserleri dünya dillerine çevrilen yazarımız Fakir Baykurt'u doğup büyüdüğü topraklarda anmak bana nostalji dünyamızda duygusal gezintiler yaptırdı…
Fakir Baykurt'un, 'Türkiye demokratik öğretmen örgütlenmesinin TÖDMF, TÖS ve TÖB- DER süreçlerinin birbirlerine bağlanmasında çok önemli ve özgün bir yeri vardır…' Üstelik o Fakir, çok zengin bir entelektüel birikime sahiptir.
Ne yazık ki TÖB- DER'in 1975 yılında yapılan genel kurulunda biz o güzel insana hayal kırıklığı yaşattık… Siyasal grup taktikleri uygulayarak TÖB- DER Genel Başkan seçilmesini engelledik… Bence demokratik öğretmen örgütlenmesi bu ve benzeri konularda özeleştiri yapmadan sağlıklı bir biçimde yarınlara uzanamaz…
ŞİİRLERLE, ŞARKILARLA, TÜRKÜLERLE: 'GEZİTERAPİ…'
İzninizle ben öncelikle konunun 'Geziterapi' boyutunu sizlerle kısaca paylaşmak istiyorum.
Bilindiği gibi kanser tedavisi çok ağır ve sıkıntılı bir tedavi süreci yaşatıyor. Biz geçtiğimiz sekiz yıl içinde eşimle birlikte tıp biliminin önerdiği tüm tedavi süreçlerinin sıkıntılarını dibine kadar yaşadık, yaşıyoruz…
Bu arada kendimizce bir 'Geziterapi' esprisi geliştirdik. Fırsat ve olanak buldukça gezmeye çalışıyoruz. Hele bu geziler bir de doğal güzelliklerle ve güzel dostlarla bütünleşirse Geziterapi daha da güçleniyor… Bu bağlamda Burdur Buluşmasına katılan tüm arkadaşlara bize gösterdikleri ilgi ve hoşgörü için teşekkür ediyoruz.
Burdur Buluşmasının Gezi yönünü ayrıntılarıyla anlatmak bu köşeye sığmaz. O nedenle ben gezip gördüklerimizi Geziterapi tadında kısa anlatımlarla özetlemek istiyorum:
  • Üç gün boyunca yaptığımız yolculuklarda ve akşam yemeklerinde öyle güzel şiirler, şarkılar, türküler, marşlar söylendi ki… (Bizim kuşağımızın muhteşem özelliği)
  • Gezdiğimiz Göller Yöresi'nde doğa ve kültür varlıkları birbirleriyle çok güzel kaynaşıyor.
  • Yörenin önde gelen kültür mirası olan Sagalassos Antik Kenti, çok zengin ve özgün eserlere sahip.
  • Ne yazık ki sorumsuz yönetimlerin ve sorumsuz yurttaşlarımızın doğal ve kültür varlıklarımıza hoyratça vermekte olduğu zararlar tehlikeli boyutlara ulaşmış durumda…
  • Mermer ve diğer maden işletmeleriyle, yer altı sularının aşırı kullanımı yüzünden; Göller Yöresi, 'Çöller Yöresi' olmaya başlamış… Eğridir Gölü bu çölleşmeye direniyor.
  • İktidarın kabaca sürdürmekte olduğu 'ayrımcı yatırım politikaları…' yüzünden Burdur ve Isparta arasında derin uçurumlar oluşmuş… Bu çirkin ayrımcılık Afyon- Eskişehir Yolu üzerinde de açıkça sırıtıyor.
  • Gönen Köy Enstitüsü binaları, şu anda yüksekokul olarak kullanılmakta olduğu için, diğer Enstitülerimiz gibi izlerini tam olarak yitirmemiş…
BUGÜNDEN DÜNE VE YARINA BAKIŞ…
Üç günlük Burdur Buluşmasının 'Demokratik öğretmen örgütlenmesi konusunda' benim bilincimde pekiştirdiği düşünceler şöyle özetlenebilir:
  • Türkiye'de demokratik öğretmen örgütlenmesinin temel sorunları 'örgütsel birlik' ve 'örgütsel bağımsızlık' ilkelerinde yoğunlaşıyor. Sorunların nesnel çözümleri de bu ilkeler içinde yatıyor…
  • Unutmayalım ki 'birleşik' ve 'barışık' olmayan örgütsel yapılanmalar içinde 'kalite' ve 'kitlesellik' gelişemez…
Başta Burdur Buluşmasının organizasyon sorumluluğunu yüklenen Murat Onaran olmak üzere tüm katılımcılara teşekkürlerimizle…
Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla, birlikte…